Amed’de 1 milyon tek ses: Rabe dema azadî û serkeftinê ye

Amed Newrozu'nda bir milyonu aşkın insan tek bir yürek olarak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü isterken, kitle adeta alanda 31 Mart seçim kutlamasının provasını yaptı.

Amed- Amed'de "Rabe, dema azadî û serkeftinê ye" şiarıyla gerçekleştirilen Newroz kutlamasında gün boyu halkın coşkusu bir an olsun durmadı. Hep bir ağızdan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümünü isteyen 1 milyonu aşkın adeta tek yürek oldu. Amed’den tüm Kürdistan’a büyük bir coşku yayılırken kitle aynı zamanda 31 Mart’ta gerçekleştirilecek seçim kutlamalarının da provasını yapmış oldu. Mitingde halaylar, sloganlar özellikle kadınlar kıyafetleri ile alana renk kattı.

‘Sayın Öcalan’ın deklarasyonunun arkasındayız’

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan kitleye seslendi. Konuşmasında 2017 yılında Amed Newrozu’nda polis kurşunuyla katledilen Kemal Kurkut’u hatırlatan Tuncer Bakırhan, "2017 Newroz’unda burada gencecik yaşında katledilen Kemal Kurkut’u unutmadık. Kemal Kurkut'un katillerini biliyoruz, tanıyoruz ve bir gün mutlaka demokratik bir yargı karşısında Kemal Kurkut’un hesabını soracağız. Değerli halkımız, 2013 yılında yine bu Newroz alanında, bu platformda Sayın Öcalan’ın barış ve çözüm deklarasyonu okunmuştu. O barış ve çözüm deklarasyonu aynı zamanda Türkiye’de yaşayan 86 milyon insanın demokratik, barışçıl bir ortamda eşitçe ve kardeşçe yaşamalarının deklarasyonuydu. Ama maalesef savaş sevenler, çatışma isteyenler, Kürt düşmanları bu ülkede barış gelmesin diye, demokrasi gelmesin diye 2013 yılındaki deklarasyonu görmediler, tanımadılar, dikkate almadılar. Bizler DEM Parti olarak 2013 yılında burada ortaya konulan ve Türkiye halklarının yararına olan, barışın ve demokrasinin özgürlüğün reçetesi olan Sayın Öcalan’ın deklarasyonunun arkasındayız. Yine bu vesile ile İmralı Cezaevi’ndeki Sayın Öcalan ve arkadaşlarının da Newroz Bayramı’nı kutluyoruz" dedi.

‘Tecrit politikanız iflas etti’

Tucer Bakırhan, “Ankara’da yine kirli hesaplar yapılıyor. JİTEM ittifakıyla, Kurt ittifakıyla birlikte, Kürt karşıtı bir ittifakla birlikte kirli hesaplar yapılıyor. Ankara’da kirli hesap yapanlara diyoruz ki hesap sarayda ise terazi Amed’tedir, Amed Newrozu'ndadır. Savaş Ankara’da ise barış Amed’tedir, Amed Newrozu’ndadır. Yanlış hesap yapanlara diyoruz ki yanlış hesaplarınız Amed Newrozu’ndan geri döner. Yanlış hesap yapmayın. Yanlış hesabın bu ülkeye bu ülkede yaşayan ezilenlere yoksullara emekçilere hiçbir yararı yoktur” şeklinde konuştu ve devamında tecrit politikalarına dikkat çekti. “Şimdi 3 yıldır mutlak bir tecrit politikası uyguluyorlar. Sizin tecrit politikanız iflas etti. Milyonlarca insanın iradesini bir hücreye sığdıramazsınız” diyen Tuncer Bakırhan, milyonlarca insanın barış ve demokrasi taleplerinin bir hücreye hapsedilemeyeceğini söyledi. Milyonlarca insanın talep ve isteklerine kulak kabartılmasını isteyen Tuncer Bakırhan, “Sizlere diyoruz ki savaş yerine çözüm. Çözümün adresini istiyorsanız bir ada ötesinde, bir ada kadar yakın İmralı Cezaevi’ndedir” diye konuştu. 

‘Kürt gençliğine boyun eğdiremeyeceksiniz’

Tuncer Bakırhan konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Bir JİTEM ittifakıyla karşımıza çıkmışlar. Mehmet Ağar Elazığ’da, Tansu Çiller İstanbul’da. Bu JİTEM ittifakının sözcülüğünü yapıyorlar. Bu seçimlerde Mehmet Ağar’la, Tansu Çiller’le birlikte poz verenler biz Kürtlere 90’ları, faili meçhul cinayetleri işaret ediyorlar. Binlerce, onbinlerce faili meçhul cinayette kaybettiğimiz o karanlık günleri işaret ediyorlar. Peki Amed gençliği, Amed halkı bu JİTEM ittifakına geçit verecek misiniz?

Zannediyorlar ki boyun eğdirecekler. Sizler 50 yıldır infazlarınızla, cezaevlerinizle, faili meçhul cinayetlerinizle Kürt halkının iradesine kayyım atamakla boyun eğdiremediniz, boyun eğdiremezsiniz. Bugünden sonra da Amed halkına, Amed gençliğine, Kürt gençliğine asla ama asla boyun eğdiremeyeceksiniz.”

‘Gereken cevabı vereceğiz’

Diyalog ve müzakereden kaçıldığını söyleyen Tuncer Bakırhan, çözüm iradesine tecrit uygulandığını belirtti.  Tuncer Bakırhan, “Bu ülkenin geleceği, İstanbul’un emekçileriyle, Amed’in, Kürtlerin, ezilenlerin ortaya koymuş olduğu barış iradesindedir. Bunların derdi, biz değiliz; bunların derdi Kürtler değil, emekçiler değil, emekliler değil. Bunların derdi savaş, rant ve ölümdür. Savaşa hayır, savaşa izin vermeyeceğiz. Büyük operasyonlara karşı el birliğiyle, güç birliğiyle Türkiye’nin emekçileri ve yoksullarıyla birlikte büyük bir barış iradesi örgütleyerek bu savaş çığırtkanlığına, savaş üzerinden rant devşirenlere hep birlikte gereken cevabı vereceğiz.” dedi.

İktidar ve muhalefete 6 maddelik çağrı

Tuncer Bakırhan konuşmasını çağrı yaparak sonlandırdı ve şunları söyledi:

“Birinci çağrımız devlete, iktidaradır. Savaş statüsüzlük, cezaevlerine koyarak bu halkı yolundan çeviremezsiniz. İşte meydan, işte halkın ortaya koyduğu irade. Onun için bir an önce savaş yerine Türk ve Kürt ittifakını demokratik bir şekilde güncellemeye davet ediyoruz.

İki; yine çağrımız iktidar ve toplumsal kesimleredir. Türkiye’nin önünde iki yol var ya bunların söylediği gibi savaş çatışma ya da demokratik, barışçıl bir yöntem. Onun için toplumsal kesimleri bu savaş çığırtkanlığı karşısında doğru yolan barış ve demokrasi mücadelesini büyütmeye, yürütmeye çağırıyoruz.

Üç; en başta Meclis’te dediğiniz 'bilinmeyen dil, teröristan' kavramlarından vazgeçeceksiniz. 'Bilinmeyen dil' dedikleri 13 bin yıldır bu topraklar üzerinde konuştuğumuz Kürtçedir. 'Teröristan' dedikleri yer dört parçaya ayrılan Kurdistan’dır. Bir an önce bu siyasetinizden vazgeçin. Kürt gerçekliğini, Kurdistan gerçekliğini anlamak ve tanımak zorundasınız.

Dört; ezilenlere, muhalefete seslenmek istiyorum. Kürt meselesinde cesur olalım. Doğruları dile getirelim. İktidarın baskıcı, yok sayan tutumunun yanında hizalanmaktan ziyade biz muhalefet Kürt meselesini demokrasi, özgürlük meselesini daha fazla sahiplenerek büyütelim. Bu savaş çığırtkanlığı yapanların karşısında büyük bir barış zemini örelim.

Beş; Bu çağrım Kürtlere. Hewler’den Kobanê'ye kadar Urmiye’den Amed’e kadar yaşadığımız her toprak parçasına ne diyorlar; 'Teröristan.' Sadece burada Kemal Kurkut katledilmiyor. Süleymaniye’de, Duhok’ta, Kobanê'de, Qamişlo’da hergün Kürtlerin başına top ve mermi yağıyor. Dolayısıyla bunlar sadece DEM Parti’nin düşmanı değil, 4 Parça Kurdistan coğrafyasında yaşayan hepimizin düşmanıdır. Onun için bütün Kürt partilerine oluşumlarına, 4 parçada yaşayan Kürtlerin oluşumlarına çağrı yapıyorum. Şimdi Ulusal Birlik zamanı değilse ne zaman? Şimdi ulusal birliğimizi kuramazsak, bu büyük operasyonu, bu Kürt karşıtı savaşı nasıl önleyeceğiz? Bugünden tezi yok, Kürtler ulusal birliklerini sağlamalı, ulusal birlikleri önündeki engelleri ortadan kaldırmalıdır.

Son çağrım Türkiye’deki devrimci, sol, sosyalist, demokratlara; bu faşizan düzene itiraz eden ezilen ve yoksullardır. Bizler güçlü büyük bir ortak mücadele zemini yakalamak zorundayız. Türkiye'nin yarısı açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Yarısı dilini kullanamıyor, inancını kullanamıyor. Bütün bunların taleplerinin demokratik bir zeminde karşılık bulması için sol sosyalist güçlerin demokratik büyük bir devrimci mücadele zemininde bir araya gelmeye çağırıyoruz.”

Kutlama sona erdi

Kutlamada hem siyasetçiler hem de alandaki 1 milyonu aşkın katılımcının mesajı ortaktı. Kutlamaya Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümü talebi damga vurdu.  Amed Newrozu, konuşmaların sona ermesinin ardından sanatçılar Mikail Aslan ve Arhat'ın seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi. Yüzbinlerce kişi yağışlı havaya aldırış etmeden uzun süre halaylar çekerek Newroz kutlamasında eğlendi.