Amed - Türkiye’de son günlerde Boğaziçi öğrencilerinin gözaltına alınması ile yeniden gündeme gelen “çıplak arama” işkencesi mevcut iktidar tarafından inkar ediliyor. Gözaltına alınan birçok öğrencinin maruz bırakıldığı çıplak arama dayatması, meclise taşınırken, yaşadıkları işkenceyi kamuoyuna anlatan kadınlar, AKP’li Özlem Zengin tarafından hedef alındı. AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, mecliste yaptığı ve büyük tepki toplayan konuşmasında çıplak arama işkencesini kabul etmeyerek, şunları söyledi: “O dediğiniz yerde böyle bir şey olmadı. Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene beklemez. Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez." 

Yapılan açıklama kısa süre içerisinde sosyal medyada gündem olurken, birçok kadın kurumu ve insan hakları savunucusu bu sözlere tepki gösterdi. 

“Çıplak arama cinsel şiddettir” 

AKP’li Özlem Zengin’in bu sözleriyle iktidarın kadına olan bakış açısını yeniden gözler önüne serdiğinin altını çizen Tevgera Jinên Azad (TJA) Aktivisti Ruken Bekalp, sarf edilen sözlerin her açıdan çok çirkin olduğuna değindi. Ruken Bekalp, çıplak aramanın her açıdan cinsel şiddet olduğunu şu sözler ile ifade etti: “Bu bir zihniyet sorunudur. Cinsiyet olarak kadın olması bu durumu değiştirmez. Çünkü zihniyet iktidar zihniyetidir, iktidar da erildir. Ülkede var olan çıplak arama işkencesinin ortaya çıkması iktidarı uluslararası boyutta bir çıkmaza sürüklemiştir. Burada ifade edilen söylem çok çirkindir. Kadınları iffetli-onurlu diye ayırmak ya da bu yaşananları açığa çıkaran kadınları ahlaksızlıkla suçlamak kabul edilemez. Devlete göre ‘iffetsiz’ olan zaten çıplak aranır, başka muamele edilmez durumu bile buradan çıkabilir.” 

“İnsanlar travmayı kolay atlatamıyor” 

Yaşadıkları travma nedeniyle bireyin uzun bir süre bu işkenceyi kimseyle paylaşamadığı konusunda bilgi veren Ruken Bekalp, iktidarın bu açıklamalar yerine ülkede artan kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarına karşı bir önlem alması gerektiğini söyledi. Ruken Bekalp, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Katledilen kadınların, istismara uğrayan çocukların haklarını aramak yerine çıplak aramaya maruz bırakılanlara ‘onursuz’, ‘iffetsiz’ demek hangi insanlığa sığar. Ne yazık ki bunları diyen bir zihniyet ülkeyi yönetiyor. Kadınlara şiddetin, tecavüzlerin ve istismarın arttığı bir ülkede bunların önünü almak yerine mağduriyet yaşayan kadınları ‘onursuz’ ve ‘iffetsiz’ diye suçlamak vicdansızlıktır. Bu mağduriyete uğrayan insanların anlatamaması, açıklayamamasının psikolojide de açıklaması vardır. İnsanlar yaşadıkları travmayı kolay kolay anlatamazlar, toplumdan dışlanma korkusuyla bu cesareti gösteremezler. Bunlarla ilgili birçok örnek var ve bilinen taciz tecavüzlerin bilinmeyenlerin yanında çok az olduğunu bile söyleyebiliriz.” 

“Bunların meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz” 

Ruken Bekalp, “Kadın mücadelelerinin hızla yükseldiği kadınların tamamen büyük bir cesaretle her şeyi haykırarak bütün haksızlıkların karşısında dimdik durdukları bir zaman diliminde bu tür açıklamaların nedeni apaçık ortadadır. Burada amaç kadınları sokaklardan tamamen çekmek, yaşananlar karşısında sessizliğe büründürüp köle kadını yaratmak istemektir. Ne pahasına olursa olsun biz kadınlar haksızlığa uğrayanların yanında durmaya devam edeceğiz. Kimsenin bu haksızlıkları meşrulaştırmasına da izin vermeyeceğiz” sözleriyle var olan zihniyete karşı mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirdi. 

“Dile getirilmesine rağmen suçlular cezalandırılmıyor” 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Şehriban Zuğurli ise, kadın olmanın kadın eksenli bakmak için yeterli olmadığı ifadeleri ile AKP’li Özlem Zengin’e tepki gösterdi. Açıklamalarda söylenen ‘hemen dile getirme’ olayına dair birçok örnek olduğunu hatırlatan Şehriban Zuğurli, konuşmasında şunları dile getirdi: “Daha geçenlerde Hakkari eski belediye eşbaşkanı Dilek Hatipoğlu sevk sırasında yaşadığı çıplak arama ve işkenceyi mahkemede dile getirdi. Özlem Zengin şimdi de kalkmış ‘onurlu kadın dediğin tacize uğradığını anında dile getirir, rahatsızlığını hemen belirtmesi gerekiyor’ diyor. Bugün Dilek Hatipoğlu yaşadığı durumu hemen dile getirdi ama bunu yapanlar cezalandırılmadı. Bugün bir kadın tecavüze uğradığında bile suçlanan bir şekilde kadın oluyor. Böyle bir ortamda kadınlar nasıl yaşadıklarını dile getirsinler. Dile gelmiyorsa bu kadınların değil iktidarın suçudur. Yapılan her suçun cezayla sonuçlanmamasından kaynaklıdır. Son olarak onurlu ahlaklı kadın tanımı ‘namus’ üzerinden tanımlanması doğru değildir. Onurlu ahlaklı insan dediğin işkenceye, tacize karşı mücadele eden, insanlık dışı uygulamalara ses çıkarandır.”