BAHARİN LAHİB

Kabil – Afganistan’da hayat Taliban rejiminin baskılarının gölgesinde sürüyor. Büyük bir cendere içerisine alınan kadınların geleceğe dair endişe ve korkuları gittikçe artıyor. Ama ülkede Taliban rejimine boyun eğmeyen, yaşam hakkı ve özgürlüklerini her türlü bedeli göze alarak savunmaya çalışan, direnmeye devam eden kadınlar var. Bu kadınlardan biri de Seher Eyubî. Kadınların öğrenim hakkını gasp eden Taliban rejiminin ülke genelindeki aşırılık yanlısı politikaları dünya gündeminde de önemli bir yer tutarken, Afganistan’ın özgür geleceğinin kadınların özgürlüğüyle elde edileceğine inan kadınlar direnmekten vaz geçmiyor ve demokratik özgür bir değişim, sistemsel inşanın ancak kadınlarla sağlanabileceği mesajını veriyorlar. 

Kadınlar Afganistan’da erkek egemenlikli zihniyet ve iktidar gerçeğinin yarattığı eşitsizliğe, ayrımcılığa, şiddete, katliam ve yoksulluğa karşı yıllardır büyük bir direniş içerisinde. Devam eden yirmi yıllık direnişleri boyunca büyük bedeller ödeyerek elde etmiş oldukları öğrenim hakları tamamen ellerinden alındı. Hem sistem, hem toplumsal gerçeklik hem de aile ile büyük bir savaş sonucu okuyabilen ve üniversiteye kadar gidebilen Seher Eyubî Afgan ve İranlı kadınları haklarını elde edebilmek için mücadeleye çağırıyor. 

“Büyük bir mücadele sonucu okuyabildim. Çünkü ailem okumama izin vermiyordu. Onlarla yürüttüğüm kavga sonucu ben kazandım ve okula gidebildim” diyen Seher Eyubi, geleceklerinin peşine düşen kadınların pes etmemesi gerektiğini söylüyor.

‘Hayallerimin peşinden koştum’

Okula başlarken birçok sorunla karşı karşıya geldiğini hatırlan Seher “Okuyabilmek için tarlada çalıştım, ailemle birlikte hayvan besiciliği yaptım. 7-8 yaşlarında olmama rağmen çok zorlu çalışma koşullarında çalıştım. Yılmadım hayallerimin peşinden gitmeye devam ettim. Toplum içerisinde kadınların okuması yadırganıyordu, dolayısıyla ailem de bu toplumsal baskılardan kaynaklı olarak okumamı istemiyordu. Ancak ben yine de devam ettim. 8’inci sınıfa kadar köyde okudum. Ailemin şehre taşınmasıyla birlikte şehirde okumaya devam ettim ve. Orta öğrenimimi tamamlayıp üniversiteye kadar gitmeyi planlıyordum. Üniversite sınavlarını kazandığımda yine ailemin baskılarıyla karşılaştım, ancak boyun eğmedim ve ısrarla okuyacağımı söyledim” dedi. 

‘Öncelikle aile gerçeğine karşı mücadele edilmeli’

Erkek egemenlikli sistemin en temel yapı taşı olan aile gerçeğine dikkat çeken Seher kadınların öncelikle aile gerçeğine karşı mücadele etmesi ve ailenin erkek egemenlikli, cinsiyetçi yaklaşımlarını yenmesi gerektiğini kaydetti. Seher konuşmasının devamında “Bir sistemi yenmek ya da değiştirmek istiyorsanız, öncelikle aileyi değiştirmeyi, onunla mücadele etmeyi esas almanız gerekir” ifadelerine yer verdi.

‘Hep eşitlik hayalleriyle yaşadım’

Hayatı boyunca bir kadın olarak varlığına değer verilmesi, cinsiyet kimliğinden dolayı ötekileştirilmeden, yok sayılmadan yaşamayı hayal eden Seher, “Çocukluğumdan bu yana hep eşitlik hayalleriyle yaşadım. Okumak dışında siyasete de ilgim vardı” diyerek Taliban rejiminin tüm ayrımcı ve eşitsiz yaklaşımlarına karşı sürdürülen mücadele de rol oynamak isteyen kadınlardan.

‘Sokağa çıktım, hakkımı talep ettim’

Ülke genelinde okuma hakkı elinden alınan kadınlar biri de Seher Eyubî, “Üniversitelerin kapılarının kadınlara kapatıldığını duyduğumda hayallerim kırıldı. Ancak bu hayal kırıklığının beni mücadele etmekten alıkoymasına izin vermedim. Sokağa çıktım ve okuma hakkımı talep ettim” sözleriyle mücadelenin önemine dikkat çekti.

Seher son olarak Afganistan ve İran’da özgürlük mücadelesi yürüten kadınlara da seslenerek, “Mücadeleyle, direnmekle haklarımızı elde edebiliriz” çağrısında bulundu.