Afganistanlı aktivist: Taliban’ı tanımak insan hakları ihlallerini onaylamaktır
Rusya’nın Taliban’ı tanımaya hazır olduğunu açıklamasına, karşı çıkan Afganistanlı kadın hakları savunucusu Leyla Ferugh, Taliban’ın tanınmasının dünyanın en baskıcı rejimlerinden birine meşruiyet kazandırmak olduğunu belirtiyor.

BAHARİN LEHİB
Faryab – Afganistanlı kadınlar, Taliban yönetiminin uluslararası toplum tarafından tanınma ihtimaline karşı seslerini yükseltiyor.
Rusya'nın Taliban’ı tanımaya hazır olduğunu açıklaması ve Çin’in bu adımı desteklemesi, insan hakları savunucuları tarafından tepkiyle karşılandı. Kadın hakları aktivistleri, Taliban’ın yaklaşık 4 yıldır uyguladığı sistematik baskı ve ayrımcılık politikalarının görmezden gelinmesini, insan haklarına açık bir ihanet olarak değerlendiriyor. Eğitim, çalışma ve temel özgürlük haklarından mahrum bırakılan Afganistanlı kadınlar, bu tanımanın sadece şiddet ve baskıyı daha da meşrulaştıracağına dikkat çekiyor.
Konuya ilişkin kadın hakları savunucusu Leyla Ferugh ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
Leyla Ferugh, Rusya’nın Taliban’ı tanımaya hazır olduğunu açıklaması ve Çin’in bu kararı desteklemesi insan hakları açısından endişe verici ve kesinlikle kınanması gereken bir karar olduğunu söyledi. Leyla Ferugh, “Bu tutum, Taliban’ın son üç yılda uyguladığı baskıcı politikalarla Afgan halkının – özellikle de kadın ve kız çocuklarının – temel haklarını sistematik şekilde ihlal ettiği gerçeğini göz ardı etmektedir” dedi.
‘Milyonlarca Afganistanlı yoksulluk içinde yaşıyor’
2021’den bu yana Taliban’ın yaptıklarını sıralayan Leyla Ferugh sözlerini şöyle sürdürdü: “Kız çocuklarına okulları kapattı, kadınların üniversiteye gitmesini ve kamu kurumlarında ya da uluslararası kuruluşlarda çalışmasını yasakladı. Kadınlar yalnızca kıyafet tercihleri ya da yanlarında bir erkek olmadan evden çıktıkları için takip, gözaltı, işkence ve fiziksel şiddete maruz kaldılar. İnsan hakları örgütlerinin raporları, recm, yargısız infazların kadınlar ile dini, etnik azınlıklar üzerinde yoğun psikolojik baskıların varlığını ortaya koyuyor.”
Leyla Ferugh baskının yanında milyonlarca Afganistanlının yoksulluk, işsizlik, belirsizlik ve temel hizmetlerden yoksunluk içinde yaşadığını ifade ederek şunları söyledi:
“Ülkede ne siyasi katılım ne ifade özgürlüğü ne de adalete erişim konusunda umut verici bir tablo mevcut. Böyle bir ortamda Taliban’ı tanımak, otoriter ve insan haklarını açıkça ihlal eden bir rejime meşruiyet kazandırmaktır. Bu tutum, yalnızca uluslararası toplumun Afgan halkına karşı olan sorumluluklarını ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda dünyadaki diğer aşırıcı gruplara da şu tehlikeli mesajı verir: İnsan haklarını çiğnemek, sonunda uluslararası tanınmayla ödüllendirilebilir.”
‘Alınan kararı şiddetle kınıyoruz’
Leyla Ferugh sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz kadınlar, Taliban’ın şiddet ve zulmüne doğrudan maruz kalanları olarak, Rusya’nın bu kararını şiddetle kınıyoruz. Tüm özgürlük ve eşitlik yanlılarını bu karara karşı ses yükseltmeye çağırıyoruz. Bu gerici ve kadın düşmanı rejimin tanınması, yalnızca halkımıza değil, özellikle kadınlara, dini ve etnik azınlıklara karşı baskı araçlarının daha da keskinleşmesine neden olacaktır.”