BAHARİN LEHİB

Kabil – Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında ülke yönetimi ele geçiren Taliban, eğitimden sosyal yaşama, siyasetten sanata, hukuktan medyaya kadınları tüm alanlardan uzaklaştırmaya, yok saymaya çalışıyor. Afganistanlı kadınlar ise Taliban’ın baskıcı politikalarına karşı seslerini yükseltmeye, itirazlarını söylemeye devam ediyor. Bu kapsamda dün alanlara çıkan Afgan kadın aktivistler, Hazaralara dönük soykırım ve katliam politikalarına karşı seslerini yükseltti.

“Her türlü saldırının karşısındayız”

Afgan kadınlar, Taliban ve IŞİD’in çok kez hastane, okul, eğitim tesisleri, belediye otobüsleri, halka açık mekanlarda saldırı gerçekleştirdiğini hatırlattı. Son gerçekleştirilen katliamın sıradan bir katliam olmadığını ve bir topluluğa yönelik olduğunun altını çizen Afgan kadınlar, intikam yemini etti. Hazaralara yönelik suçların artışına ve toplumdaki etnik çatışmaları kışkırtmak için gerçekleştirilen her türlü saldırı ve katliam eylemlerine karşı olduklarının altını çizen Afgan kadınlar, “Ben de Hazarayım. Kardeşimin intikamını alacağım” pankartını taşıyarak sloganlar attı.

“Hazaralar öldürülür ama biz ölürüz”

Eyleme katılan aktivistlerden Sudaba Amiri, "Burada katillere mesaj vermek için toplandık. Halk olarak ortak acıyı yaşıyoruz. Farklı kültürlerden ve etnik kökenlerden de olsak acımız aynı acı. Biz Peştun, Tacik, Hazara değiliz ama hepimiz Afganız. Hazaraların çocukları öldürülür, Hazaralar öldürülür ama biz ölürüz” ifadelerinde bulundu.

 “Binyıllık kardeşliğimizi birleştiriyoruz”

Halklara dönük saldırılara tepki gösteren Sudaba Amiri, “Bugün burada Taliban'a, IŞİD’e ve bölünme yaratanlara Afgan olduğumuzu ve ortak bir acımız olduğunu göstermek için toplandık. Ulusal çatışmaları ne kadar derinleştirirseniz derinleştirin biz eskisinden daha fazla birleşmiş olarak karşısında duracağız. Bin yıllardır süren kardeşliğimiz ve kardeşlik sevgimiz ile tüm katliamların karşısında olacağız” şeklinde konuştu.