“Adalet bir gün herkese gerekecek”
Gezi davasında kararın çıkıp 7 kişinin tutuklanmasının ardından başlayan Adalet Nöbetleri her akşam TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi önünde devam ediyor.

ELİF AKGÜL
İstanbul- Aralarında işinsanı Osman Kavala’nın da olduğu 16 sanıklı Gezi davasının karara bağlandığı 25 Nisan’dan sonra Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) başlattığı Adalet Nöbeti sürüyor. Ajansımıza konuşan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, Adalet Nöbeti’nin cezaevindeki arkadaşlarına moral verdiğini belirterek “Biz umutluyuz. Yarınlar çok daha güzel olacak” dedi.
Karaköy’deki 44. Adalet Nöbeti’nde katılanlardan biri de Yoğurtçu Kadın Forumu’ydu. Ajansımıza konuşan Ayşe Uyguner ve Cemile Kahraman Yoğurtçu Kadın Forumu’nun Gezi direnişi ile birlikte oluştuğunu hatırlattı.
“Hepimiz Gezi’deydik”
“Hepimiz Gezi’deydik” diyerek söze başlayan Ayşe Uyguner “Bu gezinin tekrarı gibi. Gezi'nin savunması gibi ve adalet herkes için gerekli. Adalet bir gün herkese gerekecek” diye konuştu.
“Gezi direnişiyle başlamış bir hareket bizimkisi” diyen Cemile Kahraman ise şöyle devam etti:
“Kadıköy'deki Yoğurtçu Parkı'nda başladık. Haziran ayında 2013’te ve halen her hafta çarşamba günü Kadıköy'de buluşmaya devam ediyoruz. Aslında bir anlamda kadınlar olarak Gezi’yi devam ettiriyoruz. Gezi tutsaklarına özgürlük, onların adaletsiz bir şekilde içeride hapis tutulmalarına karşı olduğumuz için buradayız. Onların en temel insan haklarına kavuşmasını diliyoruz, istiyoruz, talep ediyoruz. Bunu dile getirmek için burdayız.”
“Tutuklu arkadaşlarımız yalnız olmadıklarını görüyor”
Nöbeti başlatan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen de ajansımıza konuştu.
“44 gündür aslında devam ettirdiğimiz Adalet Nöbetleri bir kamuoyu duyarlılığı da sağlıyor. Biz Gezi'yle ilgili bütün karalama çaba boşa çıkaracak şekilde bu Adalet Nöbetleri’nde Gezi’yi yeniden anlatıyoruz” diyen Esin Köymen şöyle konuştu:
“Meslek odaları sivil toplum örgütleri ve aslında kent dayanışmaları bu nöbete destek veriyorlar, ağırlıklı olarak nöbetin sahipleri de bunlar. Siyasi partiler yapılarda nöbeti destekliyorlar. Nöbet ne kadar kalabalıksa, sesi ne kadar yüksek çıkıyorsa, basında yer alıyorsa, tutuklu arkadaşlarımız da yalnız olmadıklarını görmüş oluyorlar.”
“Yaşam alanı, özgürlükler ve haklar mücadelesi Gezi Direnişi’nin bir parçası”
44. Adalet Nöbeti’ni tutanlar arasında Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Danışma Kurulu’nun bulunduğunu belirten Esin Köymen, “Mücella ablamız da bu ÇED Danışma Kurulu’nun sekreterliğini yapıyordu. Sevgili Tayfun bunun bir üyesiydi. Can Atalay açtığımız bütün davaların hukuki mücadelesini yürütyordu” diyerek şöyle devam etti:
“Bütün bunlara baktığımızda herkes, kent mücadelesinin, yaşam alanı, özgürlükler ve haklar üzerinden yapılan mücadelelerinin hepsinin bir Gezi Direnişi olduğunun bilincinde. Gezi'deki bütün bileşenlerle birlikte sesimizi buradan duyurmaya çalışıyoruz. Arkadaşlarımızla şu anda avukatlar aracılığıyla haberdar olabiliyoruz. Buradaki nöbetler onlara içeride yalnız olmadıkları duygusunu yaşatıyor. Mücadelelerinin onlar tutuklu olsa bile devam ettiğini bilmek onları mutlu ediyor.”
“Halk isyanını dile getiriyor”
Gezi Direnişi’nin “terör” değil bir hak ve özgürlük mücadelesi olduğunu, sadece yaşam alanları değil hak ve özgürlükler açısından da demokratik bir hak mücadelesi olduğunun bu Adalet Nöbeti’nde tekrar tekrar anlatıldığını kaydeden Esin Köymen, Türkiye’nin her yerinde tutulan çeşitli adalet nöbetlerinin “baskıcı, otoriter bi rrejimden halkın nasıl mutsuz olduğunu gösterdiğini” ifade etti:
“Halk isyanını dile getiriyor. Her yerde uğradığı haksızlıklarla mücadele ediyor. Ve aslında bir taraftan da şunu ortaya koyuyor: Bu yönetim sisteminin devam etmemeli. Bu kadar baskıcı, bu kadar antidemokratik, hukukun bu kadar araç haline getirildiği, iktidarın oyuncağı haline getirildiği, herkesin yarınlarından kaygı duyduğu bir ülkede yaşamak istemiyor insanlar.”
İnsanların demokratik hakları için özgürlükleri için, hukukun üstünlüğü için, adalet için nöbet tuttuğunu vurgulayan Esin Köymen “Bu yarınlara dair umutlarının bitmemesi anlamına gelir. Hiçbirimizin bitmedi. Biz umutluyuz. yarınlar çok daha güzel olacak” dedi, arkadaşları özgür kalana kadar nöbetlerin süreceğini sözlerine ekledi.
Ne olmuştu?
16 kişinin yargılandığı yeniden görülen Gezi davasında İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala'ya hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası vermişti.
Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi hakkında hükümle beraber tutuklama kararı verimişti. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman aynı gün cezaevine götürülmüştü.
Kararın ardından ilk olarak Cumhuriyet davasında tutuklanan avukar Akın Atalay için başlatılan ve tutuklu hukukçular için yapılan Çağlayan’daki Adalet Nöbeti yeniden başlamış ayrıca Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği de Karaköy’deki binaları önünde bir başka Adalet Nöbeti başlatmıştı.