Cezaevlerinde sürdürülen açlık grevleri ikinci ayını geride bıraktı. Van’da insan hakları savunucuları Açlık Grevlerini İzleme Komisyonu oluşturdu. Avukat Cevahir Ağvalı, hak ihlallerinin devam ettiğine ve hiçbir adım atılmadığına dikkat çekerek koordinasyonun düzenli olarak cezaevlerinden bilgi paylaşacağını açıkladı.  

Van- Türkiye’deki 107 cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin 27 Kasım günü başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi devam ediyor. İki ayı geride bırakan açlık grevi eylemleri için Van’da insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütü temsilcileri Açlık Grevlerini İzleme Komisyonu oluşturdu. Koordinasyon grev sürecinde cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve baskılara dönük bilgileri toplayacak ve kamuoyu ile paylaşacak. 

Koordinasyonda yer alan Özgür Hukukçular Derneği’nden Avukat Cevahir Ağvalı, cezaevlerinde yaşanan son durumu ajansımıza değerlendirdi. Cezaevlerinde  yaşanan hak ihlallerinin pandemi ile birlikte had safhaya ulaştığını söyleyen Cevahir Ağvalı, avukatlar aracılığı ile cezaevlerinden süreç ile ilgili bilgi alacaklarını ve koordinasyon olarak çalışma yürüteceklerini belirtti. 

“Tutuklularda yorgunluk ve kilo kaybı var”

Grevlerinin ikinci ayında tutuklu ve hükümlülerin sağlık durumları ile ilgili şimdiye kadar bir sorun yaşanmadı. Ancak görüşmelerde yorgunluk ve kilo kaybı yaşandığı bilgisini verdiler.  Cevahir Ağvalı, “Van Cezaevi Kampüsü’nde dönüşümlü olarak yedi tutsak beş gün boyunca açlık grevine girmektedir. Şimdiye kadar grevcilerin sağlık durumlarıyla ilgili bir sorun yaşanmadı. Kısa süreli de olsa yaşanan açlığın vücutta bazı komplikasyonlara neden olduğu bilinmektedir.  Grevdeki tutsaklarda en çok yorgunluk ve kilo kaybı gibi belirtiler baş gösterdi” dedi.

Hak ihlalleri devam ediyor

Açlık grevi eylemlerinin amaçlarından biri cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin giderilmesi. Ancak greve rağmen yetkililer tarafından bir adım atılmadı ya da uygulamalarda bir değişiklik olmadı. Cezaevlerinde yaklaşık bir yıldır aile görüşlerine izin verilmediği belirtiliyor. Cevahir Ağvalı,  “Tutsaklar aileleri ile bu süreçte sadece 20 dakikalık telefon görüşmesi yapabiliyor. Koğuşlar iki haftada ya da ayda bir üstünkörü ilaçlanmakta, temizlik malzemeleri kısıtlı şekilde verilmekte. Ulaşılan temizlik malzemeleri mahkûmlar tarafından alınmaktadır. Fakat çok pahalı olduklarından bunu çok kısıtlı sayıda almakta olduklarını, elektrik ve su kullanımlarının, temel gıda ihtiyaçlarının kendilerine ücretsiz sağlanmadığını görmekteyiz. Yine cezaevinde hasta, yaşlı ve çocuklu mahpuslar için durumlarına özgü herhangi bir önlem alınmıyor. Tutsaklar dışardan gelen eşya ve kitaplarının kendilerine haftalarca verilmediğini, sağlık hakkına erişimlerinin  sınırlandırıldığı, çok acil durumlar dışında revire götürülmediklerini her fırsatta bize söylüyorlar. Hastaneye götürülen tutsaklar ise dönüşte 14 gün süresince tekli odalara alındıklarını, bu uygulama nedeniyle yaşlı ve hasta tutsakların hastaneye gidip tedavi olamadıklarını öğrendik” diye konuştu.

 “Talepler kabul edilmeli”

 Temel taleplerin karşılanması gerektiğine dikkat çeken Avukat Cevahir Ağvalı, bu süreçte yaptıkları çalışmaları koordinasyon olarak rapor haline getireceklerini belirtti. Avukat Cevahir Ağvalı şöyle konuştu: “Grevdeki tutsakların temel talepleri var. Türkiye’deki hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin sona erdirilmesi, ağırlaşan infaz koşullarının düzeltilmesi, ağır tecrit ve izolasyonun sonlandırılması bu taleplerden bazılarıdır. Tutsaklar bu grevler ile pandemi sürecinde artarak devam eden tüm hak ihlallerine son verilmesi ve kendilerine insan onuruna yaraşır şekilde muamele yapılmasını istiyorlar. Bu taleplerin de kabul edilip bu anlamda hak ihlallerine son verilmesi gerekiyor. Koordinasyon olarak alınan kararlardan biri de raporlama yapılmasıdır. Cezaevlerinde yaşanan açlık grevlerinin seyri, grevcilerin sağlık durumu, yaşanan hak ihlalleri düzenli aralıklarla kamuoyuna duyurulacaktır.”