MEDİNE MAMEDOĞLU

Bedlîs- Şüpheli kadın ölümlerinin arttığı Türkiye’de, her gün üç kadın katlediliyor. Kadına şiddet önü alınamaz bir hale dönüşürken, kendilerini yaşamın hiçbir alanında güvende hissetmeyen kadınlar mücadele ediyor. Şiddet ve kadın katliamlarının yanı sıra gördüğü baskı nedeniyle ‘intihara’ sürüklenen kadın sayısı da günden güne artıyor.

Bedlîs’in Tatvan ilçesinde 7 Ağustos tarihinde 26 yaşındaki Melike A. ailesinin evinde ateşli silahla yaşamını yitirmiş halde bulundu. Melike’nin evliliği süresinde boşandığı E.T. ve kayınpederi tarafından sistematik şiddete maruz bırakıldığı ve boşandıktan sonra da psikolojik şiddetin ve tehditlerin devam ettiği öğrenildi. Melike’nin şüpheli ölümü öncesinde sen son görüşmeyi de yine boşandığı E.T. ile yaptığı açığa çıktı.

Son telefon görüşmesini boşandığı E.T. ile yapmış

Gördüğü şiddeti ve baskıyı anlatmasına rağmen iki ailenin büyükleri tarafından eve dönmesi için her seferinde ikna edilen Melike A., geçtiğimiz aylarda yaşadığı baskılara dayanamayarak boşanma davası açtı. Anlaşmalı boşanan Melike A. yaklaşık 20 gün sonra evde şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Yaşananlara dair konuşan Melike’nin köylüsü Melike A’nın son telefon konuşmasını boşandığı E.T. ile yaptığını ve bu telefon konuşmasında E.T’nin Melike A’yı tehdit ettiğini belirtti. 

Sistematik şiddet ve psikolojik baskıya maruz bırakıldı

Son görüşmede E.T’nin Melike A’ya, “Eğer ben senin yerinde olsaydım kendimi öldürürdüm” söylemlerinde bulunduğunu aktaran Melike’nin köylüsü bu söylem üzerine de Melike A.’nın helallik isteyerek yaşamına son verdiğini iddia etti. Güvenlik gerekçesiyle adını vermeyen kişi yaşanan olaya dair ajansımıza şu bilgileri de aktardı:

“Bu kız henüz reşit olmadan evlendi. Evlendikten sonra da iki çocuğu oldu, iki çocuğu da hala küçük zaten. Bu evlilik boyunca özellikle kayınpederinden çok zulüm gördü. Buna ben kendim de şahidim. Eski eşi de aynı şekilde bu sistematik işkenceyi yürütüyordu. Melike A. kaç defa bunlara dayanamayıp baba evine geldi. Ama her defasında, ‘Bu defa da affet’ denilerek o eve geri gönderildi. Son gelişinde de bir daha gitmek istemedi ve evinde kaldı.

O süreçte de boşanma davası açtı. Boşandığında da çok mutluydu. Olay çıkmasın diye çocuklarının velayetini babaya vermek zorunda kaldı. Bu süre zarfında da onun hakkında sürekli, ‘şununla kaçmış, bununla kaçmış’ şeklinde dedikodu çıkardılar. Bunu yapan da bizzat boşandığı eşinin ailesi. Bu iftiralara rağmen ayakta kalmak istiyordu. Boşandıktan yaklaşık bir ay sonra eski eşi ve aile bunları yeniden bir araya getirmek istedi. Ama Melike istemiyordu. Ölüm olayı da bu bir araya getirme aşamasında yaşandı. Kız kardeşleri evdeyken üst kata çıkıp ateşli silahla kendini vuruyor. Aileden öğrendiğimiz bilgilere göre de son görüşmesi eşiyle, söylemlerden dolayı Melike A’yı önce tehdit edip ardından ‘senin yerinde olsam ben kendimi öldürürüm’ diyor. Bundan sonra da Melike A. kendine ateş ediyor. Olay yerine gelen jandarmada son telefon görüşmesinin eski eşiyle olduğunu ifade etti. Hatta olay anında eski eş, Melike A’nın evde olan kız kardeşlerini değil, Tatvan merkezde olan abisini arayarak, ‘Kardeşiniz kendini öldürecek’ diyor. Benim bildiklerim bu kadar ama kendisi bu yalanlara bu sürece dayanamadı.”

Soruşturma gizli yürütülüyor!

Konuya dair görüştüğümüz aile üyeleri tehdit iddialarını yalanlarken, son telefon görüşmesinin eski eşiyle olduğunu ise doğruladı. Konuya dair savcılığın açtığı soruşturma gizli yürütülüyor. Olayın ardından E.T. ve aile üyelerinin de ifadesi alındı. Ayrıca ailenin Melike A. için kurulan taziyeye E.T’nin gelmesine izin vermediği de gelen bilgiler arasında bulunuyor.