Şiddet gören İdlibli kadınlar: Gidecek yerimiz yok

İdlib'de yaşayan ve şiddet gören kadınlar gidecek yerleri olmadığı için ne eşlerini şikayet edebildiklerini ne de boşanabildiklerini anlattılar. Kadınlar, “Haklarını savunacak ve onlara iş imkanları sağlayacak merkezler bulunmuyor” dedi.

HADEEL Al-OMAR

İdlib – İdlib’de, korucuyu ve önleyici yasal tedbirlerin bulunmaması nedeniyle kadına yönelik aile içi şiddet artarak devam ediyor. Kadınların bir çoğu ekonomik koşulları nedeniyle gidecek bir yerleri olmadığı için şikayetçi olamazken, bazı kadınlar şikayetlerine rağmen şiddet faillerinden ve şiddetten kurtulamıyor. İdlib’in kuzeybatısındaki Salqin şehrinde yaşayan Laila Al-Jarro ve Walaa Al-Haj Hamdo, yaşadıkları şiddeti ve sonrasını ajansımıza anlattı.

‘Gidecek yerim yok’

Eşi tarafından şiddet gören 28 yaşındaki Laila Al-Jarro, “Şikayette bulunmak ve boşanmak istiyorum. Ancak yoksulluk, iş imkanlarının olmaması nedeniyle cesaret edemiyorum” dedi. Yaşadığı şiddete karşı sessiz kaldıkça psikolojisinin bozulduğunu anlatan Laila A-Jarro, “Boşanma talebinde bulunursam gidecek başka yerim de yok. Akrabalarım yok ve sokakta kalmaktan korkuyorum” diye konuştu. Laila Al-Jarro, çocukları olduğu için tek umudunun bir gün eşinin şiddet uygulamaktan vazgeçmesi olduğunu belirterek içinde bulunduğu çaresizliği anlattı.

Şikayetine rağmen eşi sadece birkaç saat gözaltına kaldı

Eşi tarafından gördüğü şiddet sonucu sağ elinde kırıklar oluştuğunu anlatan 25 yaşındaki Walaa Al-Haj Hamdo da, hastaneye giderek aldığı şiddet raporuyla birlikte polis karakoluna giderek şikayette bulunduğunu anlattı. Darp raporuna rağmen polislerin eşini bir süreliğine gözaltına almakla yetindiğini dile getiren Walaa Al-Haj Hamdo, “Birkaç saat gözaltında kaldıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi onu serbest bıraktılar. Eşimden boşandım. Ancak eşim boşandıktan sonra 3 çocuğumu  görmemi engelliyor” dedi.

‘Kadınlar şiddete boyun eğmek zorunda kalıyor’

Devlet kurumlarında adalet ve eşitliğin olmadığını vurgulayan Walaa Al-Hamdo, şunları ifade etti: “İdlib’de kadınları şiddetten koruyacak, haklarını savunacak ve onlara iş imkanları sağlayacak barınma merkezleri bulunmuyor. Birçok kadın bunun sonuçlarını düşünerek yaşanan şiddete boyun eğmek zorunda kalıyor. Haklara sahip olsalar bile ötekileştirilmeye devam ediyorlar.”

‘Koruma mekanizmaları oluşturulmalı’

Psikolog Lama Hamidou da, İdlib'de kadına yönelik aile içi şiddetteki artışa dikkat çekti. Caydırıcı yasaların olmayışının şiddetin artışındaki nedenlerden biri olduğunu ifade eden Lama Hamidou, “Yetkililer üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor” dedi. Şiddet gören kadınlara talepleri doğrultusunda psikolojik destek vermenin önemli olacağını ifade eden Lama Hamidou, şunları kaydetti:

“İnsan hakları örgütleri, şiddete karşı harekete geçmelidir. Kadına yönelik şiddet nedeniyle intihar vakaları da artabiliyor. Şiddete maruz kalan kadınlar için koruma mekanizmaları oluşturulmalıdır. İnsan hakları örgütleri, kadınların insana yakışır bir yaşam sürmesi için onları sosyal ve ekonomik olarak güçlendirmeli. Hukuki alanda da şiddete karşı daha ciddi önlemler alınmalı.”