Şengal- Tevgera Azadiya Jinên Êzidî - Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ), katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi Nagihan Akarsel’in ve katledilen kadınlar için eylemdeydi. Eylemde Nagihan Akarsel ve İran’da katledilen Jina Mahsa Amini’nin fotoğrafları taşındı. Eylem, “Jin, jiyan, azadi”, “Şehîd namirin” sloganları ile başlarken kadınlar başörtülerini yaktı.

TAJÊ üyesi Suham Şengali tarafından okunan basın açıklamasında ataerkil sisteme dikkat çekilirken, ataerkil sistemin özgür kadın ve özgür toplum iradesini yok etmeye çalıştığı ancak kadınların bunu hiç bir zaman kabul etmeyeceğine vurgu yapıldı.

Açıklama şu ifadeler yer aldı:

“5 bin yıl boyunca hakim, zalim zihniyet ve zalim erkek sistemi, kadını boyunduruk altına alarak ahlaki, eşit ve demokratik toplumu temelde yok etmeye, ona zulmü, tahakküm ve köleliği dayatmaya çalışmaktadır. Kadının köleleştirilmeye ve kadınla birlikte toplum bir bütün olarak kölelik sistemine alınmaya çalışılıyor ve toplum doğasından kopartılmak isteniyor. Farklı dil, ulus, inançlara tekçilik dayatılmak istenilirken ulus-devletler hiçbir şekilde toplumların, farklılıkların varlığını ve iradesini tanımıyor.”

“Kadın iradesi devam edecek”

İktidarcı devletçi zihniyetlerin toplumları kadınları her türlü zorbalıkla tahakküm altına alarak bastırmaya çalıştığının altı çizilen açıklamada bunun bir örneği olarak her gün dünyanın her yerinde yaşanan kadına yönelik şiddet, saldırı, taciz ve katletmeleri örneklendirildi. Son olarak Süleymaniye’de katledilen gazeteci, araştırmacı Nagihan Akarsel’i örnek veren TAJÊ, “Kadın savaşçıları, devrimcileri kadın öncülerini katletmek, kadınların iradesini kırmak istiyorlar ama bilsinler ki kadın iradesi Zilanlar öncülüğünde devam edecek, bitmeyecektir” denildi.

"Nagihan özgür fikirlerin devrimcisiydi"

Şengal’de yaşanan soykırım saldırılarının ardından Nagihan Akarsel’in Şengalli kadınları tanımak, dayanışmak ve çalışma yürütmek için burayı ziyaret ettiğini hatırlatan TAJÊ, açıklamasında “Şengal’e gelişi çok büyük bir heyecan ve coşkuylaydı. Kültürümüzü tanıyarak tüm dünya kadınlarına mal etmek istiyordu. Zilan, jineoloji bilincinden aldığı güçle Êzidiliği tanıdı, sahip çıktı. Bilge bir kadın, direnişçi bir kadın olarak tüm Êzidi kadınlarda bir yer edindi. Zilan, özgür fikirlerin devrimcisiydi” denildi ve yaşamını yitiren tüm devrimci kadınları andıklarını ve anıları önünde saygıyla eğildikleri kaydedildi.

“Zaman kadın devrimini savunma zamanı”

TAJÊ, İran’ın başkenti Tahran’da katledilen Kürt kadın Jina Mahsa Amini’yi de hatırlatırken, ataerkil sistemin bir kadının saç tellerinden dahi korktuğunu ve yaşanan katliamın ardından İran ve Rojhelatlı yurttaşların kadın devrimine doğru koştuğunu vurguladı. “Kadınlar İran’da ve Rojhelat’ta özgürlük talepleriyle alanlara çıktı. Jina Amini’nin katliamını protesto etti. Çok yerinde bir tavır olarak ortaya çıkarak başkaldırılarını gerçekleştirdiler ve devam ediyorlar, direniyor, mücadele ediyorlar. Şimdi zaman kadın devrimini savunma zamanıdır” denilen açıklamada eylemler sırasında katledilenlerde anıldı.

“Kadın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür”

“Nagihan ve Jina Amini’nin katliamları bir kere daha bizlere tahakkümcü zihniyetin gerçekliğini ve korkaklığını göstermiştir. Êzidi kadınlar olarak zaman kadın devrimini savunma zamanıdır hamlesine bizlerde katıldığımızı belirtiyoruz. Önder Apo’nun dediği gibi özgür kadın özgür toplumdur diyoruz” ifadeleriyle açıklama alkışlarla sonlandırıldı.