Şengal- Êzidî toplumu kadınların şahsında tarihten günümüzde soykırımlarla örülü bir tarihi geride bıraktı. 74’üncü Ferman olarak adlandırılan soykırım en çok kadınları ruhundan, fiziğinden, toplumsallığından yaralayan bir tarih olarak kayıtlara geçti. Son soykırımdan sonra Êzidî kadınlar kendi özgürlüklerini sağlamak ve korumak için örgütlendi.

Soykırım kıskacından kurtulmak isteyen Êzidî kadınlar, kendilerine PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın felsefesini rehber edindi. Êzidî kadınların mücadelesi bir toplantı ile ele alındı. Topantıda Êzidî kadınların mücadelesine dönük değerlendirmelerin okunması, sinevizyon gösterisi ile Rusya, Almanya ve Ermenistan’dan görsel mesajlar yer aldı. 

“Biz Êzidî kadınlar özgürlüğe giden yolu bulduk”

Êzidî kadınların ortak çalışması, Êzidî Kadınların Özgürlük Hareketi (TAJÊ) sözcüsü Sabiha Sabri’nin açılış konuşmasıyla başladı. Sabiha Sabri açılış konuşmasında Êzidî kadınların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikirlerini tanıdıktan sonra büyük değişimler yaşadığına vurgu yaparak şöyle konuştu:

“Biz Êzidîler için Nisan ayı evrenin oluşumu, insanlığın hayatla buluştuğu bir aydır. Bu açıdan önemi farklı. Reber Apo’yu tanıdıktan sonra Nisan ayına atfettiğimiz  anlam derinlik kazandı.  Bugün burada toplanmamızın sebebi biz Êzidî kadınların mücadele sebebini güçlendiren Reber Apo’nun kadın özgürlük mücadelesini kadınlara anlatmak ve kavratmaktır. Bugün yürüdüğümüz bu yolda bize dönük saldırılar yoğunlaştı. Biz güçlendikçe Şengal’e dönük plan ve saldırılar da yoğunlaşıyor, işte bugün burada bir araya gelmemizin sebebi gelişecek her saldırıya karşı mücadelemizi nasıl daha fazla güçlendirebilirizi konuşmak.”

Sabiha Sabri konuşmasının sonunda Rojava ve Şengal arasında örülen duvara da vurgu yaparak; “Örülen duvarlar bize fermanları anlatıyor, bizi kuşatmaya alarak yalnızlaştırmak ve irademizi kırmak istiyorlar. Düşmanlarımız bunu bilsin ki, biz özgürlüğe giden yolu bulduk ve her zamankinden daha fazla güçlüyüz” dedi.  

“Gerçeğin bilinmesi gerek”

Rusya Êzidî Kadınlar Örgütü üyesi Asya Sivik de “Reber Apo  biz kadınları özgürlük mücadelesiyle tanıştırdı. Biz Rusya’da yaşayan Êzidî kadınlar da Reber Apo’nun fikirleriyle kendimizi eğitip, örgütledik.  Dünyanın her yerinde yaşayan Êzidîlere baktığımızda görüyoruz ki bize en yakın ve bizi ayakta tutan Reber Apo’nun özgürlük mücadelesi oldu. Eğer özgürlük mücadelesi olmasaydı bugün Êzidîlerin kökleri ve Şengal olmayacaktı bu gerçeği her kesin bilmesi gerek. Êzidîlerin birliği Reber Apo’yu doğru okumakla gerçekleşecektir. Var olan hakikati en çok da biz kadınlar unutmamalı ve özgürlük mücadelesi ve önderine sahip çıkmalı” şeklinde konuştu.

Ermenistan’dan mesaj gönderen  Seyran Cellad’da Ermenistan’da yaşayan Êzidî kadınların örgütlülüğü hakkında konuştu ve “Biz Ezidiler Reber Apo’nun fikirleriyle tanıştıktan sonra daha fazla Ezdalığımızı tanımladık.  Kendimizi örgütledikçe ve eğittikçe  dost ve düşmanımızı tanıdık ve dost olana daha yakın durduk” dedi.

“Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez”

Almanya’dan Êzidî Kadınlar Meclis üyesi Xane Egal de Êzidî toplumunda kadınların yaşadıklarına vurgu yaparak şunları ifade etti;

“Her toplumda en çok kadınlar acı çekiyor. Toplumun temel taşıdır kadınlar. Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez. Reber Apo’nun felsefesi olmasaydı fermandan sonra biz Êzidî kadınları bu kadar güçlü olamazdık ve kendimizi toparlayamazdık. Reber Apo’nun biz Êzidî kadınlara verdiği güç çok önemli.  Biz Avrupadaki Êzidî kadınları diyoruz ki Reber Apo’nun özgürlüğü  bizim özgürlüğümüzdür.”

Toplantının ilk semineri ‘Ezdalık ve Reber Apo’nun ortak felsefesi’ , TAJÊ koordinasyon üyesi Riham Heco tarafından verildi. “Ezdalık ve Rêber Apo’nun ortak felsefesi” başlığını taşıyan seminerden kısa kesitler;

“Aslında her iki felsefe çok fazla benzerlik taşıyor ve birçok yönlü şekilde iç içedir. Bir inanç toplumdan çok iktidara hizmet ediyorsa bu inanç bozulmuş ya da o inanç toplumdan kopmuş demektir. Ezdalığı iktidarın hizmetine sokmak istediler sokamadıklarında da ezmek ve yok etmek istediler... Ezdalık ve Rêber Apo’yu birleştiren onların toplumsallığıdır. Onun için bugün düşmanlık toplumsallığa yapılıyor. Ezdalık ve Rêber Apo’yu bir araya getiren vicdan, adalet, özgürlük olgusuna bağlı toplumsallık, kadının öncülüğüdür. Ezdalıkta yaşama adım atmış her çocuğu veya hayata adım atmış her çifti mühürleyen kadındır, Ezdalık inancına göre  yapılan her ritüelin başını kadın çeker, biz Êzidî kadınları Rêber Apo’nun felsefesine yakın tutan yandır. Êzidîler her zaman Rêber Apo’nun fikirlerini kendine yakın gördü ve sahiplendi.”

“Hakikate giden yolu buldular”

Toplantının ikinci seminerinde ise Suham Şengali konuştu. TAJÊ Diplomasi yönetim üyesi Suham Şengali, kadın özgürlük mücadelesinin kadınları hem özgürlük mücadelesi hem de büyük bir savaşın içerisine çektiğini söyledi. Şengal, Kürdistan’da mücadele eden, direnen kadınların özgürlük arayışlarının Ortadoğu ve dünya kadınlarına ilham kaynağı olduğunu söyleyen Suham Şengali, “Eğitimli kadının eğitimli bir toplum yaratacağı gerçeğini, doğru bir aile yapılanmasını, kadınların direniş kültürüyle buluşmasını Rêber Apo’nun özgürlük mücadelesi ile benimseyen Êzidî kadınları kendi hakikatine giden yolu buldu. Kadınların şahsında bugün Şengal’de yaşananlar bir devrim niteliğindedir” diye konuştu.

“Kadınlar toplumu özgürleştirecek güce ulaşmalı”

“Demokratik Ulus’ta Êzidî Kadınları” başlıklı toplantının üçüncü seminerinde konuşan Demokratik Özerk Şengal Yönetimi Eş Başkanı Riham Hesen; “Demokratik ulus toplumların özellikle kadınların direnişiyle mümkün. Şengal’de gelişen sistem biz kadınların direniş kültürüyle tanışmasından sonra gelişti. Bugün Şengal kadın rengine bürünmeli bunun için verilen mücadele önemli bir düzeye de ulaşmıştır. Kadınlar toplumu özgürleştirecek güce ulaşmalı” diyerek kadınların kendilerini eğiterek özgürlük fikrinde sistemlerini örgütlediklerinin altını çizdi.

Yapılan sunumların ardından tartışmalar yürütüldü, katılımcı kadınlar bireysel mücadelelerini, duygu ve düşüncelerini aktardı. “Jin, jiyan azadî” sloganları ile ile toplantı sona erdirildi.