Şam’da ‘Geçiş Dönemi Adaleti Sempozyumu’nde kadınlar bir araya geldi
Şam'da düzenlenen "Suriye Bağlamında Geçiş Dönemi Adaleti" sempozyumunda kadınlar, geçiş dönemi adaleti kültürü ve bu kültürde kadınların rolünü vurguladı.

RAMA XALAF
Şam- Suriye Kadın Meclisi, 23 Eylül günü Suriye'nin başkenti Şam'da "Suriye Bağlamında Geçiş Dönemi Adaleti" başlıklı bir diyalog sempozyumu düzenledi. Sempozyuma aktivistler, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Sempozyum iki ana başlıkta gerçekleştirildi. İlk başlıkta, geçiş dönemi adaleti kavramı ve geçmişe dönük hakikat, hesap verebilirlik, tazminat ve kurumsal reform gibi araçlarla daha istikrarlı bir geleceğe doğru ilerlemedeki önemini ele alan kültüre odaklanıldı. İkincisi, kadınların geçiş dönemi adaletindeki rolünü ele aldı ve kadınların sürece katılımda karşılaştıkları zorluklara odaklanarak, ihlalleri belgeleme, mağdurların davalarını gündeme getirme ve toplumsal barışın yeniden inşasına katkıda bulunmadaki önemli rollerini vurguladı.
‘Çalışmalarımız Şam’la sınırlı kalmayacak’
Sempozyumun oturum aralarında kadınlara mikrofonlarımızı uzattık. Şam'daki Suriye Kadın Meclisi Halkla İlişkiler Direktörü Aisha Hasso, "Sivil toplum kuruluşları, siyasi hareketler, insan hakları, sivil toplum ve sosyal aktivistlerden oluşan seçkin bir grubun katılımıyla bir diyalog semineri düzenlendi" derken konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Geçiş adaletinden bahsettiğimizde, güncel en önemli konulardan birinden bahsediyoruz ve uygulama mekanizması da başlı başına çetrefilli bir mesele. Bu nedenle, Suriye Kadın Meclisi olarak, tanık olduğumuz yansımaları, özellikle de kadınların sistematik olarak dışlanması ve ötekileştirilmesi ile zirveye ulaşan nefret söyleminin tırmanışını göz önünde bulundurarak, bu konu üzerinde çalışmanın gerekli olduğuna inanıyoruz. Çalışmalarımız yalnızca Şam ile sınırlı kalmayacak, Suriye'nin çeşitli coğrafi bölgelerine de yayılmayı ve bu konuda çalışmayı hedefleyeceğiz."
‘Daha iyi bir gelecek kurmak için diyaloğa girmeliyiz’
Sempozyumda sunulan görüşlerin zenginliğine dikkat çeken Aisha Hasso, "Sivil toplum bileşenleri ve kadın aktivistler arasında, bir sonraki aşamanın temel taşı olan geçiş adaleti mekanizmalarını harekete geçirmek için nasıl iş birliği yapılacağına dair çok sayıda öneri sunuldu. Bu kültürü yaygınlaştırmak ve toplumsal temelleri kadın hakları perspektifinden yeniden inşa etmek için çalışmalıyız" dedi. Aisha Hasso, sempozyumla çalışmalarını bir adım daha ilerletmek istediklerini ifade ederek “Suriye krizinin üzerinden yıllar geçti ve Suriyeli vatandaşlar ağır bir bedel ödedi. Geçiş adaleti çerçevesinde aidiyet, vatandaşlık ve hoşgörü konularına vurgu yapıldı. Bunlar, bu aşamaya ayak uydurabilmemiz ve hedeflerimize ulaşabilmemiz için sürekli tartışma gerektiren konulardır. Onlarca yıllık yasama ve yürütme zulmünden sonra, Suriyeliler olarak bu zulümden kurtulmak ve birlikte daha iyi bir gelecek kurmak için diyaloğa girmeliyiz" diye konuştu.
'Yeniden inşa, kadınların her alanda rolünün etkinleştirilmesiyle sağlanır'
Sendikacı Lisa Assi ise "Aslında, vatandaşların kalplerine güvenlik aşılamak için geçiş dönemi adaleti sağlanmalıdır. Bu, ancak herkes için vatandaşlık hakkını garanti altına alan yasalarla sağlanabilir. Eşit vatandaşlık sağlandığında, insanlar kendilerini güvende hisseder, devletin inşasına katılır ve yaraların sarılmasına katkıda bulunur. Ekonomi de bu güvenlik sayesinde gelişir" şeklinde konuştu. Bu yönde bir çalışmanın büyük çaba gerektirdiğine vurgu yapan Lisa Assi, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu çalışma büyük bir çaba gerektiriyor, özellikle de bugün Suriye'de kadınlar toplumun en az yüzde 65'ini oluşturduğu için. Bu nedenle bu güce yatırım yapılmalı ve dışlanmamalı. Halk Meclisi'nde kadınlara ayrılan yüzde 20'lik kotanın kadınlara karşı büyük bir haksızlık ve muazzam bir enerji durgunluğu olduğunu düşünüyorum. Bu güç, özellikle de hem önceki hem de mevcut rejim altında en çok acı çekenlerin kadınlar olduğu düşünüldüğünde, yeniden yapılanma sürecinde kadınlar ortaya çıkarılmalıdır."
Suriye'de kadınların adaletsizliğe maruz kalmaya devam ettiğini dile getiren Lisa Assi "Suriyeli kadınlar baskı, zulüm ve hatta soykırıma maruz kaldıkları için haklarını talep etme hakkına sahiptir. Kadınların rolü aktiftir ve doğru yerde kullanılmalıdır. Kadınlara yüzde 10 veya yüzde 20 temsil hakkı verdiğimizi söylemek yeterli değildir. Bu bir hediye değil, aksine bir azalmadır. Kadınların gerçek gücüne tam olarak yatırım yapılmalıdır" dedi.
Sempozyum önerilerle son buldu
Sempozyumun sonunda katılımcılar, Suriye toplumunda geçiş adaleti kültürünün farkındalık kampanyaları ve açık diyaloglar aracılığıyla yaygınlaştırılmasını teşvik etmek; kadınların resmi kotaların (yüzde 10 veya yüzde 20) ötesinde, devlet kurumlarında ve sivil toplumda daha etkin bir şekilde güçlendirilmesini sağlamak ve sivil barışın inşasının önündeki en önemli zorluklardan biri olan nefret söylemi ve dışlanmayla mücadele etmek gibi bir dizi öneri sundular.