‘Özgür basını kimse susturamaz’

Türkiye’nin özgür basın üzerindeki baskılarını kınayan Gazeteci Bêrîtan Îrlan, özgür basına karşı yürütülen baskı ve zulme karşı duracaklarını dile getirdi.

ŞÎRÎN MIHEMED

Qamişlo- Türkiye’de Haziran ayından bu yana 10’u kadın 26 gazeteci tutuklandı. Son olarak Ankara’da gözaltına alınıp tutuklanan gazeteciler işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldı. Gazeteci Bêrîtan Îrlan, gazeteciler üzerinde artan baskıları ajansımıza değerlendirdi. 

‘Kürt halkına mesaj veriliyor’

Özgür basının sesini kimsenin kısamayacağını belirten Bêrîtan Îrlan, Türkiye’de son bir yıl içinde gazeteciler üzerindeki baskıların arttığını ve baskıların aslında evvelden beri var olduğunu anlattı.

“Gazeteciler üzerindeki baskılar bugün başlamadı, Kürt gazeteciler sahaya çıktığından beri Türkiye, gazeteciler üzerindeki baskılarını arttırdı. 1980'lerde birçok gazeteci tutuklandı, katledildi, işkence gördü ve kaçırıldı. Ancak bütün bu baskı ve yıldırma politikalarına rağmen özgür basın hiçbir zaman teslim olmadı ve hakikati ortaya çıkarmak için her zaman mücadelede ısrar etti. Son tutuklamada en ilginç olan ise, tutuklananların çoğunun kadın gazeteci olması ve gözaltına alındıklarında polisin onları dövmeye çalışmasıydı. Bu yıldırma politikası tüm Kürt halkına bir mesajdır. Halk gazetecilerine sahip çıktı ve gazetecilerin duruşu takdire şayandı. Gazetecilik bir halkın sesidir, kimse bu sesi susturamaz.”

‘Özgür basını susturmak istiyorlar’

Bir gazeteci olarak Kürt halkına uygulanan haksızlıkları dile getirmekle yükümlü olduğunu sözlerine ekleyen Bêrîtan Îrlan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkına uluslararası komplonun düzenlendiğini ve bu komplonun bir parçasının da gazetecilere yönelik yıldırma politikası olduğunu aktardı. Bêrîtan Îrlan, “Egemenler gazetecilerin gerçekleri ortaya çıkarmasını istemiyor. Gerçeği ortaya çıkaranlara da gözdağı veriliyor. Ben yıllardır Kuzey Kürdistan'da çalışma ve iletişim faaliyetleri yürütüyorum ve tutuklamalar başladığında yeni bir soykırım olacağını söylüyorduk. Gazetecilere yönelik baskı ve zulüm artıyor, Kürt halkına yönelik soykırım sürüyor. Ayrıca Türk devleti Kürdistan'ın her yerinde saldırılarını sürdürmekte, Federe Kürdistan'da kimyasal silah kullanmakta, kuzeyde imha operasyonları yürütmekte, Kuzey ve Doğu Suriye'ye uçak ve ağır silahlarla saldırmaktadır. Kürdistan’ın dört bir yanında uyguladıkları zulmün ortaya çıkmaması için basının sesini kesmek istiyor. Tüm uluslararası ülkelerin Türk devletine göz yumması bu ülkelerin Türk devletine destek verdiğini gösteriyor” diye konuştu.

‘Sansür yasasını kendileri için çıkardılar’

Çıkarılan sansür yasasına dikkati çeken Bêrîtan Îrlan, bu yasanın çıkarılma amacının medyayı kendi kontrolleri altına almak olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti: “Bu yasayla medyayı kontrolleri altına almak istiyorlar. Amaçları haberin doğru ya da yanlışı değil, hükümetin çıkarına göre olup olmadığını öğrenmektir. Aynı zamanda sosyal medyada bazı konuları paylaşan kişiler de cezalandırılıyor. Bu yasa AKP-MHP hükümeti tarafından TBMM'de onaylanır onaylanmaz Kürt gazeteciler tutuklandı. Bu yasa, amacı Kürt halkının sesini susturmak."

‘Özgür basın yalnız değildir’

Her zaman özgür basınla dayanışma içinde olacaklarını ve hangi sahada olursa olsun gazetecilik faaliyetlerini yürüteceklerini aktaran Bêrîtan Îrlan, “Türkiye seçimlerin yaklaşmasıyla beraber kirli planlarını devreye koydu. Lozan Anlaşması’nın sonlanmasıyla beraber yine Kürt halkına soykırım uygulamak istiyor. Bu amaçla da gazeteciler tutuklanıyor. Tutuklanan gazetecilerin her zaman yanında olduğunu belirtiyor, hangi sahada olursak olalım gazetecilik faaliyetlerimize devam edeceğimizi söylüyoruz. Özgür basın yalnız değildir” şeklinde konuştu.