Öykü Çakmak: Cezasızlık politikasından güç alarak kadınları katlediyorlar

Avukat Öykü Çakmak, kamu görevlisi erkeklerin hem cezasızlık politikalarından hem de yapılandıkları alanın gücüne güvenerek pervasızca kadınları katlettiğini söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Bölgenin farklı kentlerinde son bir haftada 5 kadın katledildi. Yaşanan katliamların faillerinden biri korucu, biri Özel Hareket Ocakları İl Başkanı biri de özel güvenlik görevlisi. Bölgede artan kadın katliamları vakalarında faillerin kamu görevlisi çıkması dikkatlerden kaçmazken, yaşanan sistematik katliamları gündemine alan 19 baronun kadın hakları merkezi ortak bir açıklama yaparak sürecin hukuki takipçisi olacaklarını ifade etti. Kadın katliamlarında görülen bu ortak noktanın rastlantı olmadığını kaydeden Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Öykü Çakmak, bu kişilerin antidemokratik yönetim ve cezasızlık politikasından güç alarak korkusuzca cinayet işleyebildiklerini ifade etti.

“Hukuki süreci yakından takip ediyoruz”

Bölgede kadına şiddet ve kadın cinayetleri vakalarının son yılların en yüksek zamanlarını yaşadığını söyleyen Öykü Çakmak, yaşanan vakalarda Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak kadınların şiddetsiz bir dünyada yaşayabilme şartlarının ve güvencelerinin oluşturulması için gerekli yasal mekanizmalarını sağlamaya çalıştıklarını aktardı. Son yıllarda aldıkları kadın dosyalarından edindikleri deneyimleri paylaşan Öykü Çakmak, faillerin şiddet dosyalarında hukuki süreci yakından takip ettiklerini söyledi. Bu dosyalardan çıkan karar ve uygulamalarla faillerin yargının şiddet dosyalarındaki pasifliğinden güç aldıklarını  vurgulayan Öykü Çakmak, bu durumla her noktada karşılaştıklarını belirtti.

“Erkekler verilen cezaları caydırıcı bulmuyor”

Öykü Çakmak konuya dair şunlara yer verdi: “Çünkü erkek bir şiddet eyleminde bulunduğunda hakkında yürütülecek adli-idari bir soruşturmanın sonucunu kendisi için caydırıcı bulmuyor. Failler yargının pasifliğinden güç alıyorlar. Ayrıca son süreçte gerek İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesi, gerek siyasetin, bürokrasinin eril dili, gerekse de kadın-erkek eşitliğine inanmayan, kadını ikincilleştiren kimselerce kadın kazanımlarının hedef haline getirilmesi potansiyel şiddet faillerine de güç veren bazı örnekler. Bir de faillerin kamu gücünü kullanan kişiler olması durumunda, failler yasa ve yargı karşısında kendilerini daha güçlü konumda hissediyorlar. Sadece resmî kurumda çalışan bir kişi olmasa da bazı paramiliter oluşumlar, çeşitli çete ve benzeri yapılanmalar içinde örgütlenen failler içinde bulundukları alanların nüfuzundan cesaret alabiliyor.”

“Kadın cinayetleri politiktir”

Yaşanan kadın cinayetlerinin zaten politik olan meselenin yanında Kürt sorunuyla olan bağlantısını da gösterdiğine değinen Öykü Çakmak, Silopi’de Özel Hareket Ocakları İl Başkanı İbrahim Barkın tarafından katledilen Sakine Kültür örneğini verdi. Öykü Çakmak, “Son dönemde özellikle kamu gücünü kullanan faillerin pervasızca, korkusuzca suç işlediklerini, kadınları katlettiklerine tanıklık ettik. Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruluş felsefesi itibariyle tekçilik üzerine inşa edilen bir devlet. Türklüğün, erkekliğin ve sadece Müslüman olmanın esas alındığı bir sistem üzerine kuruldu. Ülkenin asli unsuru olan kadınlar, Kürtler, Aleviler gibi diğer kesimlerin hak ve özgürlükleri gözetilmemiş, eğitim, yargı hizmetleri ve kamusal hizmetler de bu kuruluş unsurlarına göre inşa edildi. Dolayısıyla zamanla ülkede erkek egemen anlayışla, milliyetçi motivasyonla eğitim gören, askere giden, kamu hizmeti yürüten bir toplumsal anlayış yerleşti” ifadelerini kullandı.

“Failler gerekli cezayı almıyor”

 “Devlet tarafından silahlandırılan, kamu gücünü kullanan bu kurum ve yapılarda görev yapan şiddet failleri ülkenin antidemokratik yönetimi, cezasızlık zırhı ve bu gayrimeşru çalışma biçimlerinden güç alarak korkusuzca cinayetler işleyebiliyor” değerlendirmesini yapan Öykü Çakmak, kamu görevlilerinin bölgede birçok suçun faili olmasına rağmen gerekli cezayı almadığına dikkat çekti.

“Erkekler yapılandığı alanın gücüne güvenerek kadınları katlediyor”

Öykü Çakmak, “Musa Orhan ve onun gibi sayısız resmî kamu görevlisi bölgede cinsel saldırı ya da cinsel istismar suçlarının faili oluyor veya daha geçtiğimiz günlerde İbrahim Barkın yapılandığı alanın gücüne güvenerek pervasızca bir kadını katledebiliyor. Şeffaf, demokratik bir yönetim anlayışına sahip olmayan devletlerde, özellikle yasa dışı ve paramiliter yapılanmaların devlet gibi hareket etmesi, meşru olmamasına rağmen kamu gücünü kullanıyor olması nedenleri ile  bu alanlarda örgütlenen erkekler daha rahat şekilde suça bulaşıyor ve kadınların failleri oluyor. Nitekim bölgedeki son kadın cinayetlerinde faillerin de ortak özellikleri buydu” şeklinde konuştu. 

“KHM’ler olarak bir araya gelmemiz önemli bir aşama”

Artan kadın katliamlarına karşı 19 baronun kadın hakları merkezi olarak sürecin takipçisi olacaklarını dair ortak bir açıklama yayınladıklarını ifade eden Öykü Çakmak, son olarak şöyle konuştu: “Son dönemde artan kadın cinayetleri açısından bölge KHM’leri olarak bir araya gelmeyi son derece önemli bir aşama olarak görüyoruz. Bugüne kadar buna benzer girişimlerimiz olmuştu. Bu birlikteliği en üst düzeyde sağladığımız açıklamalarımızdan biri de son dönemde ki şiddet olayları oldu. Bu cinayetlerin gerekçelerini ve siyasal iktidarın bu cinayetler üzerindeki görünmeyen ama aslında hepimizin bildiği elini, bu suçlara ortak olma halinin hangi boyutta olduğunu ifade eden bir açıklama yaptık. Bundan sonraki süreçte de bu işbirliğine ve ortaklaşmaya devam edeceğiz.”