BERÇEM CÛDÎ

Kobanê - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 26 yıldır İmralı Cezaevi'nde tecrit altında tutuluyor. Özgür ve demokratik yaşam felsefesinin öncüsü olarak kabul edilen Abdullah Öcalan, yüzlerce kitap, değerlendirme, analiz ve öneriyle ulus-devlet sisteminin sorunlara cevap olabilir. 10 Ekim 2023'te dünyanın 74 ülkesinde "Önder Apo'ya özgürlük ve Kürt sorununa demokratik çözüm" sloganıyla küresel bir kampanya başlatıldı. Kuzey ve Doğu Suriye Fırat Kantonu Kongra Star Koordinasyonu’ndan Macîde Hesûn, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

‘Komplo başarıya ulaşamayacak’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin yıllardır devam ettiğini belirten Macîde Hesûn, “Tecridi işkence ve Önder Apo'nun en meşru haklarının ihlali olarak kabul edebiliriz. İmralı Cezaevi'nde uygulanan tecridi Önder Apo şahsında kadınlara uygulanan bir tecrit olarak görüyoruz. Tüm tecrit politakalarına rağmen Önder Apo'nun ideolojisinin her zamankinden daha küresel hale geldiğini kimse inkar edemez. Kürt halkının ötesinde, Önder Apo'nun fikir ve projelerinin hayata geçirilmesini isteyen birçok farklı kurum ve halkların olduğunu görüyoruz. Önder Apo'nun İmralı’da, dışarıda da hakların ortaya koyduğu mücadelenin başarıya ulaşacağına inanıyoruz. Mücadeleyle komplo kesinlikle başarıya ulaşamayacaktır” diye belirtti.

‘İlgili kurumların tecride karşı büyük bir sessizliği var’

Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü isteyenlerin onun ideolojisine inandığını kaydeden Macîde Hesûn, şöyle konuştu: "Önder Apo'nun sevgisi o kadar derin ki, çocukların, kadınların, gençlerin ve toplumun her kesiminin sorunlarına cevap niteliğindedir. Özellikle yaşadığımız 3’ücü Dünya Savaşı sürecinde mevcut sistemin iflas ettiği ve çatışmalara cevap vermek yerine krizi derinleştirdiği açıktır. Böyle bir durumda insanlık bir çözüm, yani doğadaki ve gerçeklikteki tüm sorunlara çözüm olabilecek alternatif bir sistem, bir ideoloji arayışındadır. Bu bakımdan Önder Apo'nun ortaya koyduğu paradigma, çağın tüm sorunlarının ve hastalıklarının çözümünün anahtarıdır. Rêber Apo'nun projelerinin uygulamaları, yöntemleri ve sonuçları Kuzey ve Doğu Suriye'de de kendini gösteriyor. Zaten başarısızlığın eşiğinde olan bu hegemonik güçler, Önder Apo'nun ideolojisini ve projesini ortadan kaldırarak iktidarlarını uzatmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla Önder Apo'nun durumuyla ilgili büyük bir sessizlik var ve ilgili kurumlar tutum göstermiyor."

‘Tecride rağmen dışarıya büyük bir etkisi var’

“Önder Apo’ya özgürlük ve Kürt sorununa demokratik çözüm” sloganıyla başlatılan küresel kampanyaya dikkat çeken Macîde Hesûn, "Önder Apo'nun fikirlerini destekleyen çok sayıda destekçisi ve seveni var. İmralı’da tecrit altında tutulan Önder Apo, her türlü koşula rağmen dışarıya büyük bir etkisi var. Başlatılan kampanya Kürdistan sınırlarını açarak dünyanın gündemine girmiştir. Bu nedenle Önder Apo'nun fiziki olarak özgürleştirilmesi için kampanyaya birçok etkili ismin katıldığını görüyoruz. Bu kampanya, tüm istek ve hedeflerimizi birleştirmenin, uluslararası düzeyde ortak çalışmalar yürütmenin bir aracıydı” ifadelerinde bulundu.

‘Kampanya daha da güçlendirilmeli’

Macîde Hesûn, kampanyanın daha da güçlendirilmesi çağrısında bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Her zaman şunu söylüyoruz; Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünün sağlanmasında ve İmralı sisteminin yıkılmasında kadınlar öncü olacaktır. Önder Apo, Kürt kadınları şahsında tüm dünya kadınlarına özgürlük ve içinde bulundukları durumu değiştirme projesini sundu. Bu gerçek herkes tarafından görülmektedir, çünkü Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü için sesini ve gücünü birleştirenler, umutlarını ve hayallerini bu ideolojide bulmuştur. Önder Apo için atılan bu ortak çabaları ve adımları takdirle karşılıyoruz. Yine de dünyanın tüm özgürlükçü insanlarını, Önder Apo'nun fikirlerine inananları ve özellikle çözümü İmralı’da görenleri bu kampanyayı güçlendirmeye çağırıyoruz. Önder Apo, komplocu güçlere karşı bir direniş ve mücadele ortaya koydu ve insanlık bu nedenle Önder Apo’ya borçludur. Bu sorumluluk ve görev bilinciyle hareket etmemiz, Önderliğimizi fiziki olarak özgürleştirmemiz gerekiyor."