‘Önder Apo’nun felsefesi Êzidî kadınlar için yeni bir doğuş ve başlangıçtır’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın düşünce ve felsefesinin Êzidî halkı ve özellikle kadınlar için yeni bir doğuş ve yeni bir başlangıç anlamına geldiğini belirten Sûham Şengalî, Abdullah Öcalan'ın mesajının güçlü bir şekilde sahiplenilmesini istedi.

MEDYA HAWAR
Şengal - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın dünya kamuoyunda yankı bulan mesajı ve çağrısı, toplumun her kesimi tarafından değerlendirilip yorumlanıyor. Özellikle Abdullah Öcalan'ın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlara yazmış olduğu mektup, kadınlar tarafından büyük merak ve ilgi gördü. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kadınlara yönelik bu çağrısı her yerde bulunan kadınların gündeminde yer alıyor. Kadınlar tarafından değerlendirilen ve yorumlanan çağrı, kadınlara büyük bir perspektif oluşturuyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, kadınlara yönelik mesajında pek çok önemli konuya dikkat çekerek, 'Barış ve Demokratik Toplum' çağrısının aynı zamanda kadınlar için de bir rönesans olacağını ifade ediyor. Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Diplomasi Komitesi Üyesi Sûham Şengalî, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı ve mesajının, özellikle Êzidî toplumuna ve Êzidî kadınlarına yönelik önemine değinerek ajansımıza konuştu.
'Mücadelemiz büyüyor ve genişliyor'
Sûham Şengalî, Abdullah Öcalan'ın 'Barış ve Demokratik Toplum' çağrısının başta kadınlar olmak üzere toplumun tüm kesimleri için yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu belirterek, "Kutsal Mart ayındayız ve bu ayda özellikle 8 Mart ve 21 Mart Newroz’u gibi pek çok önemli günler var. Günler ve yıllar ilerledikçe mücadelemiz büyüyor ve genişliyor. Bu yılın 21 Mart Newroz'una sayılı günler kaldı. Newroz özgürlüğün bayramıdır. Tüm mazlum halkların, Kürt toplumunun, Êzidî toplumunun ve tüm insanlığın Newroz'unu kutluyorum. Özellikle Önder Apo'nun Newroz'unu, Mazlum Doğan şahsında Newroz şehitlerini ve tüm şehitlerimizin Newroz'unu kutluyorum” dedi.
‘Tarihi çağrıyla kadınlar için yeni bir kapı aralandı’
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat'ta tarihi bir çağrıyla Kürdistan halkına ve Ortadoğu halklarına demokrasi ve barışın çözüm kapılarını açtığını kaydeden Sûham Şengalî, “Yeni bir süreci başlatarak toplumun her kesimini içine alan ve özellikle de kadınlar için büyük bir kapı aralamış oldu. Önder Apo, 8 Mart'ta kadınlara yazdığı mektupta pek çok önemli konulara değinmektedir. Özellikle kadınlar olarak, Önder Apo'nun mektubunu büyük bir merak ve ilgi ile okumalı, araştırmalı, anlamalı ve uygulamalıyız. Önder Apo, mektubunda kadınların kazanımlarına ve mücadelelerine dikkat çekiyor. Önder Apo’nun mektubundaki en önemli ve köklü konularından biri de 'Kadın sorunu Kürt sorunundan daha derindir' belirlemesidir" ifadelerinde bulundu.
'Önder Apo'nun çağrısı tarihsel bir başlangıçtır'
Sûham Şengalî, konuşmasının devamında kadın sorunun sadece bir bölge veya alanla sınırlı olmadığını, tüm dünyada derin bir sorun olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"8 Mart gibi önemli günler sayesinde bir araya gelen kadınlar bu günleri mücadele günlerine dönüştürüyor. Özellikle Êzidî kadınlar olarak Önderliğin çağrısı bizim için daha büyük ve anlamlı bir kapıyı aralayarak, demokrasi ve özgürlüğe giden adımlarımızda daha güçlü yürümemize neden oldu. Önder Apo, 'Beni ne kadar iyi anlarsanız bana o kadar yakın olursunuz ve ben de size o kadar yakın olurum' diyor. Biz, Êzidî kadınlar, Önder Apo'nun bu sözlerini anlamlı ve önemli bularak eğitim konusu ve bilimsel ele alıyoruz. Özellikle Êzidî kadınları bu yüzyılda en büyük katliamları ve soykırımları yaşadı. Önder Apo, Êzidî kadınlarının fermanda yaşadığı acılara ve sıkıntılara dikkat çekiyor ve Êzidî toplumuna yine Êzidî kadınlarına dönük daha önceki yazılarında ve İmralı görüşmelerinde Şengal topraklarında nasıl direndiklerini yine bilgi ve mücadele düzeyine nasıl ulaşmamız gerektiğini vurgulamaktadır. Önder Apo'nun bu çağrısı yeni bir başlangıçtır. Her alanda mücadelemizi ve direnişimizi daha da güçlü yürütmeliyiz. 8 Mart bu ruh ve anlayışla her alanda güçlü kutlandı. Önderliğin çağrısı ve mektubu bütün kadınlara dönüktü. Önderliğe sevgi ve selamlarımızı gönderiyoruz. Êzidî kadınlar olarak bu perspektif temelinde kendi özgürlüğümüz için ve toplumumuzun özgürlüğü için kültürümüzü ve varlığımızı her koşul altında koruyacağız."
‘Newrozu her alanda coşkulu bir ruhla kutlamalıyız’
Newroz kutlamalarına sayılı günler kaldığını dile getiren Sûham Şengalî, “Günümüzde çok büyük savaşlar, talan ve işgaller yaşanıyor. Toplumlar soykırımın eşiğinden geçmekte, yüzlerce, hatta binlerce insan katlediliyor. Özellikle son yıllarda yaşanan zulümler, katliamlar ve işgaller karşısında Önder Apo'nun geliştirdiği süreç demokratik çözümün ve barışın kapısını aralamaktadır. Dolayısıyla başta kadınlar ve gençler olmak üzere, toplumun her kesimi ve dünyanın her yerinde demokrasiden, eşitlikten ve barıştan yana olan tüm halklar, Önder Apo'nun çağrısını sahiplenmelidir. 8 Mart'ta kadınlar, büyük bir coşku, sevinç ve barış ruhu ile Önder Apo'nun çağrısına sahip çıktı. Bu yıl ki, Newroz kutlamaların da Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü istenmeli ve bu yönde büyük çabalar ve emekler verilmeli. Newroz sadece Kürdistan'da değil, Kürtlerin yaşadığı her alanda coşkulu bir ruhla kutlanmalıdır. Yine bu sürece aktif katılarak bize düşen görev ve sorumlulukla Önder Apo'nun elini daha güçlendirmeliyiz. Yaşadığımız her alanda direniş ve mücadelemizi daha güçlü yürütürsek, en kısa zamanda savaşı sonlandırıp demokrasi ve barışın kapısını açmış oluruz" şeklinde konuştu.
'Êzidî toplumu halkların örgütlü mücadelesinde derinlik kazandı'
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla bu sürecin Êzidî toplumu için yeni bir başlangıç ve yeni bir doğuş olduğunun altını çizen Sûham Şengalî, "Şengal'de yaşayan Êzidî toplumu fermandan sonra yeni bir yaşam kurdu. Önder Apo, son görüşmelerde, Êzidî toplumuna yönelik tarihi çağrının yeni bir başlangıç, yeni bir doğuş, yeni bir rönesans olabileceğini belirtiyor. Êzidî toplumu, yine Êzidî kadınları, Önder Apo'nun fikirleriyle tanışması yeni bir doğuş ve yeni bir başlangıçtır. Ferman öncesi ve sonrasında Êzidî toplumunda ve Êzidî kadınlarda yaşanan farklılıkları ve büyük değişimleri net olarak görmekteyiz. Êzidî toplumu, Önder Apo'nun düşüncelerini tanıyarak anladı, bu düşünceleri kendi yaşam alanlarında uyguladı ve bu topraklar üzerinde gerçek Êzidîliğin tarihi direnişinin nasıl yaşandığını gördü. Düşmanlarımız neden bu kültürü yok etmek istiyor ve neden özellikle Êzidî kadınlara saldırıyor? Bunu bugün daha iyi anlıyor ve gelişen saldırılara ve fermanlara karşı var olma mücadelemizi ve direnişimizi daha iyi sergiliyoruz. Êzidî toplumunun bugün sergilediği direniş, Önder Apo'nun düşüncelerinin sonucudur. Êzidî toplumunun ve Êzidî kadınların tarihi, direnişlerle doludur. Êzidî toplumu, Önder Apo'nun düşüncelerini daha iyi kavrayarak kendi kültürünü ve tarihini daha iyi tanıyabilir, tarihine bakarak, nerelerde hataların yapıldığını analiz ederek deneyim ve tecrübe sahibi olabilir. Önder Apo, ‘örgütlülüğü olmayan bir toplumun varlığını sürdürmesinin zor' olduğunu ifade ediyor. Êzidî toplumu, daha çok halkların örgütlü mücadelesinde derinlik kazandı. Daha önceki fermanlarda yaşanan saldırılarda kadınlar, gençler ve toplumun birçoğu direnmiş, savaşmış ve düşman saldırılarını püskürtmüş, fakat derinlikli bir örgütlenme ve mücadele olmadığı için fermanlarla ve katliamlarla yüz yüze kalmıştır" diye kaydetti.
'Tarihi çağrı Êzidî toplumuna yeni bir doğuşun kapısını aralamakta'
Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısında Êzidî toplumu için yeni bir kapının araladığını vurgulayan Sûham Şengalî, şu ifadelerde bulundu:
"Özellikle Êzidî toplumunun bu çağrıyı daha çok sahiplenmesi gerekir. Çünkü Êzidî kültürüne baktığımızda kendileri için dua etmeden önce 72 ulus için dua ediyorlar. Buda Êzidî toplumunun ne denli barışçıl olduğunu gösteriyor. Yine Önder Apo'nun bu çağrısı, Êzidî toplumunun Önder Apo'ya yakın olduğunu ve ne kadar anladığını gösteriyor. Çağrı çabuk kavrandı, Şengal ve diğer alanlar hemen sahiplendi. Son dönemlerde katliamların, saldırıların sıklıkla yaşandığına tanıklık ediyoruz ve Êzidî toplumu olarak, savaşın ve katliamın yeryüzünde son bulmasını umut ediyoruz. Bu tarihi çağrı, Êzidî toplumunda olduğu gibi tüm toplumlarda yeni umutlar yarattı. Bütün toplumların kendi haklarını, kendi kültürlerini, kendi varoluşlarını yaşayabilecekleri demokratik bir yaşam zemini oluştu. Bu tarihi çağrının güçlü sahiplenilmesi ve doğru anlaşılmasını sağlamak gerekiyor. Bu süreçte özel savaş politikaları yürütülebilir. Önder Apo'nun çağrısı, özellikle Êzidî toplumu için yeni bir doğuş çağrısıdır. Bu çağrıyı daha köklü anlamalı ve Êzidî toplumu olarak nasıl yaşamsal kılmamız gerektiğinin sonuçlarını kavramalıyız."
'Bu yılın Newroz'u diğer Newrozlardan farklı olacak'
Abdullah Öcalan'ın demokratik ulus fikirlerini bugün özellikle en iyi şekilde yaşamsal kılanların ve benimseyenlerin kadınlar olduğunu kaydeden Sûham Şengalî, “Bu ruhla kadınlar ve Êzidî toplumu olarak 8 Mart’ı heyecan ve coşkuyla kutladık, önümüzdeki diğer kutlamaları da bu ruhla karşılayalım. Mücadelemizi daha da büyütmeli ve geniş alanlara yaymalıyız. Çünkü önümüzde hala uzun bir direniş yolu var. Savaşlar ve saldırılar bitmiş değil, kadınlara yönelik şiddet ve baskılar devam ediyor. Bu nedenle bu çağrıya sahip çıkmalıyız. Bu yılın Newroz’u, diğer Newrozlardan farklı olacak. Çünkü Önder Apo'nun tarihi bir çağrısı var. Tüm dünyada milyonlarca insan bu ruhla Newroz’u kutlamalıdır” sözlerine yer verdi.
‘Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadelemizi büyütelim’
Sûham Şengalî, konuşmasını şöyle tamamladı: "Önder Apo’nun tarihsel çağrısıyla birlikte, tüm kadınları, gençleri ve toplumu, 'Jin, Jiyan, Azadî' ruhuyla Newroz alanlarına katılmaya çağırıyorum. Rengimizle, mücadelemizle ve direniş ruhumuzla Newroz alanlarına akmalıyız. Yine Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü sağlanana kadar mücadelemizi büyütelim. Bu Newroz'u Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne kavuşmasının vesilesi yaparak, barışı ve demokrasinin kalıcılaşmasına vesile olalım."