ZEYNEP ÎSA

Qamişlo- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat’ta “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı yaparak, Kürdistan, Ortadoğu ve Dünya için tüm krizlerin aşılmasının yolunu gösterdi. Kongra Star Koordinasyon Üyesi Şiraz Hemo, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısına dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Ortadoğu için istikrar ve barış’

Şîraz Hemo, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısının demokrasiye ve kalıcı bir barışın tesisine yönelik tarihi bir çağrı olduğunu belirterek, “Önder Apo’nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, burada yaşayan tüm halklar ve uluslar için gerekliydi. Önder Apo hiçbir zaman tek bir konuyu düşünmedi, bölgedeki tüm özgürlükçü halkların, ulusların bir arada aynı bölgede yaşaması için çözümü düşündü. Bu toplumlara dayatılan sistemler ortadan kalkabilir. Bu politikaların devam etmesiyle barış ve huzur asla tesis edilemeyecektir. Önder Apo’nun çağrısı konuya iki taraftan yaklaşmıştır. Hem savaşın temelleri hem de bölgede var olan ırkçı, dinci, cinsiyetçi kavramlar gibi bu kavramların yok edilmesi. Toplumları etkileyen bu kavramlar toplumları soykırıma sürüklemektedir ve bu nedenle bu duruma bir çözüm bulunması gerekmektedir.”

Öte yandan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu felsefenin hem özgürlükçü toplumlar hem de demokratik güçler için olduğunu ve pratikte uygulandığını sözlerine ekleyen Şîraz Hemo, "Her iki açıdan da bu çağrının bölge ve Ortadoğu üzerinde büyük etkisi olacak. İstikrarın sağlanması ve barışın yönetilmesi için Demokratik Toplum temelli bir yapının inşa edilmesi gerekiyor ve bunun tüm dünya üzerinde etkisi olacak. Bu nedenle herkes bu çağrıya sorumlu bir şekilde yaklaşmalı" dedi.

‘Türk devleti henüz çözüm yönünde adım atmadı’

Şîraz Hemo, Türk devletinin bu fırsatı kaçırması halinde büyük tehlike altına gireceğini belirterek, şöyle devam etti: “Anlayışında devam eden ve bu tarihi fırsatı değerlendirmeyen Türk devleti büyük tehlike altına girecektir. Toplumun taleplerine geri dönmelidir. Şimdi ulus-devlet sistemlerinin nasıl yıkıldığını görüyoruz. En son Suriye'deki durum ve İran-İsrail arasındaki savaş böyledir. Bu sistemlerin ömrü sona eriyor. Bunun için en çok tepki gösteren Türk devleti. Türk devleti inşa edilecek barışın önünde engel haline geliyor. Önder Apo'nun çağrısından sonra konuyu erteliyorlar. Çünkü ömürlerini uzatmak istiyorlar. Herhangi bir çözümün iki tarafça yapılması gerekiyor. Önder Apo barış ve demokratik toplum çağrısı yaptı ama Türk devleti henüz çözüm yönünde bir adım atmadı.”

‘Önder Apo’nun özgür olmasını istiyoruz’

Şîraz Hemo, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün ve kadınların özgürlük mücadelesinin önemine dikkat çekerek, “Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için adımlar atılmalı. Önder Apo’nun bu çağrısı, özgür, onurlu ve demokratik bir hayat yaşayabilen herkese hizmet edecektir. Bunun için çalışmalarımız devam edecek, mücadele düzeyi daha da yükselecek, çünkü Rojava’da bir kadın devrimi yaratıldı. Bunun için omuzlarımıza ek bir görev daha yükleniyor. İçinde bulunduğumuz sürece karşı sorumluyuz. Eylemlerimiz artarsa Önder Apo’nun özgürlüğünü göreceğiz. ‘Önder Apo’yu görmek istiyorum’ kampanyası, Önderimizin özgür olmasını istediğimiz anlamına geliyor.”