Önce psikolojik baskı yaptılar, sonrasında psikiyatriste sevk ettiler

Urmiye Cezaevi’nde tutuklu Nahid Hajtmand, ailesiyle yaptığı görüşmede herhangi bir akıl hastalığı veya şikâyeti olmamasına rağmen psikiyatriste sevk edildiğini belirtti.

Mahabad- Doğu Kürdistan’ın Mahabad kentinde İran istihbarat güçleri yaklaşık 3 hafta önce ifadeye çağırdıkları dört çocuk annesi 40 yaşındaki Nahid Hajtmand’ı kaçırdı. Yakınlarından alınan bilgilere göre, Urmiye Cezaevi’nde tutulan Nahid Hajtmand'ın “Basic üyesinin evini ateşe vermek”, “İftira atmak” iddialarından gözaltına alındığı öğrenildi.

Nahid Hajtmand ailesiyle yaptığı görüşmede, cezaevi koşullarından dolayı çok zorlandığını ve psikolojik baskıya maruz kaldığını aktardı. Nahid Hajtmand, “Bir akıl rahatsızlığım olmamasına rağmen psikiyatriste sevk edildim” dedi. Eşi ve çocukları ile sadece bir kez görüşebilen Nahid Hajtmand'ın fiziksel rahatsızlığının olduğunu söyleyen yakınları, “Doktor gözetiminde özel tedavi altında olması gerekiyor, ancak bırakın özel tedaviyi ilaçları dahi geç verildi” bilgilerini paylaştı.

Daha önce de hedef seçildiler

İran Devrim Muhafızları ve istihbarat servisi tarafından baskıya maruz kaldıklarını aktaran Nahid Hajtmand'ın ailesi, şu sözleri kaydetti: “Daha önce Jina Mahsa Amini ayaklanmasının başlamasıyla birlikte evimize iki kez baskın düzenlendi. Yasadışı silah bulundurduğumuz bahanesiyle evde onarılamaz hasar bıraktılar. Sonrasında tüm elektronik cihazlara el konuldu ancak bizi tutuklayabilecekleri bir delil elde edemediler. Nahid Hajtmand ise tüm suçlamaları zaten reddetti.”

Para için tutuluyor

Ajansımızın elde ettiği bilgilere göre, "Hüseyin Buse" lakaplı Basic üyesi, Jina Mahsa Amini ayaklanmasında halkın öfkesi nedeniyle evini ve arabasını kaybetmiş ve şimdi arabasında meydana gelen hasarın tazminini Nahid Hajtmand üzerinden sağlamaya çalışıyor. Nahid Hajtmand’ın serbest bırakılması için kefalet ödemeye hazır olduklarını belirten aile ancak istihbarat servislerinin sürekli kendilerini oyaladığını dile getirdi.

Nahid Hajtmand’ın ruh ve beden sağlığının İran hükümetinin sorumluluğunda olduğunu söyleyen aile, uluslararası düzeyde tüm siyasi tutukluların maruz kaldığı ihlallerden İran hükümetinin sorumlu olduğunu ifade etti.