İsviçre’de kadınlar bir kez daha ‘Feminist Kadın Grevi’ için meydanlardaydı

İsviçre’nin Zürih, Lozan ve Cenevre kentleri başta olmak üzere pek çok kentte binlerce kadın, “Feminist Kadın Grevi” kapsamında protestolar ve yürüyüşler düzenledi. Protestolarda, dünyada yaşanan açlığa, yoksulluğa ve savaşlara da dikkat çekildi.

Haber Merkezi- İsviçre’de Zürih, Lozan ve Cenevre kentleri başta olmak üzere pek çok kentte “Feminist Kadın Grevi” kapsamında yüz bini aşkın kadın meydanlara çıkarak “eşit işe eşit ücret” talebini yükseltti.  Ülke genelinde gerçekleştirilen grev ve eylemlerde, aynı zamanda dünyada yaşanan açlığa, yoksulluğa ve haksız savaşlara karşı dikkat çekilerek, “Savaşa ve silahlanmaya hayır!”, “Kadınlar barış istiyor!” pankartları taşındı.

Eylemlerde, kadınların cinsiyetlerinden kaynaklı birçok alanda maruz kaldığı ayrımcılığa, şiddete ve ataerkil sisteme dikkat çekildi. Yetkilileri ayrımcı politikalara karşı bir kez daha uyaran kadınlar, aynı zamanda dünyanın birçok merkezinde yaşanan savaşlara da dikkat çekerek, “kadınlar savaş istemiyor” mesajını verdi. Eylemlerde yapılan konuşmalarda cinsiyetçi politikaların merkezinde ataerkil sistemin olduğu belirtilerek, feminizmin gelecek açısından bir umut olduğuna vurgu yapıldı.

‘Feminist mücadele yükseltilmeli’

14 Haziran 2019 yılında yarım milyonu aşkın kadının katılımıyla düzenlenen ulusal kadın grevinin üzerinden geçen zamana rağmen ülkede hala birçok alanda ayrımcı politikaların devam ettiğine işaret edilen eylemlerde, kadınların mücadele etmekten asla geri durmayacağı kaydedildi. Avrupa’da artan göçmen karşıtlığı ve yükselen sağ politikalara da dikkat çekilen eylemlerde, bu politikalara karşı feminist mücadelenin daha da yükseltilmesi gerektiği kaydedildi.

Kürt kadınlar da eylemlerdeydi

Her kesimden göçmen kadınların da katıldığı eylemlere, Kürt kadınlar da kendi renkleriyle katıldı. İsviçre Kürt Kadın Hareketi adına yapılan konuşmalarda,  İsviçreli kadınların hak mücadelesinin önemine değinilerek, “Savaşın, yıkımın ve iktidarın doğrudan sonuçlarını sadece işyerlerimizde ve bedenlerimizde değil, dünyanın dört bir yanında çevremizde ve doğada da hissediyoruz. İsviçre'de yaşayan Kürt kadınları olarak hala sokaklardayız ve bugün hala burada sizlerle birlikte grevdeyiz. Savaşlar, sömürü ve sürgünler bizi dünyanın dört bir yanına dağıttı, ama bizler mücadele etmekten asla geri durmadık” diye belirtildi.

Evrenselleşen “Jin Jiyan Azadî” sloganının anlam ve önemine değinilen konuşmalarda, kadın dayanışmasının her alanda büyütülmesi gerektiğine vurgu yapıldı. “Jin jiyan azadî ile birlikte, ortak özgürlüğe giden bu yolda, ırkçılığın, cinsiyetçiliğin, sömürünün ve adaletsizliğin olmadığı barış içinde bir kadın devrimine doğru ilerlemek istiyoruz” diyen Kürt kadınlar, “Kadın direnişi özgürleştirir” mesajını verdi.

Federal Parlamento’ya kadar yürüyüş

Başkent Bern’de Reitschule meydanında bir araya gelen kadınlar, İsviçre Federal Parlamentosu önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yaklaşık 35 bini aşkın kadının katıldığı yürüyüşte, kent adeta mor rengine büründü. Yürüyüş boyunca sık sık “Kadın durursa dünya durur”, “Eşit işe eşit ücret istiyoruz”, “Yaşasın feminist mücadele”, “Grev Grev Grev feminist”, “Faşizme ve ataerkilliğe karşı ayaktayız” sloganları atıldı. İran polisi tarafından katledilen Jîna Mahsa Amini’nin  fotoğraflarının da taşındığı yürüyüşte sık sık hep bir ağızdan “Jin jiyan azadî” sloganları da atıldı.

Yürüyüşün ardından parlamento önünde düzenlenen mitingde yapılan konuşmalarda, kadınların ülkede karşı karşıya kaldığı ayrımcı politikalara dikkat çekilerek, kadınların mücadelen asla vazgeçmeyecekleri vurgulandı. Ataerkil sisteme karşı evde, işyerinde, okulda her alanda mücadele edilmesi gerekliliğinin altının çizildiği konuşmalarda,  feminist mücadelenin büyütülmesi gerektiği mesajı verildi.

İlk kez 1991 yılında gerçekleştirilen Kadın Grevi, 2019 yılında ikinci kez yapılmış ve meydanlara çıkan yüzbinlerce kadın “eşitlik” istemişti.