İranlı Saba: Kendi şehrimizde asker kızı olmak utanç verici

İran’daki ayaklanmayı bastırmak için her yolu deneyen İran hükümetinin tüm çabaları boşa çıkarken, birçok Besic üyesi de istifa ediyor. Babası ve erkek kardeşi Sepah’a çalışan Mahabadlı Saba, “Kendi şehrimizde bir asker kızı olmak utanç verici” dedi.

LARA GEWHERİ

Mahabad - İran İslam Cumhuriyeti, Rojhilat Kürdistan bölgesini ve burada yaşayan halkları onlarca yıldır baskı, katliam ve soykırım politikaları ile kontrol etmeye çalışıyor. 5 ayını geride bırakan “Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasının devam ettiği bugüne kadar kontrol etmeye çalışıyor. İran hükümeti, hedeflerine ulaşmak için çeşitli yöntemleri kullanmaktan da geri durmuyor. Bu yöntemlerden biri de yerli halkın hükümete katıldığı veya onlarla işbirliği yaptığı grupların oluşturulması. Kürt halkı hükümetin bu paralı askerlerine “Caş” diyor. “Jin, jiyan, azadî” devriminden sonra, “Caş” kelimesi diğer İran halklarının da literatürüne girdi. Bu sözcük para veya özel hizmetler karşılığında halkına ihanet edenleri ifade etmektedir.

Paralı asker projesi başarısız oldu

Son ayaklanma ile birlikte Kürt halkının direnişi tüm İran’a yayılırken, İslam Cumhuriyeti halk ayaklanmasını bastırmak amacıyla Haşdi Şabi güçlerini devreye koydu. Ayrıca Rojhilat Kürdistan'ın militarize edilmesi, halkın baskı altına alınması ve bazı şehirlerinde askeri yönetimin kurulması da halkta insani ve maddi kayıplara yol açıyor. Hükümetin paralı asker projesi de devrim sırasında başarısız oldu. Çok sayıda paralı asker artık hükümetle işbirliği yapmıyor. Askeri gücü zayıflayan İran İslam Cumhuriyeti'nin sıradan insanları dahi kontrol noktaları için kullanması dikkat çekerken, 15 milyon tümenlik maaş vaadiyle kimi insanlar bu görevlere zorlanıyor.

Besic kartlarını yırtıp halktan af dilediler

İran İslam Cumhuriyeti, Mahabad'daki Besic üslerinden birinde yerel isyan karşıtı gruplar oluşturmaya çalışıyor. Mahabad'ın bazı yurttaşlarına, özellikle sporculara onları davet etme adı altında hükümetle işbirliği yapmaları için resmi mektuplar gönderdi. Bu mektupta insanlara maddi vaatlerde bulunarak, tesisler ve özel eğitimler alarak onları popüler isyan karşıtı gruplara katılmaya davet etti. Ancak bu insanların çoğu bunu reddetti. Artık Kürt halkı, yerel hükümetin paralı askerlerine eskisinden çok daha farklı davranıyor. Hatta bu insanların birçoğu kameralar önünde Besic kartlarını yırtıp tüm halktan af diledi. Kürt halkı da onlara kucak açtı.

Besic üyeliğine zorlandılar

Üniversitelerde ve okullarda hükümet yıllardır gençleri kandırmakta, asılsız vaatler vererek sadece onları Besic üyeleri listesine eklemek niyetinde. Lise ikinci sınıfa giden Melina, “Okulumuza birkaç kişi gelip Besic reklamı yaptı. Hepimize doldurmamız için Besic üyelik formu verdi. Becis’e üyeliğin giriş sınavını geçmek için etkili olduğunu, eğer Besic'te üç yıldır aktifseniz size giriş sınavında kontenjan vereceklerini ve hatta üniversite harçlarınızdan indirim yapacaklarını söylediler. Ama sınıf arkadaşlarımızın çoğu kağıtları çöpe attı ya da kitaplarının arasında koydu. Çünkü hepimiz biliyoruz ki Besic üyeliğinin bu faydaları yok ve kontenjan olsa bile biz bunu yapmaktan utanırdık, ailelerimiz de üzülürdü” dedi.

‘O kadar öfkeliydim ki, ölmesini istedim’

Babası ve erkek kardeşi İran Devrim Muhafızları Ordusu (Sepāh-e Pāsdārān) için çalışan Mahabadlı bir kız çocuğu olan Saba, “Kardeşim insanlara zulmetmek için dışarı çıktığı gün onu aile bireyleri olarak durdurmak istedik ama durduramadık. O kadar öfkeliydim ki, yaptığı şeyin haksızlık olduğunu bildiğimiz için ölmesini diledim. Babam arabuluculuk yoluyla birkaç kişiyi hapishaneden salıverdi ama bu onun işi ve onu durduramayız. Babamın birçok meslektaşı Mahabad'dan ayrıldı ve başka şehirlere gittiler. Biz de babamdan nakil talep etmesini istedik. Çünkü bugünlerde kendi şehrimizde bir asker kızı ve kız kardeşi olmak bizim için utanç verici” diye konuştu.