İran'da 210 bilim insanı tutuklanan öğrenciler için bildiri yayınladı

Tebriz Tıp Bilimleri Üniversitesi'nden 210 profesör, tutuklu öğrencilerin koşulsuz serbest bırakılmasını ve disiplin kurulu kararlarının iptalini talep etti.

Haber Merkezi - İran’ın başkenti Tahran’da İran rejim polisleri tarafından saçları göründüğü için işkence edilen ve gördüğü işkencenin ardından yaşamını yitiren Jina Mahsa Amini’nin ardından İran ve Rojhilat kentlerinde eylemler baş gösterdi. Bu eylemler sonucunda yüzlerce insan katledilirken, binlerce insan da tutuklandı. Tebriz Tıp Bilimleri Üniversitesi'nden 210 profesör, öğrencilerin psikolojik ve fiziksel güvenliklerinin sağlanması ve artan disiplin cezalarının iptal edilmesi çağrısında bulundu.

Öğrenciler koşulsuz serbest bırakılmalı

Tebriz Tıp Bilimleri Üniversitesi profesörleri, tıp fakültesi öğrencisi Aylar Haghi'nin katledilmesini kınayarak, üniversite ortamı da dahil olmak üzere toplumun içinden geçmekte olduğu zor zamanlara dikkat çekerek, tutuklu öğrencilerin koşulsuz serbest bırakılmasını ve disiplin kurulu kararlarının iptalini talep etti.

‘Öğrencilerin güvenliği sağlanmalı’

Profesörler, “Mevcut durumda bu ülkenin biricik çocukları olan öğrencilerin güvenliğini sağlamak başta üniversite yöneticileri olmak üzere hepimize önemli görevler düşüyor. Öğrenci güvenliği, fiziksel güvenliğin yanı sıra psikolojik güvenliği de içerir. Duyulmayan protestolar, bilinmez bir geleceğe ertelenen talepler, öğrencileri yorar, yıpratır ve en önemlisi hüsrana uğratır. Genç ve düşünceli kuşağın meşum vebası olan umutsuzluk, kısıtlamalara göğüs gererek ve derinleştirerek değil, ihtiyatlı, yenilikçi ve olumlu çözümlerle ortadan kaldırılmalıdır” şeklinde açıklama yaptı.

‘Endişe duyuyoruz’

Profesörler, açıklamanın devamında öğrencilerin durumundan endişe duyduklarını ifade ederek, “Yasanın bir parçası olan Tebriz Tıp Bilimleri Üniversitesi'ne güvenlik güçlerinin girişinin olmaması iyiye alâmet olarak alınmalı, artan disiplin cezaları ve öğrencileri sakin olmaya teşvik etme ve ifade kısıtlaması da bildirildi. Taleplerinin biriktiği koşullarda görüşlerinin dile getirilmesi olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bunlardan biri de üniversitede yaygın olan kaygı ve çaresizliktir. Bu motivasyon eksikliğine ve umutsuzluğa dokunarak, zihinsel kargaşadan ve öğrencilerimizi olağan akademik, tıbbi ve insani görevlerini yerine getirmek için asgari düzeyde huzurdan mahrum bırakmaktan endişe duyuyoruz” diye kaydetti.

‘Profesör ve öğrenci arasında etkileşime ihtiyaç var’

Akademik çalışmanın güvenli bir alana ve profesör ile öğrenci arasındaki etkileşime ihtiyacı olduğunu vurgulayan profesörler, “Hepimiz biliyoruz ve bu alan geçmişte az ya da çok mevcutsa, hızla yok oluyor ve bu da verimliliğin kaybı anlamına geliyor. Üniversitenin en önemli hedeflerine ulaşmasında Bu ciddi bir endişe, eğer düzeltilirse bu durumdan çıkmak çok zor ve zaman alıcı olacaktır” denildi.

Ayrıca açıklamada, öğrencilerin sorunlarına acil çözümler için bazı önerilerde sunuldu. Bu önerile şu şekilde:

"1-öğrenilerin güvenliğini sağlamak için tüm gücünüzü kullanın ve mümkün olduğunca cömert olun. Giderek sertleşen, öğrenci disiplin kurallarının üstesinden nazikçe ve daha büyük bir hedefe ulaşmak için gelin.

2-İlk fırsatta, öğrencilerin bu üniversiteden azad edilmesi için tüm şahsi ve hukuki imkanlarınızı kullanın ve bunu bir seçimden öte bir zorunluluk olarak görün.

3-Üniversite kurumunun bağımsızlığını önemli ve esaslı görerek, tüm imkanlarınızı ve üniversitenin üst düzey yöneticilerini kullanarak bu temel ilkeye bağlı kalın.”