İktidara cevabı kadınlar verdi

8 yıldır kayyımlarla yönetilen Amed’de halk bir kez daha cevabını sandıkta verdi. İlk kayyım atamasından bu yana kentin rengini değiştirmeye çalışan AKP, sandıklara seçmen taşısa da istediği sonucu alamadı.

Sarya Deniz

Haber Merkezi- Türkiye ve Kürdistan’da dün halklar yerel seçimler için sandık başına gitti. Bu seçimde de Kürdistan kentlerinde seçim ihlalleri sıkça gündeme geldi. Özellikle binlerle ifade edilen taşımalı seçmenlerin kentlere özel otobüslerle getirildiği, kimi yerlerde bu kişilerin bir gün önceden öğrenci yurtlarına yerleştirildiği yine oy kullanacakları sandıklara da özel araçlarla taşındığı tespit edildi. Hatta öyle ki bazı sandıklar sadece bu kişiler için tahsis edildi. Örneğin Kars’ta bir sandıkta 120 kişinin içinde sadece 1 kişinin kentte kayıtlı seçmen olduğu belirlendi. Toplu oy kullanmalar, defalarca oy kullananlar, silahla seçim bölgesine gelenler, silahındaki kurşunları masaya bırakanlar, itiraz hakkını kullananlara saldıranlar bunlar ve daha fazlası dün bir bir yaşandı. Ancak buna rağmen Yüksek Seçim Kurulu aslında ihbar kabul edilmesi gereken haberleri ve elbette itirazları görmezden geldi. ‘Seçim sorunsuz gerçekleşti’ açıklamalarıyla adeta demokrasi ‘şöleni’ yaşandığı izlenimi yaratılırken bunun tam tersini belirterek oylarına sahip çıkanlar da vardı. DEM Parti milletvekilleri ve gözlemciler Kürdistan kentlerinde kayyım atamasının farklı bir versiyonunun hayata geçirilmeye çalışıldığını belirterek halka sık sık oylarına ve sandıklarına sahip çıkmaları çağrısında bulundu.

AKP’nin Amed hayali

Sadece Amed’de yaşananlar seçimin bir özeti gibiydi. Amed merkez ve ilçelerinde birçok ihlal kayıt altına alındı. Taşımalı seçmen meselesi Amed’de de en çok konuşulan konulardan biriydi. Peki Amed neden önemliydi? Ve son iki seçimden bu yana kentte neler yaşanmıştı? Esasen 2003 yılında iktidara gelen AKP bugüne kadar hiçbir yerel seçimde Amed’in yönetimini alamadı. 2016 yılında seçimlerin hemen ardından yapılan ilk kayyım atamasının ardından da kente dair umut besleyen AKP’nin bu umudu da yerle bir oldu.  2016 yılı döneminde kayyım olarak atanan dönemin Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla 2019 yılında yapılan yerel seçimlerinde aday gösterildi. Bu seçimde ancak yüzde 30,99 oy alabildi. O zaman da bu oyların nasıl ve ne şekilde alındığı konuşuldu.

Seçimle alınamayana kayyım atandı

2019’da HDP’nin yüzde 62,93’lük oy oranı ile belediye yönetimini aldığı Amed’de AKP, seçimle alamadığını kayyımla gasp etti. Belediye eşbaşkanı Selçuk Mızraklı tutuklandı ve halen cezaevinde. Kentin 17 ilçesinden 14’ünü kazanan HDP’nin elindeki belediyelerden, Bağlar’da yüzde 70,34 ile seçilen belediye eş başkanı Zeyyat Ceylan’a KHK’li olduğu gerekçesiyle verilmeyen mazbatası ikinci sıradaki AKP’li Hüseyin Beyoğlu’na verildi, Dicle Belediye Başkanı Felat Aygören, istifa ederek AKP’ye geçti ve geriye kalan belediyeler arasında Çınar hariç hepsine kayyım atandı.

Erdoğan istedi halk cevabı sandıkta verdi

Her seçimde hezimete uğrayan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu seçimde ‘Bu defa Diyarbakır’ı istiyorum’ dediği gündeme düştü. Amed ile birlikte daha çok belediye almak isteyen AKP işte tam da bu yüzden seçmen kaydırmaları yaparak ‘hayaline’ bir adım daha yaklaşmak istedi. Usulsüzce yapılan seçmenlere ilişkin itirazlar reddedilirken Amed’de halkın sandıkta yarattığı sonuç değişmedi.

Kayyım kendine çalıştı

2016 yılında bu yana kayyımlarla yönetilen Amed’de bir arpa boyu yol kat edilemedi. Kayyımlar halkı yok sayan asimilasyoncu politikalarıyla belediyenin ve kentin kaynaklarını emdi. Belediyeden çalışanları çıkaran ve kendisine yakın isimleri istihdam eden kayyımlar, yine tanıdıklarına milyonluk ihaleler verdi. Kentte park, cadde, sokak ve çeşitli kurumlara verilen Kürtçe isimler değiştirildi, Kürt halkı için önemli olan isimler tabelalardan sildirildi. Kayyım kadınların yaşamlarını daralttı.  Belediye bünyesindeki kadın kurumları kapatıldı, kadınlara dair ne çalışma varsa sonlandırıldı. 8 yıllık süreçte kadınlar şiddetle baş başa bırakıldığı gibi özellikle gençler bir bataklığın içine çekilmek istendi. 

Halk iradesinden vazgeçmedi

Tam da bu yüzden Amed halkı ve aslında tüm Kürdistan’da yerel yönetimleri geri almak hayati önem taşıyor. ‘Yeniden kayyım atanır mı?’ sorusuyla birlikte bu ihtimale karşın haklarından vazgeçmeyen halk sandıkta bir kez daha iradesini gösterdi. Amed’de sandıktan çıkan sonuç 8 yıllık bir süreç, baskı politikaları ve her şeye rağmen halkın iradesinin yıkılmayacağını gösteriyor. 

Gün boyu halka çağrı yaptılar

DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu dün tüm gün Amed’in Hazro ilçesinde seçim takibindeydi. Diğer görevli partililerle birlikte okul okul gezen Halide Türkoğlu, özelde Hazro ve genel olarak Amed’de halkın geniş katılımına şahit olduklarını ifade ederek katılımın düşük kaldığı kimi yerlerde de çağrılara yaparak halkı sandığa davet ettiklerini anlattı. Halide Türkoğlu, “Hazro ilçemizde de özellikle ve Amed’in bütün ilçelerinde kaçak seçmen kaydırmasıyla halk iradesini bir şekilde gasp etmeye çalıştılar. Bunun teşhirini yaptık. Bunun karşısında da halkımızın daha çok sandıklara giderek iradesine sahip çıkmasını sağlamaya çalıştık. Bir iki okulda özellikle Hazro’da usulsüzlük yapmaya çalışanlara karşı tutanaklarımız oldu. Yine AKP’li müşahitlerin ve sandık görevlilerinin özellikle halkın oy kullanırken ya da oy kullandıktan sonra sayım sürecinde gözlem yapmalarına izin verilmiyordu. Biz buna da engel olup bire bir aslında gözlemlerimizi yapmaya çalıştık ve her türlü usulsüzlüğün önüne geçmeye çalıştık” şeklinde konuştu.

‘İrademize sahip çıktık’

Amed’in 8 yıla yakın süredir kayyımla yönetildiğini anımsatan Halide Türkoğlu, “Kayyım rejimi ile aslında Amed Büyükşehir Belediyesi ve Amed’in ilçeleri yönetilmeye çalışıldı; gasp edilmeye çalışıldı. Bugün aslında başta büyükşehir belediyemiz olmak üzere birçok belediyemizde bu kadar çok usulsüzlüklere bu kadar seçmen kaydırmasına rağmen kadınlar olarak halk olarak tekrardan irademize sahip çıktık. Bu iradenin sonuçlarını da hep birlikte görmüş olacağız” dedi.

Kayyımın gasp ettiklerini kadınlar geri alacak

“Kadınlar açısından 8 yıllık kayyım süresinden sonra tekrardan eşbaşkanlarımızın göreve geliyor olması ve halkla, kadın iradesinin tekrardan sandıklara yansımış olması bizim için önemli” diye ifade eden Halide Türkoğlu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bundan sonraki süreç özellikle kayyımların gönderilmesidir. Sonuç olarak halk iradesini kullandı ve kayyımları gönderme noktasında kararını sandıklarda verdi. Önümüzdeki süreçte kayyımların gasp ettiği birçok kadın kurumundan tutalım kadınlara dair pek çok çalışmayı tekrar hayata geçireceğiz. Hem seçim beyannamemizde yer alan hem de aslında bugüne kadar geçmiş deneyimlerimizden de örerek büyüttüğümüz kadın mücadelemizi tekrar belediyelerde kurumsallaşmasını sağlayacağız. Bu önemli, kadınlar aslında iradesini gösterirken bu kazanımlarını korumaya çalıştı. Korumak için sandıklara gittiler.”

AKP’lilerin usulsüzlüklerle seçimleri almaya çalıştığına dikkat çeken Halide Türkoğlu, son olarak “Bizler sandıklara hakim olduğumuz için bunun üzerinde durduk ve usulsüzlükleri ortadan kaldırmak için ya da en aza indirmek için çalışmalarımızı yürüttük. YSK mevcut verilerin girişinin sağlıklı yürütülmesi için yetkili kişilerce bunun takibini yapıyoruz” dedi.