İHD Mersin Şubesi seçimlerde yaşanan ihlalleri açıkladı

İHD Mersin Şubesi, kentte seçimlerde yaşanan hak ihlallerini paylaşarak özel harekatçıların Kürt seçmenlerin bulunduğu ilçelerdeki okullarda silah gezdiğine ve oylara yapılan müdahalelere dikkat çekti.

Haber Merkezi- İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde yaşanan hak ihlalleri ve yaptıkları gözlemleri basın toplantısıyla duyurdu. Dernek binasında düzenlenen toplantıya, çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı yapan İHD Mersin Şubesi Eşbaşkanı Hakkı Demir, seçimler için Toroslar, Mezitli, Yenişehir ve Akdeniz ilçelerinde 3’er kişilik ekip kurduklarını aktararak, 14 Mayıs’taki seçimde Tarsus ilçesinde Kürt bir seçmenin bıçaklı saldırı ile yaralandığını belirtti.

 ‘Özel harekatçılar silahla gezdi’

Özellikle yoğunlukta Kürt seçmenlerin bulunduğu ilçelerde, özel harekat polislerinin okulların giriş kapısı ve bahçesinde silahla gezdiklerini ifade eden Hakkı Demir  bu görüntülerin nerelerde yaşandığını şu sözlerle dile getirdi: “Bu görüntüler, Toroslar İlçesi Yusuf Bayık Ortaokulu’ndaki 2225-2232 nolu, Abdullah Günaydın İlkokulu’ndaki 1176-1180 nolu, M. Akif Ersoy Ortaokulu’ndaki 1090-1097 nolu ve Akdeniz İlçesi Hatice Uluğ İlkokulu’ndaki 2243-2250 nolu sandıklardaki seçmenlerde bir tedirginliğe neden olduğu görüldü. Kimi kamu görevlilerinin seçim yasaklarını ihlal ettiği gözlemlendi. Bu ihlaller, Toroslar ilçesi 19 Mayıs İlkokulu 2235-2241 nolu sandıkların bulunduğu alanda mevcuttu.”

 ‘Bazı seçmenlerin yerlerine önceden imza atıldı’

14 Mayıs’ta oy verme işlemlerinin ardından oy pusulalarının taşındığı Mersin Adliyesi’ne AKP’li Akdeniz Belediyesi Başkanı Mustafa Gültak ile beraberindekilerin baskın yaptığını belirten Hakkı Demir, oylara müdahale edilmeye çalışıldığını söyledi. Demir, devamında yaşananlara ilişkin şunları aktardı: “Seçim müşahitleri ve avukatların çabasıyla harekete geçen polis tarafından engellenmiş ve M. Mustafa Gültak ile adamları adliyeden çıkarılabilmiştir. Bazı sandıklarda muhalefet partilerinin sandık görevlisi ve müşahitlerinin hiç olmadığı gözlemlendi. Bazı seçmenlerin yerlerine önceden imza atıldığı gözlendi. Konuşması, giyimi veya fiziksel görünümü ile Kürt olduğu anlaşılan bazı seçmenlere, kimi kolluk kuvvetleri veya sandık başkanları tarafından ayırımcı bir dil kullandığı gözlemlendi.”