İHD Kadın Hakları Komisyonu: 4 ayda 294 hak ihlali yaşandı
İzmir, Afyon, Aydın, Denizli, Kütahya, Balıkesir, Muğla, Manisa, Uşak, Burdur ve Isparta illerini kapsayan 2021 yılının ilk 4 aylık kadın hak ihlalleri raporunu açıklayan İHD Kadın Hakları Komisyonu, 11 ilde 4 ayda 294 hak ihlalinin tespit edildiğini belirtti.

İzmir - İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, 2021 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarını kapsayan kadın hak ihlalleri raporunu yazılı basın açıklaması ile yayınladı. Açıklamada raporun derneğe yapılan başvurular ve basın taramaları baz alınarak hazırlandığı, İzmir, Afyon, Aydın, Denizli, Kütahya, Balıkesir, Muğla, Manisa, Uşak, Burdur ve Isparta illerini kapsadığı belirtildi. 11 ilde 4 ayda 294 hak ihlalinin tespit edildiği kaydedilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından kadına, çocuğa ve LGBTİ+’lara yönelik hak ihlallerinin arttığı dikkat çekildi. Açıklamada erkek egemen sistemin, kadın düşmanı muhafazakar politikalar ve söylemlerin artmaya devam ettiği belirtilerek, bu durumdan en çok kadınlar, LGBT+’lar ve çocukların olumsuz yönde etkilendiğini ifade edildi.
“Kadın düşmanı söylemler arttı”
Uluslararası sözleşmelerden imzaların çekildiği ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diyen kadınların pandemi koşulları yok sayılarak şiddet kullanarak gözaltına alındığı dile getirilen açıklamada, “Kadınlar çıplak aramaya varan işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Nefret siyaseti beraberinde şiddeti beslemiş ve hemen hemen her gün kadın cinayetlerine ve tacize, tecavüze ve şiddete yenileri eklenmiştir. İşsiz kalan kadın, ev içindeki cinsiyetçi iş bölümü nedeni ile kısıtlı bütçeyle evi ve çocukları en uygun şekilde idare etmek durumunda kalmıştır. Kadın olmasından kaynaklı tüm olumsuzlukları üstlenmek durumunda kalmıştır. Salgın nedeni ile evden çalışma modeline geçilmiş, evde çalışmak zorunda kalan kadının sorumlulukları fazlası ile artmış toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin olumsuz etkileri, ev içi şiddeti daha da arttırmıştır. Ev içi emek her zaman olduğu gibi görünmez iken kayıt dışı ve güvencesiz çalışma, işsizlik oranı bu dönemde daha da artmıştır.”
“Gözaltına alınan kadınlara şiddet uygulandı”
Şiddet içeren siyasi dilin kadına yönelik şiddeti cesaretlendirdiği belirtilen açıklamada, “Nafakasını talep eden boşanmış kadın, ayrıldığı eş tarafından şiddet görmüş, ölümle tehdit edilmiştir. Küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel istismarlar artmış, şüpheli kadın ölümleri daha fazla duyulur olmuştur. Sistem tarafından kadına yönelik kullanılan nefret dili boşanmak isteyen kadının, boşanmak istediği kocası tarafından çocukları ile birlikte işkence görmesine neden olmuş ve bu dilin şiddeti beslediği açıkça görülmüştür. Cezaevlerinde kadınlara yönelik hak ihlalleri pandemi bahane edilerek daha da arttı. Kısıtlı olan haklara erişim de zorlaştı. Muhalif olan gazeteci, siyasetçi, akademisyen kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklamalar devam etmiş, gözaltına alınan kadınlara şiddet uygulanmıştır. Çıplak aramaya varan kötü muamele ve işkence gündeme gelmiştir.”
“Sözleşme uygulanmadığı sürece şiddet artacak”
LGBT+ların iktidarın ve resmi kurumların son yıllarda artan homofobik ve transfobik söylemlerinin etkisi ve pandemi nedeniyle kapandıkları evlerde ve kamusal alanlarda tehditlere maruz kaldığı vurgulanan açıklamada, “Hak savunucusu kadınlar olarak diyoruz ki; 6284 Sayılı Kanun uygulanmadığı ve İstanbul Sözleşmesi iptalinde ısrar edildiği süreçte kadına, LGBT+lara yönelik şiddetin, tecavüzün artacağı, ölümlerin son bulmayacağı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadını ve LGBTİ+’ları mağdur etmeye ve ev içi şiddeti devam ettirmeye devam edeceği görülmektedir” denildi.
Açıklamanın devamında ise talepler şu şekilde sıralandı:
“Toplumsal cinsiyet eşitliği her alanda derhal sağlanmalı, 6284 Sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmalı, salgın döneminde kadınlar, ekonomik ve sosyal açıdan desteklenmeli, geliri olmayan kadınlara maddi destek sağlanmalı, kadına yönelik şiddet konusunda kadının ulaşabileceği profesyonel kişiler ve kurumlar, 7/24 hizmet vermeli, telefona ulaşamayan kadınlar için alternatif yollar kurulmalı ve başvuru alımı çok dili ve işaret dilini barındırmalıdır. Resmi kurum ve kuruluşların nefret söylemleri ve ayrımcı söylemleri suç sayılmalı haklarında yasal girişimlerde bulunulmalıdır. Kadınların sığınma evlerine erişimi sağlanmalı, başvuran her kadın sığınaklara kabul edilmelidir. Çocuk kreşleri ücretsiz ve erişimi kolay olmalıdır.”
Açıklamada son olarak “2021 yılı Ege Bölgesi Hak İhlalleri Çetelesi” paylaşıldı:
*Kadına darp, şiddet, yaralama: 21
*Kadına taciz, tecavüz: 3
*Kadın cinayeti: 30
*Kadın cinayetlerinde haksız indirim ve cezasızlık: 19
*Cinsel istismar: 8
*Kadın aktivistlere yönelik gözaltı: 37
*Kod29 ile işten atılan kadın: 7
*Kolluk güçlerince kadın aktivistler hakkında yanıltıcı beyan: 3
*Tehdit, öldürme tehdidi: 4
*Gözaltında ters kelepçe: 9
*Gözaltında tuvalet izni verilmemesi: 6
*Kolluk kuvvetlerince özel cep telefonuyla görüntü kaydı alınması: 4
*Gözaltında sağlık ihlali: 1
*Gözaltı esnasında yakın mesafeden biber gazı sıkma: 5
*Gözaltı aramasının istismar edilmesi: 3
*Hastanede kelepçeli bekletme: 3
*Çıplak aramada istismar: 1
*Çıplak aramaya erkek polisin girmeye çalışması: 1
*Avukat görüşmesine izin verilmemesi (araçta): 37
*Gözaltına alınırken şiddet, darp: 9
*Gözaltında hakaret: 37
*Kadına şantaj, tehdit, rehin alma: 37
*Medyada kadına yönelik cinsiyetçi ve şiddet içeren dil: 10
*Şüpheli kadın ölümü: 3
*Trans cinayeti: 1
*Kayıp: 4
*Kaçırma: 2
*Özsavunmaya ceza: 1
*Fuhşa zorlama: 20
*Sosyal medyada kadına karşı nefret suçu yayma: 2
*Hamile mülteci kadın sağlık güvencesizliği: 1