İdlib'de reçetesiz satılan ağrı kesiciler bağımlılık oranını arttırıyor

HTŞ’nin kontolü altında olan İdlib’de doktorlar tarafından reçete edilen ağır ağrı kesiciler özellikle savaşta yaralananlar arasında bağımlılık derecesine ulaşırken, birçok eczanede ise bu tip ilaçlar reçetesiz olarak yasadışı bir şekilde satılıyor.

LÎNA EL-XETÎB

İdlib – Türk devleti ve ona bağlı Heyet Tahrir El Şam’ın (HTŞ) işgali altında olan İdlib'de savaşın zorlukları ve getirdiği yıkım herkeste farklı etkiler bırakıyor. Savaş süreçlerinde yaralananlar, ağır psikolojik sorunlar ve fiziksel ağrılar yaşarken, doktorlar tarafından reçete edilen ve eczanelerde satılan ağır ağrı kesicilerin bağımlısı haline geldiler. Burada yaşanan istikrarsızlık, güvenlik sorunu bu tip ilaçların kullanımını ve satışını kolay hale getiriyor.

Savaşta yaralandıktan sonra ilaç bağımlısı olan Eriha kentinden 29 yaşındaki Hanadi Al-Yassin, “Savaşta yaralandıktan sonra ilaç bağımlısı oldum. Ayağım kesildikten sonra hissettiğim ağrının şiddetini hafifletmek için kullanıyordum ve zamanla daha yüksek dozlarda ihtiyaç duymaya başladım ve kullanımı arttıkça onsuz hayata devam etmekte zorlandım. Defalarca bırakmayı denedim ancak başaramadım” diye belirtti. 

Uyuşturucudan kurtulmak için tedavi gördü

Maarat Al-Numan kentinden yerinden edilen, İdlib'in kuzeyindeki Harbanuş kampına gitmek zorunda kalan 32 yaşındaki Zainab Haj Taha da madde bağımlısı. Psikolojik açıdan zor bir dönemden geçerken madde bağımlısı olduğunu söyleyen Zainab Haj Taha, “Üniversite son sınıftaydım. Halep Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ndeyken Şam hükümeti tarafından tutuklandım. Ailemin yoğun çabalarının ardından 9 ay sonra serbest bırakıldım. Tekrar tutuklanma korkusuyla okulumu bırakmak zorunda kaldım ve önümde uyuşturucu haplardan başka bir şey bulamadım. Çevremden kopmama neden oldu. İçinde bulunduğum kötü durumu geç  fark ettim. Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak için uzman doktorlara gittim” ifadelerinde bulundu.

'Hayatımın en zor dönemiydi'

Kadınlardan 25 yaşındaki Rana Gülsüm ise yaşadığı durumu şu sözlerle anlattı:  “Savaşta yaralandım ve bunun sonucunda elim kesildi ve bir gözümü de kaybettim. Şiddetli ağrılarım vardı. Şiddetli ağrılar sonucu doktor bana ağır ağrı kesicilerden birini reçete etti. Dozunu günde 2 haptan 8 hapa çıkarmaya başladım. Bağımlılık aşamasına geçtim ve sorunuma çözüm aramaya başladım. İsteğim ve yakınlarımın yardımıyla İdlib'deki bağımlılıkla mücadele merkezlerinden birinde yaklaşık 5 ay süren tedavi gördüm. Tedavi sonucunda bağımlılıktan kurtuldum. Hayatımın en zor dönemleriydi.”

İlaçlar araç olarak kullanıldı

İdlib kentinden Dr. Hanan Al-Sayadi, uyuşturucu maddelerin yayılmasıyla ilgili olarak, “Suriye yasaları eczacıların bu ilaçları hastaya satmasını yasaklıyor. Ancak bazı eczacılar para kazanmak için bu ilaçları satıyor. İdlib'de yaşanan güvenlik kaosu, eczacılık mesleğiyle hiçbir bağlantısı olmayan ilaç satıcılarının yaygınlaşmasına neden oluyor. Tek hedefleri ise maddi kazançtır” sözlerine dikkat çekti. Uyuşturucunun yarattığı tehlikelere dikkat çeken Hanan Al-Sayadi, şöyle konuştu: "Bağımlılık, psikolojik ve fiziksel zarara neden olan, kişiyi olumsuz yönde etkileyen, uygulanan dozu artırma eğilimi ile uyuşturucu maddeyi kullanmaya devam etmek veya herhangi bir yolla elde etmek yönündeki kompülsif istektir. Birey ve toplumu etkiler, yüksek dozda alındığında ölüme yol açabilir. Uyuşturucu kullanımı toplumda ahlaki yozlaşmaya yol açar. Uyuşturucunun tehlikeleri ve ciddi zararları konusunda ailelerle diyalog oturumları ve bilinçlendirme seminerleri düzenlenmeli.”

Madde bağımlılığı tehlikesi konusunda gençler arasında farkındalık yaratılması gerektiğini dile getiren Hanan Al-Sayadi, uyuşturucunun pençesine düşen herkes için tedavi imkanlarının sağlanmasını istedi. Her bağımlılık vakasının kendine özgü bir tedavi şekli ve süresinin olduğunu kaydeden Hanan Al-Sayadi, ancak hasta ne kadar erken tedaviye başvurursa iyileşme şansının da o kadar hızlı olacağını ve daha iyi sonuçlar alınacağını vurguladı.