İdlib’de çadır kamplar kadınların yükünü daha da arttırdı

İdlib’de yerlerinden edilerek çadır kamplarda yaşamak zorunda bırakılan kadınlar, hem temizlik, yemek ve bakım işlerini yapıyor hem de çalışma yaşamının zorluklarıyla mücadele ediyor.

HADEEL Al-OMAR

İdlib - İdlib'de yerlerinden edilerek çadır kamplarda yaşamak zorunda bırakılan kadınların yükü daha da arttı. Çadırlarda temizlik, yemek ve bakım işlerini yapan kadınlar, ayrıca ailelerinin geçimini sağlamak için de çalışma yaşamının zorluklarıyla karşı karşıya kalıyor. Bu kadınlardan biri de 32 yaşındaki Raeda Al-Khaled. İdlib’in kuzeyindeki sınır kasabası Atma’daki kamplarda yaşayan Raeda Al-Khaled, eşini korona virüs salgınında kaybetmesinin ardından ailesinin tüm yükünü sırtlanmış durumda.

‘İşe giderken çocuklarımı bir akrabama bırakıyorum’

Ailesinin geçimini sağlamak için tarım işinde çalışan Raeda Al-Khaled, işe giderken 3 çocuğunu da bir akrabasının yanına bırakmak zorunda kalıyor. Raeda Al-Khaled, “Ailenin geçimini sağlayan tek kişiyim. Çalışma saatlerinin uzunluğu, evin sorumluluğu, çocukların bakımı derken üstlendiğim birçok yük üzerimde fazladan stres yaratıyor. Tüm bunlardan kaynaklı çocuklarımı yeterince takip edemiyorum, onlarla ilgilenemiyorum. Yaşadığım yorgunluk ve stres çocuklarımla ilgilenmeyi zorlaştırıyor” diyor.

‘Çoğu kadın çocukları için işini bırakmak zorunda kalıyor’

Giderek kötüleşen ekonomik koşullar nedeniyle çalışmak zorunda olduğunu belirten Raeda Al-Khaled,  şunları aktardı:

“Çocuklarıma karşı her zaman kendimi ihmalkar hissettim ancak başka seçeneğim yok. Fiyatlar sürekli artıyor. Aldığımız maaş artan fiyatlarla karşılaştırıldığında düşük kalıyor. Ancak çalışmak zorundayız yoksa geçinemeyiz. Gıda fiyatlarının yüksek olması nedeniyle yalnızca ekmek ve belirli sebzeleri alıyorum. Ev işleri ve çocuklara yeterince bakabilmek için uygun bir iş aradım ancak bulamadım. Büyük oğlum gelecek yıl okula başlayacak ve daha fazla ilgiye ihtiyacı olacak. Bu koşullarda zor gibi görünüyor. Çalışan kadınların ev işleri ile iş arasında bir dengeyi kurmaları zor oluyor. Çoğu kadın çocuklarının geleceği için çalıştığı işi bırakmak zorunda kalıyor.”

‘Nafaka yetmiyor iş arıyorum’

İdlib'in kuzeyindeki Ruhin'in Meşhed kasabasındaki kamplarda yaşayan 28 yaşındaki Fatima Al-Adoul da, evliliği süresince eşinden şiddet gördüğü için boşandığını anlattı. Kendisi ve iki çocuğunun sürekli psikolojik baskı altında yaşadığını aktaran Fatima Al-Adoul, “Boşanma sonrası aldığım nafaka sadece 2 çocuğumun süt ve bebek bezi ihtiyacına yetiyordu. Bir ev kiraladım ve kendime uygun bir iş arıyorum” dedi.

‘Boşanan kadınlara destek olunmalı’

Aile ve Sosyal Danışman Suad Al-Sabeeh, ailelerinin yükünü üstlenen kadınların bir çok zorluğa katlandığını, çalışmak zorunda kalan kadınların toplumsal baskılara da maruz kaldığını belirtti. Suad Al-Sabeeh, özellikle boşanma aşamasındaki kadınlara destek verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kendilerinin ve çocuklarının haklarını güvence altına almak için boşanma masraflarının miktarının yaşam ve ekonomik koşullara uyacak şekilde arttırılması gerekiyor. Bu da boşanan kadının aldığı yükleri büyük ölçüde azaltabilir. Böylece boşanan kadınlar kimseden yardım almadan daha rahat bir yaşam sürebilir” dedi.