Êzidî kadınlar: Rêber APO’nun fiziki özgürlüğü için her zaman eylemde olacağız
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik geliştirilen uluslararası komployu kınayan Êzidî kadınlar, Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için her zaman eylemde olacaklarını söyledi.
HÊVÎDAR ŞENGALÎ
Şengal- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999'da uluslararası komplo sonucu Türkiye’ye getirildi ve 25 yıldır İmralı Adası'nda tecrit altında tutuluyor. Türk devleti özellikle son 3 yıldır çeşitli sebepleri gerekçe yaparak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesini engelliyor. Uluslararası komplonun yıldönümüne sayılı günler kala, Êzidî kadınlar Şengal'in özgürlüğünün ancak Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüyle mümkün olduğunu söyledi.
‘Kadınlar Öcalan’ın fikirleriyle ayağa kalktı’
Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Diplomasi Üyesi Zozan Simo, Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komployu kınayarak, kadınlar ve Êzidî toplumu olarak 15 Şubat'ı kara bir gün olarak gördüklerini kaydetti. Êzidî kadınların Abdullah Öcalan’ın fikirleriyle ayağa kalktığını kaydeden Zozan Simo, "Êzidî kadınlar, fermandan önce hiçbir şey bilmiyorlardı ama fermandan sonra kendilerini geliştirip yetiştirdiler. Biz Êzidî kadınlar, Önder Apo'nun fikirleri ve felsefesiyle kendimizi yetiştirdik, kurum ve kuruluşlarımızı inşa ettik, öz savunma alanımızı oluşturduk” şeklinde konuştu.
‘Dostlarımızı ve düşmanlarımızı tanıdık’
Êzidî toplumunun bugüne kadar kendi askeri gücünü oluşturmadığını söyleyen Zozan Simo, “Ancak Önder Apo'nun felsefesini benimsedikten sonra kadınlar kendi askeri gücünü oluşturdu. Êzidî kadın ve erkeklerin kendi toplumunun savunmasında yer aldıklarını hiç görmedik, hep devletin ve düşmanın kölesi oldular. Ama ferman sonrasında dostlarımızı ve düşmanlarımızı tanıdık ve o günden bugüne askeri gücümüzle kendimizi savunuyoruz. Êzidî çocuklarımız bugün ayaktalar ve düşmanlara karşı Şengal’i koruyorlar. Onlar sayesinde Êzidî toplumu rahat yaşıyor çünkü kızlarının ve erkek çocuklarının topraklarını koruyacağını biliyorlar" ifadelerinde bulundu.
‘Fiziki özgürlüğünü istiyoruz’
Abdullah Öcalan’ı ezilen halkların önderi olarak ifade eden Zozan Simo, Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin halklar arasında yayılmasıyla tecridin daha da ağırlaştırıldığına dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Êzidî kadınlar olarak bizler kendimizi Önderliğin ailesi gibi görüyoruz o yüzden Önderliğimizin sesini her yere ulaştırmalıyız. Biz Êzidî kadınlar olarak Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü istiyoruz, Önderlik özgür olduğunda Şengal de özgür olacaktır. Önderliğin gönlü rahat olsun, onun fikirleri şu anda Êzidî toplumu ve tüm halklar tarafından benimseniyor. Ezilen halklar ve Êzidî toplumu olarak Önderliğe selamlarımızı gönderiyoruz. Önderliği dört duvar arasında olduğu doğru, ama fikirleri ve felsefesi aramızda. Umudumuz ve arzumuz Önderliğin fiziki olarak özgür kalması ve Şengal Dağı'na gelmesidir."
‘15 Şubat bizler için kara bir gündür’
Borik Köyü Kadın Meclisi Üyesi Welat Cano da uluslararası komplonun amacının Abdullah Öcalan’ın fikirlerini yok etmeye dönük olduğunu söyleyerek, "15 Şubat'ta Önderimiz tutuklandı ve 15 Şubat bizler için kara bir gündür. Êzidî kadınlar olarak onun fikir ve davasını takip ediyor, bu temelde örgütleniyor ve kendimizi yetiştiriyoruz. Önderliğin fikirlerini sonuna kadar takip edeceğiz ve onun fiziki özgürlüğü için her zaman eylemde olacağız" diye belirtti.
‘Herkes Önderliğin fiziki özgürlüğü için mücadele etmelidir’
Xanesor Kadın Meclis Üyesi Zîna Ehmed ise komploya dair düşüncelerini şöyle dile getirdi: "Komplocuların amacı Önderliğin fikirlerini yok etmektir ama onun fikirlerini yok edemezler. Bugün ezilen halklar Önderliğin fikirlerine göre örgütleniyorlar. Özellikle biz Êzidî kadınlar, Önderliğin fikirleri ve felsefesi konusunda örgütleniyor ve kendimizi eğitiyoruz. Önderliğin fikirleriyle eğitilmiş ve örgütlenmiş olan herkes Önderliğin fiziki özgürlüğü için mücadele etmelidir.”