RONÎDA HACÎ

Hasekê – Erk zihniyet bir yandan doğaya öte yandan insanlığa karşı ne varsa savaş açıyor. Tarih boyunca özellikle kadınlar evlere kapatılmak istenerek, iradesizleştirilmeye çalışıldı. Erkek egemen zihniyete karşı tarihten bugüne büyük mücadeleler veren kadınlar ise, bu tarihi direnişin karşısında büyük bedeller de ödemiştir. İçinde bulunduğumuz 21’inci yüzyılda kadınların mücadelesi devam devam ederken, Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Hesekê kentinde F.Ş. adında bir kadın ile 13 yaşındaki kız bir çocuğu erkeklerin saldırısına uğradı. Kadın ve kız çocuğunun Reca Hastanesi’ndeki tedavisi devam ederken, Hasekê Kongreya Star Koordinasyonu Üyesi Nida Salih, konuya ilişkin ajansımıza konuştu.

“13 yaşındaki çocuğu işkenceye maruz bıraktılar”

Kadınların mücadelesi ve iradeleri güçlendiği zaman erkek egemen sisteminde kin ve öfkesinin artığına işaret eden Nida Salih, “Kadının fiziki ve düşünsel varlığı hedef alınıyor. Bütün dünyada kadınlar günlük olarak katledilme ve tecavüz ile karşı karşıya kalıyorlar. Egemen güçler kadınları katlederek toplumu hedefliyor. Çünkü özgür kadın ile özgür ve eşit bir toplumun inşa edileceğini biliyor. Kadınların köleleştirilmesiyle toplum köleleşir. Rojava Devrimi ile bugün kadınlar, toplum zihniyetinin değişmesi için çalışmalar yürütüyor. Ancak bu erkek egemen zihniyetine göre değil. Bu nedenle toplumumuzda kadınların hedef alınması artmış durumda. Henüz reşit olmayan 13 yaşındaki bir kız çocuğunun işkenceye maruz kalması, erkek egemen zihniyetinin kadınlara olan öfkesinin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor” dedi. Nida Salih, 13 yaşındaki çocuğun hastanede tedavi altında olduğunu ve durumunun iyi olmadığı bilgisini paylaştı.

“Saldırı Demokratik Ulus projesine yöneliktir”

Kadın ve kız çocuğunun Ağustos ayında Hesekê kentinde hedef alındığını sözlerine ekleyen Nida Salih, “Demokratik Ulus Projesi’nin uygulanması ve eşit bir toplumun inşası için kadınların her alanda yer aldığı bu hassas süreçte egemen güçler, bu projeyi yenmek ve toplumu köleleştirmek için kadınları hedeflemekte ve bütün şiddet yöntemini onlara karşı kullanmaktadır. Bu düşmanın kadına yönelik öfkesini gösteriyor. Kadınlar ve iradeleri hedef alınarak toplumu köleliğe doğru götürmek ve kadınlarda bir endişe oluşturmak istiyorlar. Toplumda kadın hedef alındığında ya da katledildiğinde namus adı altında yapılıyor. Bu ad altında topluma karşı bir siyaset yürütülüyor” ifadelerini kullandı.

“Özgür ve eşit bir toplum için bilinç düzeyimizi artırmalıyız”

Toplum zihniyetini değiştirmenin önemine dikkati çeken Nida Salih, sözlerine şöyle devam etti: “Toplumumuzu Jineoloji konusunda daha fazla eğitmeliyiz. Bununla toplumun ve kadınların katledilmesinin önüne geçebiliriz. Ataerkil zihniyeti ortadan kaldırdığımızda özgür bir toplum oluşturabiliriz. 13 yaşındaki kız çocuğunun işkenceye maruz kalması son derece üzdü bizi. Toplum bu olay karşısında sessiz kalmamalıdır ve erkek egemen zihniyetine karşı ciddi bir tutum göstermelidir. Toplumu boğan erkek zihniyeti kabul edilmemelidir. Her ne kadar toplumu eğitsek de çalışmalarımıza yönelik kin ve binlerce yıllık siyaset yürütülüyor. Bu nedenle birçok zorluk ile karşı karşıya kalıyoruz. Kadınlar olarak eşit ve özgür bir toplum oluşturmak için bilinçlendirme düzeyini artırmalıyız.”