“Çıplak arama insanın bedeni ve ruhuna saldırıdır”
Türkiye’de gözaltı süreçleri ve cezaevlerinde çıplak arama uygulaması devam ediyor. En son TJA Aktivisti Seyhan Başak’ın da götürüldüğü cezaevinde darp edilerek çıplak aramaya maruz bırakıldığı öğrenildi. TJA Akitivisti Leyla Ayaz, çıplak aramaya karşı koyanların şiddetle karşı karşıya kaldığını söylüyor.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Son süreçte gözaltı ve tutuklanma süreçlerinde yaşanan ve sürekli gündeme gelen çıplak arama uygulaması bölge cezaevlerinde yaşanmaya devam ediyor. AKP Milletvekili Özlem Zengin’in “ Türkiye’de çıplak arama yok” açıklaması bir yana geçtiğimiz günlerde Batman’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan TJA Aktivisti Seyhan Başak’ın da götürüldüğü cezaevinde darp edilerek çıplak aramaya maruz bırakıldığı öğrenildi. Yaşanan süreci değerlendiren Tevgera Jinên Azad (TJA) Aktivisti Leyla Ayaz, hukukta yer almayan bu uygulamanın en çok kadınlara yapıldığını ifade etti.
“Elbiseler yırtılıp tutuklular darp edilerek çıplak arama yapılıyor”
Cezaevlerinde yaşanan baskıların çıplak arama ile had safhaya ulaştığını ifade eden Leyla Ayaz yapılan işkenceye dair şunları söylüyor:
“Son bir yıldır yer yer gündem olan çıplak arama işkencesi halen devam ediyor. Çıplak aramayı kabul etmeyenlerin de darp edilerek elbiseleri yırtılıyor. Çıplak aramayı da bu şekil bir zorbalıkla yapıyorlar. Biz bunu düşman hukuku olarak değerlendiriyoruz. Özellikle Kürt kadınlarına, Kürt kadın hareketine yönelik bir saldırı şeklinde bu zorbalık yapılıyor. Özellikle son süreçte cezaevlerinde tutuklular revire gidip döndüklerinde koğuşlara girmeden çıplak aramaya maruz kalıyorlar. Bunu kabul etmediklerinde işkenceye varacak şekilde darp ediliyorlar. Bu hiçbir şekilde insanlık onuruna yakışmayacak bir davranıştır. Çıplak aramanın temelinde insanların hem bedensel hem ruhsal yapılarına bir saldırı olarak değerlendiriyoruz.”
“En çok kadınlar bu işkenceye maruz bırakılıyor”
Çıplak aramanın aynı zamanda cinsel istismar olduğuna dikkat çeken Leyla Ayaz bugün Türkiye’nin her yerinde yaşanan işkencenin teşhir edilmesi gerektiğini söyledi. Çıplak arama ve fiziksel işkencelerin en çok kadınlara yapıldığına dikkat çeken Leyla Ayaz, “Sen kabul etmediğinde sen izin vermediğinde senin bedenine dokunuyor ve arama adı altında elbiselerini yırtarak seni bunlarla terbiye etmeye çalışıyor. Çıplak arama asla kabul edilecek bir durum değil, insan onurunu rencide edecek hiçbir şeyin yapılmaması gerekiyor. İnsanlık onurunu çiğneyecek şekilde yapılan hiçbir davranışı kabul etmiyoruz ve asla da kabul etmeyeceğiz. Şuan da ciddi anlamda toplumsal muhalefet yapabilen devletin politikalarına karşı çıkan tek kesim Kürt siyasi hareketi ve kadınlar. Bu nedenle en çok kadınlara saldırıp bunları yapıyorlar. Buna karşı biz her alanda yaşadığımız gördüğümüz, bütün şiddeti ve hak ihlallerini teşhir etmeye devam edeceğiz. Bunların karşısında da örgütlü gücümüzle durmaya devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
Leyla Ayaz, “Bu gibi şeylerle bizi itibarsızlaştırmak istiyorlar. Bu bizim utanacağımız bir şey değil. Bu bizim değil bize bunları yapanların ayıbıdır. Buna karşı da çıplak aramaya maruz kalan herkesin suç duyurusunda bulunması gerektiği çağrısında bulunuyoruz. Bu durumun kendi hukuklarında bile yeri olmadığını onlarda biliyor. Kendi hukuklarını hayata geçirmeleri gerektiğini bir kez daha buradan söylüyoruz. Kendi hukukunu uygulamaktan bile aciz bir devlet var karşımızda ” diye konuştu.