BERJÎN KARA

Mexmûr – İnsanlık tarihinde dil, yalnızca iletişimin temel unsuru değildir. Toplumun kültürü, kimliği, gerçeği olan dil, toplumsal kimliğin de tanımıdır. Her halkın ve milletin de varlığını koruduğu özel bir dili vardır. En eski dillerden biri olarak bilinen Kürt dili de diğer birçok dil gibi hakim dillerin etkisi altında. Ancak Kürt halkı soykırım saldırılarına ve asimilasyon politikalarına rağmen Kürt diline sahip çıkarak ve koruyarak bugüne kadar getirdi.

Yerinden edilen Kürt halkının kaldığı Etruş Kampı’nda, 1995 yılında çadırlarda Kürtçe eğitim sisteminin temeli atıldı. Mexmûr kampına taşındıktan sonra 1998 yılında mülteci statüsünü alan halk, bugüne kadar 5 anaokulu, 4 ilkokul, 2 ortaokul ve 1 lise inşa etti. Kampta, toplumu inşa etme sürecinde kadın ve çocuk başta olmak üzere halkın katılımıyla eğitimler başlatıldı.

‘Her ulus, kültür, kimlik adını dilinden alır’

Mexmûr Şehid Ferhat Kurtay Akademisi öğretmenlerinden Xantûr Kara, 15 Mayıs Kürtçe Dil Bayramı nedeniyle kamptaki eğitim sistemine ilişkin ajansımıza konuştu. Xantûr Kara, Kürt halkının Kürt Dil Bayramını kutlayarak, "Şüphesiz ki günümüzün insanlık tarihine ve toplumsallaşma tarihine baktığımızda dilin başlangıçtan itibaren farklı bir anlam ve önemi vardır. Çünkü her ulus, kültür ve kimlik, adını dilinden alır. Bugün kendimize Kürt ulusu, coğrafyamıza da Kürdistan dememizi kimliğimizden ve dilimizden alıyoruz” dedi.

‘Dilimizi korumayı başardık’

Kürt halkı olarak pek çok soykırımla karşı karşıya kaldıklarını belirten Xantûr Kara, “Özellikle egemen güçler bizi her zaman kimliğimizden ve dilimizden uzaklaştırmak ve asimilasyondan geçirmek istemişlerdir. Öldürülmüş, yağmalanmış ve yok edilmiş olsak da tarihte dilimizi korumayı başardık. Dillerini devam ettiremedikleri için isimleri tarihten silinen pek çok halk var. Toplumlar için dilin anlam ve önemi çok farklı. Dil, bir kişinin veya toplumun hayatta kalmasını belirler" diye konuştu. Xantûr Kara, kamp halkının zorluklara rağmen her zaman dil eğitimini esas aldığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"İmkanların yetersizliğine rağmen mülteciliğin ilk yıllarında atılan ilk adım, dil kurumlarının, okulların kurulması ve bu kamptaki çocukların Kürtçe eğitim görmesiydi. Belki o dönemde ortaokul, üniversite, meslek okulu yapacağız diyecek durumda değillerdi. Ama bu en zor şartlarda Kürtçe eğitimine kendini vermek yurtseverliğin en büyük seçkinliği diyebiliriz."

‘Kendi dilimizde eğitim gördüğümüz için şanslıyız’

Büyük bedeller sonucu kampta Kürtçe eğitimin yapıldığını vurgulayan Xantûr Kara, "Bugün Demokratik Ulus'un bir boyutu eğitimdir. Toplumda çocuklarımızı Kürt dili, kültürü, tarihi ve kimliği konusunda ne kadar eğitebiliriz ve yetiştirebiliriz? Çocuklara verilen bu eğitimler nesilden nesile aktarılmaktadır. Yani bir temel inşa ediliyor. Burada okuyan, kendini yetiştiren her çocuk bunun bilincindedir. Bugün ne Türkiye'de ne de yurt dışında bir Kürt çocuğu ana dilinde okuyamıyor, konuşamıyor. Mexmûr çocukları ve halkı olarak bugün kendi dilimizde eğitim gördüğümüz için şanslıyız. Tabii bu zor kazanılan bir şey. Mülteci kampında doğup şehit olan bu kampın çocuklarının çalışmaları ve özellikle Önder Apo'nun çalışmaları sayesinde bu başarıya ulaşıldığı söylenebilir” şeklinde konuştu.

Kürtçe dilinin geliştirilmesi için eğitim kadrosunun oluşturulması gerektiğini belirten Xantûr Kara, "Kendi dilini konuşan, kendi kendini yetiştiren, kendi kendini yöneten Mexmûr Kampı’nda meclis, kurumlar, komiteler gibi geniş bir alana rağmen eğitim çalışmalarını yine de az görüyoruz. Bu eğitim sistemi özellikle Kuzey, Güney, Doğu ve Rojava Kürdistan'da da yaşamsallaştırabilir” diye kaydetti.

‘Dilimizi daha çok yaşamalı ve yaşatmalıyız’

Herkesin sokakta ve evde anadilinde konuşması ve okuması gerektiğini belirten Xantûr Kara, “Bu dilin gelecek nesillere aktarılabilmesi için dilimizin varlığını sürdürmemiz gerekmektedir” diye konuştu. Kürtlerin ve Kürt dilinin olduğu her yerin saldırılarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Xantûr Kara, “Bunun için Kürt'ün olduğu her yerde direniş ve mücadele olmalıdır. Mücadelenin düzeyini yükseltmek, Kürt dilinin düzeyini yükseltmek demektir. Dilimizi daha çok genişletmemiz, yaşamamız ve yaşatmamız gerekiyor” dedi.