Haber Merkezi- İstanbul’un Bağcılar ilçesinde Metin Şenay’ın çok sayıda çocuğa sistematik tecavüzde bulunduğunun ortaya çıkması ve Meletî ‘de bir konteyner kentte A.C. isimli erkeğin 7 yaşındaki çocuğa cinsel tacizde bulunması suçundan tutuklanması üzerine, 81 kentin barosu çocuklara karşı işlenen cinsel suçlara dikkat çekmek için ortak açıklama yaptı.

‘9 yılda suçlar üç kat arttı’

Barolar, bu iki olayın son yıllarda yaşanan çok sayıda saldırıdan sadece 2’si olduğunu, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayınladığı verilere göre; son 9 yılda, çocuklara yönelik cinsel suçların üç kat arttığına dikkat çekti.  "Çocuğun istismarına hep birlikte dur diyelim!" çağrısının yapıldığı açıklamada, İstanbul Bağcılar ilçesinde su bayiliği yaptığı belirlenen Metin Şenay’ın işyerinde yıllarca tehdit ve işkence ile çok sayıda çocuğa cinsel saldırıda bulunduğu ve 2009 yılında aynı suç kapsamında yargılandığı davadan ‘delil yetersizliği’ gerekçesiyle beraat ettiğinin kamuoyuna yansıdığı hatırlatıldı.

‘Olaylar yankı oluştursa da bir süre sonra unutulmakta’

Yine 20 Mart günü Meletî’de (Malatya) bir konteyner kentte 7 yaşındaki bir çocuğa cinsel saldırıda bulunduğu tespit edilen A.C isimli bir şahsın tutuklandığının anımsatıldığı açıklamada, “Bu istismar olayları, yakın zamanda yaşanan olaylardan yalnızca iki tanesidir. Çocuklara yönelik istismara konu olaylar kamuoyunda yankı oluştursa da bir süre sonra unutulmakta, yok sayılmaktadır. Halbuki çocuklara yönelik şiddet ve istismarın ortadan kaldırılması için suçluların cezalandırılması, önleyici politikalar oluşturulması, çocukların üstün yararı gözetilerek suç mağduru çocukların korunması oldukça önemlidir” denildi.

‘Sözleşmeler devletlere işbirliği yapma yükümlülüğünü getiriyor’

Son yıllarda çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarındaki artışın, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan cezaların caydırıcı olmadığını ve yaşanan vakaları ceza hukuku boyutuna indirgemenin yanlışlığını gösterdiğinin vurgulandığı açıklamada, ulusal ve uluslararası işbirliğine işaret edildi. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesine (Lanzarote Sözleşmesi) Türkiye’nin taraf devlet olarak imzacı olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, sözleşmelerin taraf devletlere önleme, koruma, kovuşturma, ulusal ve uluslararası işbirliği yapma yükümlülüğü de getirdiği kaydedildi.

“Sözleşmede; çocukların, özel sektörün, medyanın ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile çocukların cinsel suistimali ve cinsel istismarıyla mücadele konusuna toplumun tüm kesimleri ile katılımı hususuna özel önem verilmiştir” denilen açıklamada, sözleşmenin tüm unsurları ile uygulanması gereğinin her geçen gün öneminin arttığına dikkat çekildi.

‘Meclis bünyesinde çocuk komisyonu kurulmalı’

Açıklamada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen 2023- 2028 Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planında yer alan hükümlerin ivedilikle uygulanmasının, TBMM bünyesinde kurulan “Çocuk İstismarının Araştırılması Komisyonunun” kapsamının genişletilmesinin, TBMM bünyesinde daimi “Çocuk Hakları Komisyonunun” kurulmasının, Lanzarote Sözleşmesinin temel ilkeleri esas alınarak yeniden düzenlenmesinin elzem olduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Yaşanan çocuk istismarı olaylarının önlenmesi adına yerelden genele tüm idari ve adli teşkilat, sivil toplum kuruluşları, medya ve özel sektöre görev ve sorumluluklar verilmeli, 19 Kasım Dünya Çocuk İstismarı Önleme Gününde farkındalık yaratmak adına toplumun her alanında özel etkinlikler düzenlenmelidir” denildi.

Toplumun tüm kesimlerine çağrı

Açıklamada, başta TBMM olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşları ile yargı organlarına, hukukçulara, sivil toplum kuruluşlarına, basın/medya kuruluşlarına, aileler ve toplumun her kesimine şu çağrı yapıldı:

“Çocuğa yönelik cinsel istismarın karşısında durmaya, gerekli tüm önemlerin alınması için görev paylaşımı ve işbirliği yapmaya, yaşanan can yakıcı istismar olaylarına karşı farkındalık yaratmaya davet ediyor, çocuklara yönelik her türlü şiddet ve istismar olaylarının faillerine en ağır yaptırımların uygulanması gerektiğini vurgulayarak çocuklarımıza yönelik cinsel istismar davalarının takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygılarımızla sunuyoruz."