“8 Mart’ta dans performansımızla alanlardayız”
Kadınlar Birlikte Güçlü Topluluğu, farklı illerde kadın eylemlerinde varlığını ortaya koyuyor. Topluluğun İzmir’deki üyelerinden Mehtap Alişan 8 Mart’a pandemi koşullarının belirsizliği içerisinde hazırlandıklarını belirtti. Mehtap, hazırlık süreciyle ilgili “Yine pandemi dönemi olduğundan ‘ses çıkaramazsınız’ deniyor. Bizi geriye düşürmek istedikleri çok açık; ancak alanları, meydanları, sokakları asla boş bırakmadık” diye konuştu.
RÜYA HÜSEYİNOĞLU
İzmir- Kadınlar Birlikte Güçlü topluluğu çalışmalarına bundan yaklaşık olarak iki sene kadar önce başladı. Mehtap Alişan da “Haklarımızdan, hayatlarımızdan, kazanımlarımızdan vazgeçmeye; daha fazlası için mücadeleden geri durmaya hiç niyetimiz yok” diyerek yola çıkan oluşumun bir üyesi. Mehtap; farklı kimliklerden, deneyimlerden, çevrelerden gelen kadınları ortak bir mücadele duygusunda birleştiren Kadınlar Birlikte Güçlü’nün en başından bu yana içerisinde aktif bir şekilde yer alıyor. Kendisiyle hem kuruluşundan bu yana topluluğun kadın hareketi eksenindeki çalışmalarını hem pandeminin derinleştirdiği şiddeti ve ekonomik krizi hem de yaklaşan 8 Mart öncesi İzmir’deki hazırlık sürecini konuştuk.
“Kadınlar Birlikte Güçlü’nün başlangıç aşamasına İstanbul’da alınan bir toplantı vesile olmuştu. O dönem bu toplantıya İzmir ve Türkiye’nin pek çok bölgesinden çok sayıda kadın ya da kadın örgütü dahil olmuştu. Orada bir anlamda öznenin kadın olduğu bir topluluk ortaya çıktı. İzmir’e döndüğümüzde de bunu nasıl örgütleriz, ne yapabiliriz diye kafa yorduk. Örneğin ben bağımsız bir kadınım. Bir kurumun içinde olmadan, hiç fark etmeksizin her türlü fikri barındıran kadının yeri ve söyleyeceği sözü olan bir yer olsun istedik. Bu da kadınların kendilerini daha iyi ve rahat ifade edebileceği alanların açılmasını sağladı.”
“Birlikte güçlü olduğumuzu da beraberce gördük”
Kadınlar Birlikte Güçlü’nün içinde birbirinden bağımsız çok sayıda platform, kuruluş ya da inisiyatif bulunuyor. Mehtap, buna rağmen merkeziyetçi bir anlayışın benimsenmediğini, topluluk içinde herkesin özgürce öneriler sunabildiğini, ortaya konulan önerilerin ise kolektif bir şekilde geliştirildiğini söylüyor:
“Merkezinde birilerinin ya da herhangi bir kurumun olmadığı, hep birlikte örebileceğimiz bir yapı üzerinden gidiyoruz. 2 yıldır da refleks eylemleri yapıyoruz. Her türlü kadın cinayetine, kadın meselesine karşı eylemler geliştiriyoruz. Biraz da eylem formatlarını basın açıklaması okuyan bir tavırdan çıkarmaya çalışıyoruz. Bunun yerine performanslar ya da metin okuma kısımlarında daha başka yöntemler geliştirmeye çalışıyoruz. Durduğumuz yerde üretimi de açmaya çabalıyoruz. Aslında gerçekten bu anlamda nasıl birlikte güçlü olduğumuzu da beraberce gördük.”
“Alanları, meydanları, sokakları asla boş bırakmadık”
Hatırlanacağı üzere pandeminin başladığı ilk dönemlerde İzmir’de dağıtılan yardım paketlerine, Kadınlar Birlikte Güçlü öncülüğünde özel “kadın paketleri” ve dayanışma mektupları dahil edilmişti. Öte yandan topluluk, güvencesiz ya da yarı zamanlı şekilde çalışan kadınların pandemi döneminde yaşadıkları mağduriyetin sesi olmaya çalışmışlardı. Mehtap, özellikle pandemi koşulları bahane edilerek eylemlerde kadınların bir tık geriye düşürülmek istendiğine vurgu yapıyor:
“Pandemi genel anlamda kaygı seviyelerimizin çok yüksek olduğu bir dönem oldu. En son bundan tam bir sene önce, alana çok rahat bir şekilde çıkabilmiştik. Zaten sonrasında bilindiği üzere pandemi süreciyle karşılaştık ve evlerimize kapandık. Neticede 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı kadın kitlemiz de var. Onlar bu zorlu süreçte eylemlerimize gelemediler. Yasaklar, ayrıca cezalandırmalarla beraber geldi. Bu cezaların da tabi ‘kime göre neye göre’ olduğu muamma. Eylemleri yaparken çok zorlanıyoruz aslında. Pandemi koşulları bazı durumlarda sanki bir tek eylem yapan kadınlar için geçerliymiş gibi. Bazı eylemlerde performans yapmak istiyoruz; ancak bize ‘pandemi var’ deniyor. Müzik yapmak, şarkı söylemek istiyoruz diyoruz. Yine pandemi dönemi olduğundan ‘ses çıkaramazsınız’ deniyor. Bizi geriye düşürmek istedikleri çok açık; ancak alanları, meydanları, sokakları asla boş bırakmadık. Bu dönemde bir sürü kadın daha katledildi. Bunları sokakta dile getirmekten hiç vazgeçmedik.”
“8 Mart’a belirsizlik içinde hazırlanıyoruz”
Son olarak Mehtap; bizlere yaklaşan 8 Mart öncesinde, Kadınlar Birlikte Güçlü Topluluğu özelinde İzmir’deki son hazırlıkların ve netleşen programın detaylarını aktarırken, ortaya koydukları tüm çabaya rağmen, malum kısıtlamalardan dolayı hala bir belirsizliğin hakim olduğunun da altını çiziyor.
“Şu anda 8 Mart’a açıkçası bir belirsizlik içerisinde hazırlanıyoruz. Biz bir program hazırlıyoruz; ama bu programın işlenip işlenemeyeceği de belli değil. Çünkü pandemi ile beraber, adeta her defasında eylemlerde sınanıyoruz. Şu anda güzel bir dans performansı hazırlıyoruz. Yürüdükten sonra, bu stresli ve kaygılı dönemde hep birlikte dans edebileceğimiz bir şey bu. Basın açıklamasıyla değil de performans ile kendimizi ifade etmeyi amaçlıyoruz. Biz pandemiye rağmen alanlarda olmaktan vazgeçmedik. 8 Mart günü de yine alanlarda, sokaklarda olacağız. İstiyoruz ki tüm kadın arkadaşlarımız, tüm kız kardeşlerimiz de bizimle alanda el ele olsun. Çünkü biliyoruz ki kadınlar birlikte güçlü!”