8 yıllık esaretten sonra gelen özgürlük: Geride kalanları kurtarın

IŞİD’in Şengal’in Koço köyüne yönelik saldırısının ardından henüz 9 yaşında olan Êzidî Wefa Elî Ebas ta rehin alındı. Hol Kampı’na yönelik başlatılan operasyonda kurtarılan Êzidî kadın, 8 yıllık esaretinin ardından özgürlüğüne kavuştu.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Şengal için bir başka tarihtir 3 Ağustos 2014... Son ferman-soykırım ve belki de en acısıdır demek yanlış olmaz. Son yaşanan soykırımı bu denli acı kılanların başında ise tüm dünyanın gözleri önünde, naklen yapılan yayınlarla Êzidî kadınların, çocukların, yaşlı ve gençlerin çığlıkları duyuldu. Yüzbinlerce Şengalli göç yollarına revan oldu, binlercesi katledildi, hala kayıp ve esir altında olan binlerce kadın ve kız çocuğu var. Şengal’in Koço köyü IŞİD tarafından neredeyse haritadan silinmek için toplu katliamlar yapıldı. Geriye ise toplu mezarlar, kaçırılan ve hala esaret altında akıbeti belli olmayan kadınlar kaldı.

Hol Kampı’na yönelik operasyonda kurtarıldı

Kuzey ve Doğu Suriye’de “dünyanın en tehlikeli kamplarından biri” olarak IŞİD’liler ve ailelerinin konulduğu Hol Kampı’nda İç Güvenlik Güçleri, QSD, YPG ve YPJ'nin desteğiyle sürdürülen İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin 9’uncu gün bilançosunda bir Êzidî kadının kurtarıldığı haberlere yansımış, yapılan açıklamalarda yerini bulmuştu. Ajans olarak kurtarılan Êzidî kadın ile görüştük. Êzidî Wefa Elî Ebas, 3 Ağustos 2014 tarihinde başlayan ve dün sona eren esareti boyunca IŞİD çetelerinin elinde esir olarak tutuldu. Yekîneyên Parastina Jin (YPJ) tarafından özgürleştirilen Wefa Elî Ebas esaret yıllarını hüzünle anlattı.

“Musul’dan sonra ailemi bir daha görmedim”

Öncelikli olarak Koço’da gerçekleşen katliam sürecini hiç unutmadığını ve hala dün gibi acısını hissederek duyumsadığını söyleyen Wefa Elî Ebas, “DAİŞ çeteleri bize ‘üç gününüz kaldı’ diyorlardı. Çetelerin isteklerini kabul etmeyenler Süleymaniye, Duhok başta olmak üzere Federe Kürdistan Bölgesi’ne göç etmeye başladı. Ailemin aracı yoktu bu nedenle biz kalmak zorunda kaldık. Katliam için geldiklerinde herkesi okulda topladılar. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve gençleri ayrıştırdılar. Elimizdeki her şeyi aldılar. Sonra bizi Musul’a götürdüler. Artık bundan sonra ne annemi, ne babamı ne de kardeşlerimi görmedim. Ardından bizi büyük otobüslerle Rakka’ya götürdüler” dedi.

“Kaçmaya çalışırken yakalandık”

Wefa Elî Ebas, Rakka’da tutulduğu süre zarfında defalarca kaçmaya çalıştığını ifade ederek, “Hiç hatırlamıyorum ve aklıma gelmiyor bizi nereye götürdükleri ama uzak bir yerdi. Ben ve kız kardeşim ve bir sürü Êzidî çocuk buradaydık. Kaçmak istedik, çok yürüdük, uzun bir mesafe. Bir kaç eve rast geldik yardım istedik, bizi kurtarmalarını istedik ama bize yardım eden olmadı. Yolda kaçmaya çalışırken çetelerle karşılaştık yine bizi geri götürdüler. Kaçmak istediğimiz içinde işkence gördük” sözleri ile yaşadıklarını aktardı.

“Her geldiklerinde bir kız çocuğunu alıyorlardı”

Çeteler tarafından kötü muameleye maruz kaldıklarını belirten Wefa Elî Ebas, sözlerine şöyle devam etti: “Bazı saatlerde geliyorlardı, her geldiklerinde bir kız çocuğunu alıyorlardı, bu alınan kız çocuklarından bazıları hiç geri dönmedi... Tecavüz edip tekrar getirdikleri de oluyordu. Sonra anladık ki bizi satıyorlardı. Sonra bizi almaya geldiler. Ben ikimizi birden almalarını istedim. Birimiz 9, birimiz 13 yaşındaydı. Kız kardeşimin elini tutarak, ‘bizi birlikte alın, kız kardeşim duymuyor, ben yanında olayım’ dedim. Bizi zorla saçlarımızdan sürükleyerek ayırdılar. Ne yaptım, ne ettiysem de olmadı.”

“6 kez satıldım”

Wefa Elî Ebas, kaçırıldığında 9 yaşında olduğunu ve 6 kez satıldığını belirterek, “Önce kız kardeşimi sattılar, götürdüler, ardından da beni sattılar. Suudi bir adama adı Ebû Sirac idi. Bu günden itibaren artık bizi satmaya devam ettiler böyle başladı. Suudi adamdan sonra Ebû Sûfyan isimli bir çeteye de satıldım. 6 kez satıldım! 6 kez tecavüze uğradım. Her satıldığımda belki bir ay belki bir aydan biraz fazla zaman geçmiyordu” sözleri IŞİD’in karanlık yüzünü de gözler önüne seriyor.

“12 yaşında hamile kaldım”

Zorla Müslüman yapıldığını sözlerine ekleyen Wefa Elî Ebas, devamında yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “Ben Êzidîyim ve beni zorla Müslüman yaptılar. Êzidî bir kadın bana ‘Müslüman ol, yaşadığın bu işkenceden de kurtul, sonra da kendini bunlardan kurtarırsın’ dedi. 3 yıl aralıksız satılma, işkence, tecavüzden sonra mecbur Müslüman olmayı kabul ettim. 12 yaşındaydım Ebû Hesen bana tecavüz etti ve hamile kaldım. Zorla tecavüz edildim ve hamile kaldım. Bana dediler ki yüksek bir yere çık ve kendini at. Böyle yapsaydım karnımdaki çocuk ölecekti çünkü ben bu çocuğu istemiyordum. Tecavüz sonucu hamile kaldığım bebek karnımda öldü. Bu olaydan sonra benimle evlendirdikleri erkek zaten öldürüldü.

“Bir gün asla kurtarılmayı hayal bile edemiyordum”

Rakka’dan sonra Dêrezor’a doğru gittik. Ebû Ehmed diye biriyle evlendirilmiştim. Ben o adamın üçüncü eşi oldum. Baxoz’dan sonra da Hol Kampı’na geldik. Kamptan çıkmak istiyordum. Ailemi bulmak istiyordum. Fakat aradan uzun yıllar geçmişti ve kim bana sahip çıkar,diye korkuyordum. Zaten çıkamadım. 9 yaşından bu yana uğramadığım hakaret, yaşamadığım zulüm, işkence kalmadı. Neden? Çünkü ben Êzidî bir kadındım. Êzidiyîm, Müslüman değilim diye her işkenceyi yaptılar. Çok korkuyordum, hep korktum. Bir gün asla kurtarılmayı, özgürleştirilmeyi hayal bile edemiyordum artık.”
“Geride kalan Êzidîleri de kurtarın”
Wefa Elî Ebas son olarak, “Ailemden hiç bir şekilde haber almadım, alamıyorum. IŞID’in elinde geride kalan Êzidîleri kurtarın, özgürleştiren” diyerek kendisini özgürleştiren YPJ’ye teşekkürlerini iletti.