13 yılın ardından gelen özgürlük: Tutsaklar onurunu ve iradesini koruyor

Tahliyesi 8 kez ertelenen ve 13 yılın ardından serbest kalan Jiyan Ateş, cezaevlerinde ihlallerin artmasına rağmen tutsakların onur ve iradelerini koruduğunu belirterek, “Tutsakların sesine daha çok ses vermek ve dayanışma içinde olmak gerekiyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Amed’de 2012 yılında Dicle Üniversitesi’nde öğrenciyken gözaltına alınıp tutuklanan Jiyan Ateş, yaklaşık 13 yıl sonra 17 Aralık 2024’te Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tahliye edildi. “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 12 yıl 9 ay ceza verilen Jiyan Ateş’in cezası, 2021’de bitmesine rağmen, tahliyesi İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) tarafından 8 kez ertelendi.

Tahliye olan Jiyan Ateş, tüm baskılara rağmen cezaevlerindeki direnişi ajansımızla anlattı.

Cezaevinde yaşanan her türlü ihlale rağmen tutukluların morallerinin yüksek olduğunu ifade eden Jiyan Ateş, yıllarca tutulduğu Sincan Kapalı Cezaevi’nin tüm bu hukuksuzluklara öncülük yaptığını söyledi.

‘Kurullarla amaçladıklarına ulaşamadılar’

İGK’nin tutsakların tahliyelerine engel olan kararlar almasıyla tutsakların irade ve onurlarının hedef alındığını aktaran Jiyan Ateş, kurulun hiçbir dayanağı bulunmayan keyfi soru ve talimatlarla bu uygulamaları hayata geçirdiğini anlattı. Yürütülen bu politikanın amacına ulaşamadığını ve tutsakların iradelerini sahiplenmeye devam ettiğini belirten Jiyan Ateş, “Bu politika stratejik bir şekilde yürütülüyor. Pişmanlık dayatmasıyla bu süreç işlenmek isteniyor. Cezaevlerinde tutsaklara pişmanlık dayatmak istiyorlar. Şunu söyleyebilirim ki, bu dayatmalara ve tehditlere rağmen kimse pişmanlığı kabul etmiyor. Tutsakların onurunu ve iradesini kırmayı amaçlıyorlar ama bunu başaramadılar. Bu anlamda biz orada sadece kendi adımıza değil, diğer tutsaklar adına da direniyorduk. 10 yıl ya da 30 yıl cezaevinde kalan bir insanın bir ya da iki yıl için pişmanlığı kabul etmeyeceğini anlamalılar” ifadelerini kullandı.

‘Tabip Odaları Birliği sevk ve muayene sürecini takip etmeli’ 

İnfaz ertelemenin yanı sıra, cezaevlerinde hem sağlık hem de yaşam hakkı noktasında ihlallerin de yoğun olarak yaşandığını belirten Jiyan Ateş, cezaevlerinde çoğu hakkın askıya alındığını ve tutukluların yaşam alanlarının daraltıldığına dikkat çekti.

İzolasyon ve tecrit uygulamalarına da vurgu yapan Jiyan Ateş, yaşadıkları ihlallere dair şunları söyledi: “Çok ağır hastalıkları olan arkadaşlarımız vardı. Onlar hastaneye gittiklerinde daha çok yorulduklarını söylüyorlardı. Tutsaklar herhangi bir hastalık için gittiklerinde, baş ağrısı ve yorgunlukla dönüyorlardı. Sevki olduğunu söyledikleri tutsağı hastaneye götürüp muayene etmeden geri getiriyorlardı. Bu durum gündeme geldiğinde de tutsakları sevk edilmiş gibi gösteriyorlardı. Tabip Odaları Birliği’nin bu sevk ve muayene sürecini takip etmesi gerekiyor.”

‘Sarılmaya tutanak tutuyorlar’

Jiyan Ateş, “Koridorlarda arkadaşlarımızı gördüğümüzde ve onlara sarıldığımızda bize, ‘kameralar önünde sarılmayın’ diyorlardı. Bu uygulamayı kabul etmediğimizde ‘düzeni bozduğumuz’ gerekçesiyle bize tutanak yazıyorlardı. Bu politikalar karşısında hiçbir zaman sinmedik. Yaklaşımları hep bu boyuttaydı ama tutsaklar direniyorlardı” dedi. 

‘Tutsakların sesi olunmalı’

Yaşanan ihlaller ve hukuksuzluklar karşısında cezaevleriyle dayanışmanın önemine işaret eden Jiyan Ateş, “Tutsaklar insani olmayan bu politikalara ve şartlara karşı dışarıya da destek çağrısında bulundu. Ses olunduğunda bu politikalarda geri adım atılıyor. Cezaevleri idaresine çok büyük bir inisiyatif vermişler. Bu anlamda tutsaklara daha çok ses vermek ve dayanışma içinde olmak gerekiyor” şeklinde konuştu. 

‘Doğayı çok özledim’

Tutsakken doğa ile bütünleşmeyi özlediğini ifade eden Jiyan Ateş, özgürlüğüne kavuştuktan sonra ilk iş olarak bütün tutuklu arkadaşlarının da yerine doğayı kucakladığını söyledi. Jiyan Ateş, “Birçok şeyin değiştiğini gördüm. Cezaevinde en çok doğayı özlüyordum. Tahliye olduğumda da bütün arkadaşlarımın yerine doğaya sarıldım. Tahliye olduktan sonra neye bakıyorsam, neyi hissediyorsam bütün arkadaşlarım adına yapıyorum” diye belirtti.