12 yılda büyük dönüşüm: ‘Kadın Asayişi’ güvenliğin stratejik gücü oldu
Bundan 12 yıl önce dört kadınla kurulan Kadın İç Güvenlik Güçleri, bugün Kuzey ve Doğu Suriye’de güvenlikten toplumsal dönüşüme uzanan birçok alanda yüzlerce kadının görev aldığı stratejik bir yapıya dönüştü.

ESMA MUHAMMED
Qamişlo - Kuzey ve Doğu Suriye’de “Asayiş” olarak bilinen Kadın İç Güvenlik Güçleri, 2013 yılında Qamişlo’nun Antariye semtinde dört kadının öncülüğünde kuruldu. Aradan geçen yıllarda büyük bir dönüşüm yaşayan yapı, bugün farklı etnik ve toplumsal kesimlerden yüzlerce kadını bünyesinde barındıran, iç güvenlikten askeri operasyonlara ve toplumsal farkındalık çalışmalarına kadar birçok alanda etkin rol oynayan güçlü bir kuruma dönüştü. Kadınlar bu yapıda yalnızca güvenliği sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bölge istikrarının korunmasında da temel bir unsur olarak öne çıkıyor.
Kadınlar güvenlik ve koruma alanında da etkili aktörler olduklarını kanıtladı
Kadın İç Güvenlik Güçleri, 12 yılı aşkın süredir yalnızca kadınların toplumsal ve siyasi mücadelede değil, aynı zamanda güvenlik ve koruma alanında da etkili ve kararlı bir aktör olduğunu kanıtladı. 2013’te dört kadınla mütevazı bir başlangıç yapan bu yapı, 2014’te Kadın Asayiş Merkezi’nin kurulmasıyla birlikte Kuzey ve Doğu Suriye’de bağımsız bir kurum kimliği kazandı ve kadınların güçlenmesinde merkezi bir rol oynamaya başladı. O tarihten bu yana çalışmalarını tüm bölgelere yayarak, yalnızca kadınlara ve çocuklara koruma sağlamakla kalmadı; aynı zamanda toplumsal farkındalık kampanyaları yürüttü, entelektüel, siyasi ve askeri eğitimler düzenledi. Arap, Kürt, Süryani ve Êzidî topluluklarını kapsayan yapısıyla, çokkültürlü bir dayanışma zemininde örnek bir ortaklık, eşitlik ve güçlenme modeli haline geldi.
Bağımsız bir yapı olarak ‘Kadın Asayiş Merkezi’
Cizîr Kantonu Kadın Asayiş Merkezi Yöneticisi Falak Daoud, Kadın İç Güvenlik Güçleri'nin kuruluşuna öncülük eden kadınların, hem toplumu koruma hem de kadınların güvenlik alanındaki rolünü güçlendirme sorumluluğunu cesaretle üstlendiklerini belirtti. Kuruluş sürecinin, bölgedeki güvenlik ve siyasi tehditlerin arttığı bir döneme denk geldiğini ifade eden Falak Daoud, bu tarihi adımın 2014 yılında Kadın Asayiş Merkezi'nin resmî olarak ilan edilmesiyle kurumsallaştığını söyledi. Falak Daoud, “Bu merkez, kadınların toplumsal dengeleri değiştirme iradesini ve toplumlarını koruma kararlılığını yansıtan bağımsız bir yapı olarak ortaya çıktı” dedi.
‘Zorluklara rağmen kadınlar başardı’
Rojava Devrimi'nin, özellikle İç Güvenlik Güçleri saflarında olmak üzere kadınların çeşitli mücadele alanlarında üstlendiği rolle “mükemmel bir kadın devrimi” olduğuna dikkat çeken Falak Daoud, “Kadın Asayişi’ne katılan kadınların sayısı giderek arttı ve ilk yıllardan itibaren bini aştı. Bu artış, kadınların toplumun korunmasına aktif olarak katılma kararlılığını açıkça yansıtıyordu. Bu temel üzerine kadınlar, başlangıçta karşılaştıkları büyük zorluklara rağmen kendilerini inşa etmeyi başardılar. Karşılaşılan zorluklar sadece maddi imkânsızlıklar ya da deneyim eksikliğiyle sınırlı değildi; aynı zamanda, kadınların güvenlik alanına katılmasına karşı var olan sosyal ve zihinsel bariyerlerin aşılmasını da gerektiriyordu” dedi.
‘Mücadele ve kararlılık sembolü’
Falak Daoud, Kadın Asayişi’nin bugün bir mücadele ve kararlılık sembolüne dönüştüğünü vurgulayarak şöyle devam etti:
“Kadınların güvenlik alanındaki varlığı artık ikincil bir tercih değil, devrimin kazanımlarını korumak ve güvenlik ile istikrarı sağlamak için stratejik bir zorunluluktur. Kadın Asayişi merkezleri bugün Kuzey ve Doğu Suriye’nin dört bir yanına yayılmış durumda. Görev alanları ofis işlerinden kontrol noktalarına, devriye hizmetlerinden cephe hatlarına kadar uzanıyor. Kadınların orduda yer alması bir zamanlar uzak bir hayaldi; ancak bugün bu, yaşayan bir gerçekliğe dönüştü. Kadınlar öncü oldular, düşmanlarına karşı silahlandılar ve hem özgürlük mücadelesinde hem de toplumun savunulmasında vazgeçilmez ortaklara dönüştüler.”
‘Ataerkil anlayışla mücadele ettiler’
Her iş gibi bu yolculuğunda zorluklarla başladığına dikkat çeken Falak Daoud, “Kadın Asayişi, kuruluşunun ilk dönemlerinde özellikle kadınların güvenlik güçlerine katılımını reddeden ataerkil anlayışla mücadele etti. Ancak zamanla, büyük bir azim ve kararlılıkla yürütülen çalışmalar sayesinde bu direnç aşıldı. Kadınlar, görevlerini yalnızca sorumluluk duygusuyla değil, aynı zamanda bölgenin güvenliğini ve istikrarını sağlama hedefiyle büyük bir irade ve kararlılıkla sürdürüyor. Artık yalnızca mücadelenin ortakları değil; toplumsal korumanın temellerini sağlamlaştıran stratejik bir güç olarak ön plana çıkıyorlar” şeklinde konuştu.
18 ile 38 yaş aralığındaki kadınların başvurusu kabul ediliyor
Falak Daoud, Kadın İç Güvenlik Güçleri’ne katılım sürecinin sorumluluk ve titizlikle yürütüldüğünü belirtti. Başvuruların 18 ile 38 yaş aralığındaki kadınlar arasından kabul edildiğinin bilgisini veren Falak Daoud, “Adaylar, askeri görevlerin gerekliliklerini yerine getirip getiremeyeceklerini belirlemek amacıyla kapsamlı test ve değerlendirmelerden geçiriliyor. Tüm prosedürler, kadınların görevlerine en iyi şekilde hazırlanmasını sağlamak üzere dikkatle uygulanıyor. İç Güvenlik Güçleri’ne katılan her kadın, sadece kendi haklarının savunucusu değil; aynı zamanda halkının ve toprağının koruyucusu olarak bir onur ve gurur sembolüdür” sözleriyle bu sürecin toplumsal anlamını vurguladı.
Başvurularda artış yaşanıyor
Falak Daoud, son yıllarda başvurularda kayda değer bir artış yaşandığını belirterek, bunun kadınların güvenlik ve savunma alanlarına katılımının önemine yönelik toplumsal farkındalığın arttığını gösterdiğini ifade etti. Falak Daoud, “Kadın İç Güvenlik Güçleri, bugün sadece kontrol noktaları ve devriye faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, güvenlik ve askeri operasyonlar da dahil olmak üzere her alanda Suriye Demokratik Güçleri’ni destekliyor. Özellikle IŞİD tehdidinin sürdüğü bölgelerde, Hol Kampı gibi kritik alanlarda, IŞİD bağlantılı ailelerin kontrol altına alınması ve sivillerin korunmasına yönelik hassas operasyonlarda önemli sorumluluklar üstleniyorlar. Kadın Asayişi’nin sahadaki varlığı artık sembolik değil; tüm askeri operasyonlarda stratejik bir zorunluluk haline geldi. Kadınların aktif katılımı olmadan kapsamlı bir güvenlik operasyonunun yürütülmesi mümkün değil” diyerek, kadınların istikrarın korunması ve toplumsal kazanımların güvence altına alınmasındaki kritik rolüne dikkat çekti.
‘Uyuşturucu ile yasaklı maddelerin yayılmasını önlüyorlar’
Kadın Asayişi'nin bölge halkı arasında güvenlik duygusunu ve psikolojik istikrarı güçlendirmeye yönelik çalışmalar yürüttüğünü aktaran Falak Daoud, “Özellikle genç erkekler ve çocuklar arasında uyuşturucu ile yasaklı maddelerin yayılmasını önlemeye odaklanan Kadın Asayişi, bu tür girişimlere karşı aktif mücadele yürütüyor” dedi. Falak Daoud, intihar vakalarının azaltılması için de kapsamlı soruşturmalar gerçekleştirildiğini ve bu alanda bilinçlendirme çalışmalarının yapıldığını vurguladı. Falak Daoud, “Kadın Asayişi, Kadın Evi (Mala Jin), Kongra Star ve diğer ilgili kurumlarla koordinasyon içinde, toplumu bilinçlendirmek amacıyla çeşitli farkındalık toplantıları düzenliyor. Tüm bu çalışmalar, Kuzey ve Doğu Suriye’nin farklı bölgelerindeki halkın suçlara karışmasını engellemeyi ve topluma kapsamlı bir koruma sağlamayı amaçlayan kurumsal bir iş birliği çerçevesinde sürdürülüyor” diye belirtti.
Şikayet bürosu açıldı
Kadın Asayişi’nin ayrıca, Kadın Evi (Mala Jin) ile koordinasyon içinde özel bir şikâyet bürosu da açtığına dikkat çeken Falak Daoud, “Bu büro, kadınların karşı karşıya kaldığı sorunları çözmeyi, yasal ve psikolojik destek sunarak haklarını güvence altına almayı hedefliyor. Mahremiyetin korunmasına da özen gösterilen bu süreçte, kadınların hem bireysel varlığı hem de toplumsal güvenliği güçlendiriliyor” bilgisini paylaştı.
Falak Daoud, Jinwar Kadın Köyü’nün koruma arayan kadınlar için güvenli bir sığınak olduğunu belirtti. Kadın İç Güvenlik Güçleri’nin burada kadınlara tam koruma sağladığını vurgulayan Falak Daoud, Kongra Star ve Kadın Evi’nin de farkındalık programları, sosyal etkinlikler ve kadınların sömürülmemesi ile haklarının korunması için kapsamlı destek sunduğunu ifade etti.
Falak Daoud, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2012’deki Rojava Devrimi öncesinde kadınlar genellikle ötekileştirilmiş ve rolleri çocuk yetiştirmek ile ev işleriyle sınırlıydı. Ancak bugün kadınların varlığı, ekonomik, politik ve askeri alanlarda somut ve vazgeçilmez bir güç haline geldi. Ataerkil zihniyet ve geleneklerden kaynaklanan sayısız zorluğu aşarak aktif bir rol üstlendiler. Bu rolü güçlendirmek için askeri ve siyasi eğitim veren özel akademiler kuruldu. En önemlisi ise, yeni katılan kadınların bir ila iki ay süren entelektüel ve siyasi eğitim alarak mezun oldukları Şehit Herawan Akademisi’dir. Bu eğitim programı, Araplar, Süryaniler, Kürtler ve Êzidîler gibi toplumun tüm unsurlarını kapsıyor.”
Eşbaşkanlık sisteminin güvenlik alanını da kapsadığını aktaran Falak Daoud, Cizîr Kantonu’nda 50’den fazla kadının yönetim pozisyonunda görev yaptığını ve erkek yönetimlerle ortak yönetim içinde koordinasyon halinde çalıştıklarını kaydetti. Falak Daoud, “Asayiş olarak, tüm kadınları güçlerini desteklemeye ve topraklarımızı koruma özgürlüklerimizi kısıtlayan eski gelenek ve göreneklere izin vermemeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Çok eşliliği önlemek için çalışıyorlar
Kadın Asayişi, özellikle kadın haklarına ilişkin yasaların uygulanmasında aktif rol oynuyor ve çok eşlilik ile reşit olmayan evlilik gibi kadınlara yönelik ihlallerin önlenmesi için çalışıyor. Falak Daoud, bu kapsamda, “Çok eşliliği önlemek için evlilik sözleşmelerini koruyor, kız çocuklarının erken evlilikten korunmasını sağlıyor ve çocukluklarının ellerinden alınmaması için aile hakları yasalarını gözetiyoruz. Kurum olarak kadınları nerede olurlarsa olsunlar korumayı, erken boşanma ve aile içi şiddetten uzak tutmayı amaçlıyor; böylece kadınların toplumdaki statüsünü ve onurunu yükseltmek için bir kalkan görevi üstleniyoruz” sözlerine yer verdi.
Yeni yasalar için düzenli konferanslar yapılıyor
Falak Daoud, Kadın Asayişi'nin bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri değerlendirmek ve toplumun güvenlik ile istikrarını sağlamaya katkıda bulunacak yeni yasalar oluşturmak amacıyla her iki yılda bir, tüm Asayiş birimlerini kapsayan kapsamlı bir konferans düzenlediğini belirtti. Falak Daoud, “Kadın Asayişi, konferanslar, performans değerlendirmesi, planların gözden geçirilmesi ve çeşitli şubeler arasındaki koordinasyonun artırılarak misyonlarının verimli ve etkili bir şekilde yürütülmesini sağlamak için stratejik bir platformdur. Cizîr Bölgesi Kadın Asayişi, bölge sakinlerine tam koruma sağlayarak ve tüm güvenlik ve sosyal alanlardaki varlığını güçlendirerek öncü bir güç olmayı hedeflemektedir. Ayrıca, eğitim, entelektüel ve siyasi yeteneklerini geliştirmek, kurumun güvenlik yönetimi, kadın haklarını destekleme, güçlendirme, tüm zorluk ve tehditlere karşı toplumsal kazanımları koruma konusunda bir model olmasını sağlamak için gelecek planları geliştirmeye çalışmaktadır” diye kaydetti.
‘Kadın Asayişi koruyucu bir kalkandır’
Sözlerinin sonunda kadınlara seslenen Falak Daoud, "Sesime kulak veren tüm kadınlara ve ailelere, görevimizi en iyi şekilde yerine getireceğimize ve güvenliğinizin doğrudan sorumluluğumuz olacağına söz veriyoruz. Kadın Asayişi, aile veya toplum tarafından şiddete uğramaktan veya dışlanmaktan korkan her kadın için koruyucu bir kalkandır. Tam koruma ve destek için güçlerimize başvurmaktan çekinmeyin" çağrısında bulundu.