Haber Merkezi- İran'da Jina Mahsa Amini’nin “ahlak polisleri” tarafından katledilmesinin ardından başlayan protesto eylemleri, 41’inci gününde devam ediyor. Halk günlerdir İran ve Rojhilat kentlerinde alanlarda kadınların öncülüğünde tüm saldırı ve baskılara rağmen taleplerini haykırıyor.

Seqiz kentinde dün on binlerce kişinin katılımıyla Jina Mahsa Amini mezarı başında anıldı. Dünyanın neredeyse her noktasında kadınlar Jina Mahsa Amini için sokağa çıktı.

Rojhilat ve İran’daki direnişe dair 12 ülkenin Dışişleri Bakanı ortak bir bildiri yayınlayarak, İslam Cumhuriyeti tarafından protestocuların, özellikle de kadınların şiddetle bastırılmasını kınadı.

“Onlara destek vermekle yükümlüyüz”

Arnavutluk, Andora, Avustralya, Fransa, Almanya, İzlanda, Kosova, Libya, Lihtenştayn, Yeni Zelanda, Kanada ve Norveç'in Dışişleri Bakanı olan kadınlar ortak açıklamasında, “Kadın dışişleri bakanları olarak, barışçıl gösterilere katılma ve insan haklarını savunma haklarını kullanan İran'ın cesur kadınlarıyla dayanışma içinde olmak için bir araya geldik. İranlı kadınlar kendileri ve tüm İranlılar için daha iyi bir gelecek için savaşıyor. Biz de onlara destek vermekle yükümlüyüz" dedi.

“Son verin”

Kadın hakları savunucuları olmak üzere insan hakları savunucularının faaliyetlerine destek verildiği belirtilen açıklamada, İranlı kadınların seslerini duyurmanın kendileri için bir sorumluluk olduğu vurgulandı. İffet Yasası'nın şiddetle uygulanmasının, düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanan halka devam eden baskının kınandığı açıklamada, internet kısıtlamasına son verilmesi çağrısı yapıldı.

BM’ye çağrı

Açıklamanın sonunda İslam Cumhuriyeti yetkililerine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Özel Raportörünün denetlemesine izin verilmesi çağrısı yapıldı ve "Kadın hakları insan haklarıdır. Barışçıl gösteriler yapan İranlı kadınların cesaretini selamlıyoruz, sesinizi duyuyoruz ve yanınızdayız" denildi