Yün dokumacılığında nesilden nesile

Qamişlolu kadınlar büyüklerinden kalan yün dokumacılığı mirasını günümüze taşırıyor ve kadınlar ayakları üzerinde durmak, birlikte örgütlenerek üretmek için Özgür Kadın Vakfı çatısında yün dokumacılığını geliştiriyor.

ŞİRİN MİHEMED

Qamişlo - Kökleri asırlara dayanan ve kadınlara miras kalan yün dokumacılığı, özellikle kış mevsiminde yoğunlaşıyor. Tekstilin yaygınlaşmasına rağmen el ürünleri pazarlarda varlığını sürdürüyor. Yün dokumacılığı ile geçimlerini sağlayan kadınlar bu alanı aynı zamanda bir araya gelerek üretme biçimi ve hobi olarak da görüyor.

‘Kadınının ekonomisi hayatının önemli direklerinden biri’

Qamişlo kentindeki Özgür Kadın Vakfı’na bağlı Dikiş ve El Sanatları Departmanı Üyesi Jenna Mousli, bu işe kendi ekonomisini kurmak için başladığını ancak zaman geçtikçe bu işin tutkusu haline geldiğini söylüyor. Özgür Kadın Vakfı'nda çalışmalarını yürüttüğünü belirten Jenna Mousli, "Kadınının ekonomisi, hayatının önemli direklerinden biridir. Kadın ve çocuklar başta olmak üzere pek çok çeşitte giysi, şapka, çorap ve atkı örmeye çalışıyoruz. Bunun yanında siparişlere göre çalışıyoruz ve bunları aynı zamanda sergiliyoruz. Örme çok özel bir iştir, renklerin uyumunu tutturmak da önemli” diyerek yaptıkları çalışmaları, üretimlerini Kuzey ve Doğu Suriye'deki merkezlerine dağıttıklarını söyledi. Jenna Mousli, giysilerin yanı sıra yün ve pamuktan çocuk oyuncakları yaptıklarını ve çocuklar tarafından beğenildiğini söylerken, “Bu oyuncaklar, plastik oyuncaklardan daha iyi ve çocukların sağlığına zarar vermiyor" dedi.

‘Yün dokumacılığı kadınlara miras kalan meslek’

Jenna Mousli, her bir giysi parçasının farklı zaman aralıklarında çalışma gerektirdiğini belirterek, "Bazı parçaları ördükten sonra makinede birleştiriyoruz, bazılarını elde dikiyoruz. Çok fazla müşterimiz. Burada hepimiz kadınız ve bu bizi güçlü hissettiriyor ve daha çok çalışıyoruz çünkü kendi işimizi kurmaya çalışıyoruz ve çabalıyoruz. Kendi ayakları üzerinde durma fikrini tüm kadınlara yayarak daha fazla kadının çalışmasını istiyoruz. Yün dokumacılığı annelerimizden nenelerimizden bize kalan bir mirastır. Kadınlar bu mirası nesilden nesile aktarıyor” şeklinde konuştu.

Hobi olarak başladı 10 yıldır örgü örüyor

Peyman Nabi, yün örme başta olmak üzere birçok el sanatını sevdiğini belirterek, “Bu mesleği annemden öğrendim. Öğretmenlik mesleğimin yanında annemden kalan bu mirası hobi olarak yapıyorum. Yaklaşık 10 yıldır evde boş zamanlarımda yün örüyorum. Bazen görme azlığından, el ve omuz ağrılarından şikayet ediyorum ama yapmayı sevdiğim için vazgeçmiyorum. Ben aşkla çalışırım, bu zorluklar karşısında yılmam. Hobi olarak başladığım bu sanatı geçim kaynağı haline getirdim” diye ifade etti.

‘Kadınlar birbirine destek olmalı’

Peyman Nabi'nin işi sadece yün örmekle sınırlı kalmıyor. O aynı zamanda birçok kız çocuğuna ve kadına tecrübelerini aktarıyor. Peyman Nabi, “Kış aylarında iş daha hareketli. Sipariş süresi kışın üç ay sürüyor ama diğer aylarda yeni şekil ve modeller deniyorum. Daha fazla sayıda kadını eğiterek kendi ekonomilerini kurabilecekleri bir proje açmak istiyorum. Kadınlar her alanda kendilerine güvenmeli, ayakları üzerinde durabilmeli” dedi.