Tütün hasadı kadın çiftçilerin yüzünü güldürmedi
Tek geçim kaynakları olan tütünü kiraladıkları tarlada eken ve hasadına başlayan Saliha Güneş, ailece zor koşullarda çalışmalarına rağmen emeklerinin karşılığını alamadıklarını anlattı.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Çewlîk – Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da Mereş merkezli 6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem ve sonrasında yaşanan sel felaketleri nedeniyle tütün ekimini geç yapan çiftçiler, sonbaharın gelişiyle birlikte hasada başladı. Ancak çiftçilerin yüzü bu yıl da gülmüyor. Zor koşullarda çalışan çiftçiler, emeklerinin karşılığını alamıyor.
Ektikleri tütünü, hasat ettikten sonra ipe dizerek kurutan kadın çiftçiler, aylar süren bu işlemlerden sadece “ekmek parasını” çıkarabildiklerini anlattı. Bu çiftçilerden biri de Saliha Güneş. 1990’lı yıllarda köylerinin yakılması nedeniyle Amed’in Lice ilçesinden kent merkezine göç eden Saliha Güneş, iş imkanı olmadığı için köyde yaptıkları tütün işini her yıl Amed’den Çewlîg’e gelerek yapıyor.
Üniversite mezunu iki kızı da tütün tarlasında çalışıyor
Çewlîg’de kiraladıkları tarlada ilkbaharda ektikleri tütünü sonbaharda hasat etmeye başladıklarını anlatan Saliha Güneş, çocukluğundan bu yana ailesiyle birlikte tütün ekerek geçimlerini sağladıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu sene hem yaşanan deprem hem de sel felaketi nedeniyle ekimimizi biraz geç yaptık. Geç ekim yapınca hasada da biraz geç başladık. Şimdi kızlarım tarlada tütünleri topluyor ben de burada toplanan yaprakları ipe dizerek kurutmaya bırakıyorum. Baştan sona çok zor bir iş, çok büyük bir emek gerekiyor. Tarladakiler güneş altında biz de burada saatlerce çalışıyoruz. Benim iki kızım da üniversite mezunu ama atanamadıkları için tarlada çalışıyorlar. Kürt’üz diye atanamıyorlar, doğduğumuz büyüdüğümüz yeri görünce atama yapmıyorlar.”
‘Sadece ekmeğin parası çıkıyor’
Emeklerinin büyük ancak kazançlarının çok az olduğuna dikkat çeken Saliha Güneş, var olan pahalılığa tepki gösterdi. Saliha Güneş, “Her şey çok pahalı. Eskiden tarla kiraları daha uygundu şimdi ise diğer yılın 2-3 katı olmuş. Mazot parasını zaten söylemeye de gerek yok. Her bir aşaması çok zor çok emek istiyor ama masrafımız çıkmıyor. Bu kadar emeğe sadece alacağımız ekmeğin parası çıkıyor. O da sürekli arttığı için ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.
‘Kadının emeği var ama kazancı yok’
Kendi işlerini yaptıkları için mutlu olduklarını ancak bu şekilde nereye kadar götüreceklerini bilemediğini söyleyen Saliha Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı insanlar kendilerine tuz dahi alamıyor. Artık iş yapamayan evine ekmek götüremeyen o kadar çok insan var ki. Kendimizi bildik bileli bu işi yaptığımız için de başka seçeneğimiz yok. Biz kadınların da burada emeği çok tabi, ama dediğim gibi emeklerimizin karşılığını alamıyoruz. Terimiz, emeğimiz hep masraflara gidiyor.”