Tezgahlarda dokunan halı değil hayatlar
Kadınların yıllarca tezgahlarda dokudukları, alın terini döktükleri, ilmek ilmek işledikleri yalnızca halıdan mı ibarettir? Yoksa yaşamlarını da işlerler mi ellerinin altındaki tezgahın içinden geçen ipliklere? Qumriye Mustafa ömrünü verdiği halı dokumacılığını sıcakkanlı sohbeti ile anlatıyor bizlere.
ROJ HOZAN
Qamişlo – Qumriye Mustafa 55 yaşında. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Qamişlo Kantonu'ndaki Derik kentine bağlı Girziro köyünden. Qumriye, kız kardeşi Siti Mustafa ile birlikte yaşıyor ve 40 yıldır evinde halı dokuyor elleriyle. Misafirperver, güleryüzlü ve sıcakkanlı bu kadının halı dokumacılığı kadar sohbet ustalığı da hemen göze çarpıyor. Qumriye Mustafa, yıllardır ilmek ilmek ördüğü halılarını anlatıyor ajansımıza.
Aslen koçer yani göçer olduklarını ve köyde dünyaya gelip büyüdüğünü söylüyor Qumriye Mustafa, “Koçer hayatı zahmetlidir. Kolay değildir. Sürekli çalışır, didinirsiniz. Akşam birde bakmışsınız sabaha yine bir yığın iş sizi bekliyordur. Yine de sabah olur güneş doğmadan başlarsınız koşturmaya yorulmadan, usanmadan ve şikayet etmeden” diye devam ediyor anlatmaya nasıl koşturmaktan, hayatını kurmaktan yılmamışsa yaz ve bahar ayları boyunca hayvanların yünlerinden elde ettiklerini kış ve sonbahar aylarında da iplik yapıp dokumaya başlamaktan da yılmamış 15 yaşından bugüne kadar.
“Kadınların toplanma yeridir halı tezgahlarımız”
Qumriye Mustafa, “Bizim hayatımızda durmak yoktur. Her mevsimin kendisiyle getirdiği işimiz var. halı dokumak ise sadece bir iş değil. Tüm kadınlar dokuma tezgahının etrafında toplanır, birbirlerine yardım ederler. Köyün yalnızca geçim kaynağı değil, kadınların da toplanma yeridir halı tezgahlarımız. Dengbej kadınları ilkin bu halı tezgahının başında dinledim. Halkımın öykülerini, destanlarını bu tezgahın başında işittim. Şimdi de gençlere biz anlatıyoruz” diyor.
Dokuma “kolay bir iş değil” derken hünerli ellerini işaret ediyor tebessümle
Halı dokuma tezgahının başına ilk geçtiğinde uzun süre annesinin hünerli ellerini izlediğini ve dokumacı kadınları gözlemlediğini söyleyen Qumriye Mustafa, “Çok kolay bir iş değil. Biraz el yatkınlığı da istiyor. Fakat en çok da tecrübe...” derken ellerini işaret ederek yıllarca ustalaştığını anlatmaya çalışıyor mütevazi tebessümüyle.
Qumriye Mustafa, halı dokumacılığını ustalık istediği kadar sağlam bir halı tezgahı, sağlam doğal boya ile hazırlanmış ipler, desenler çizmek için kullanılan mandallar, sandıklar, direkler, ahşap sırtlar ve kerekutun gerekli olduğunu söylüyor. Yıllarını verdiği halı dokuma tezgahının başında yüzlerce gence dokumacılık öğrettiğini, binlerce dokuma çıkardığını da ekliyor sözlerine. Bir de tüm bunların hepsinin sabır gerektirdiğini de hatırlatıyor halı dokuma tezgahı başına geçmek isteyenlere.
“Binlerce halı dokudum hepsine kendi duygularımı da kattım”
“Bedenim eskisi kadar sağlam değil artık. Yılların getirdiği hastalıklar var ama yine de halı dokuma tezgahımın başından kalkmıyorum. Dokuma artık yaşamımın bir parçası oldu. Binlerce halı dokudum hepsine kendi duygularımı da kattım. Yaşlandım diye dokuma yapmayı bırakamam.” derken gençlerin eskisi kadar halı dokumaya merak salmamalarını da eleştiriyor. Halı dokuma tezgahını görmeye gelmek isteyen ve halı dokumacılığını öğrenmek isteyen herkese kapılarının sonuna kadar açık olduğunu da söylüyor Qumriye Mustafa.