Reçine kokulu tespihler Taha’nın ellerinde şekilleniyor

Türkiye’nin sayılı Amed’in ise tek kadın tespih ustası olan Taha Enuştekin, kendi imkânları ile açtığı atölyesinde tespih yaparak, ekonomik özgürlüğünü sağlıyor. Taha, özel işçilik ile yaptığı tespihlerle herkes tarafından tanınıyor.  

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed - Türkiye'nin dört kadın tespih ustasından biri olan Taha Enuştekin, aynı zamanda Diyarbakır'ın da ilk ve tek kadın tespih ustası. Alışılagelmişin dışında bir mesleği icra eden ve yıllarca çalıştıktan sonra usta olan Taha’yı görenler yaptığı işi şaşkınlık ve hayranlık içerisinde izliyor. İşe ilk başladığı zamanlarda kendisine “Yapamazsın” diyenlere inat bugünlere gelen Taha, kadınların istediğinde yapamayacağı işin olmadığını söylüyor. 
“Üç yıl kalfalık yaptıktan sonra atölyemi açtım”
Kehribar, inci ya da Osmanlı taşları gibi malzemeleri oyarak tespih haline getiren Taha, 21 yaşında bu işe başlamış. Üç yıl çıraklık ve kalfalık yaptıktan sonra kendi atölyesini açan Taha, icra ettiği meslekle kendi geçimini sağlıyor. Ünü Diyarbakır’ın dışına çıkan Taha, Türkiye’nin dört bir yanından sipariş alıyor. Yıllardır ustalık yapan Taha, büyük bir titizlikle torna makinesinde kestiği taşları yontup tespih habbesi şeklini veriyor. İşini yaparken bir yandan da bugünlere nasıl geldiğini anlatan Taha, “İş arıyordum, tespih ustasının kalfa aradığını duydum, başta tereddüt etsem de gidip başvurdum. 30 yaşındayım ve 21 yaşımdan bu yana bu işi yapıyorum. Üç yıl kalfalık yaptıktan sonra kendi atölyemi açtım” diyor. 
“Malzemeleri kesip biçip tespihe çeviriyorum”
Kendisine gelen malzemeleri özel işçilikten geçiren Taha, “Damla taşı reçine kokar, eski kehribar ise fenol kokar. Eski malzemeyi işlediğinizde güzel kokuyor ama yeni malzeme kokmaz. Ustalar bir taşı işlerken eski mi yeni mi kokusundan anlar" sözleriyle kendisine gelen taşların kalitesini anladığını söylüyor. Taha, “Dışarıdan gelen malzemeleri ben burada kesip biçip tespihe çeviriyorum. Atölye denildiği zaman sanki simülasyonla çalışıldığı gibi bir algı oluşuyor ama öyle çalışmıyorum. Sipariş üzerine çalışıyorum. Müşterilerim sipariş verir ben de yaparım. Malzemelerim genelde dışarıdan gelir. Bu işte çalışan kadınlar bir elin parmağını geçmeyecek durumda. Ben de Türkiye’de bu işi yapan sayılı kadınlardan biriyim” diyerek, işlerinin zor ve emek istediğini, beğenilmesi durumunda da mutlu olduklarını kaydediyor. 
“Kadın isterse her şeyi yapar” 
“Yapamazsın” diyenlere aldırış etmeden bugünlere gelen Taha, son olarak çalışmak isteyen kadınlara  şu çağrıda bulunuyor: “Bana ‘bu işi yapamazsın’ diyen çok oldu ama ben bunlara kulak asmadan işime, yoluma baktım. Bir erkeğe para konusunda muhtaç olmak kadar kötü bir şey yok şu hayatta. Her insan kendi parasını kazanabilir. İsterse emek verirse her şeyi yapabilir. Kadınların emek vermesini, çalışmasını seviyorum ve gönülden destekliyorum. İş denildi mi akla sadece erkeklerin gelmesi güzel değil, kadınlar da isterse her işi yapar.”