Maxmurlu kadınlar ambargo politikalarına karşı direniyor

Üç yıldır PDK’nin ambargo uygulaması altında yaşayan Maxmur Mülteci Kampı sakinleri, emekleriyle bütün zorluklara karşı göğüs gererek, ambargo politikalarına karşı savaşıyor.

BERJÎN KARA

Mexmûr – PDK, 2019 yılından bu yana Maxmur Mülteci Kampı’na çok katı bir ambargo uyguluyor. Türk devleti ile işbirliği içinde olan PDK, her türlü yöntemle kampa saldırılar düzenliyor, kamp giriş ve çıkışlarında engeller oluşturuyor. Buna bağlı olarak kampta sakinleri, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Maxmur Kampı’nda üç yıldır devam eden ambargodan ötürü çocuklar eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Kamp sakinleri devam eden ablukadan ötürü en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Birçok yönden zorluk çeken kamp sakinleri, PDK’nin engellemeleri nedeniyle geçim sıkıntısı yaşıyor.

Geçimini hayvancılıkla sağlıyor

Tüm zorluklara rağmen kamptaki kadınlar büyük bir gayretle çalışmalarına devam ediyor. Hayvancılıkla uğraşan kadınlardan biri olan Jiyan Tok, yaklaşık üç yıldır eşinin annesi Qumri Tok ile birlikte hayvan besliyor ve aynı zamanda bahçe işleriyle uğraşıyor. Jiyan Tok, geçimini hayvancılık yaparak sağlıyor aynı zamanda da hayvanlara severek bakıyor.

‘Çocuklar eğitimden mahrum kalıyor’

Jiyan Tok, “2019'dan bu yana bize ambargo uygulanıyor, hayatımız çok zor, iş yok, hiçbir şey yok. Şu an kuşatmadan başka bir şey yok. Her gün savaş uçakları üzerimize korku salarak bize ve çocuklarımıza vurmaya çalışıyor. Çocuklar uçak sesinden kötü etkileniyor. Çocuklar okula gitmek yerine uçağın ne zaman uçacağını görmek için gökyüzüne bakıyorlar. Yollar kapalı, çocuklarımız okuyamıyor, çocuklar burada eğitimlerini tamamlamışlar ama başka yerde okumalarına izin verilmiyor" sözleri ile yaşananları anlattı.

Yolların kapatılması hayatı zorlaştırıyor

Çocukları için hayvancılık ve çiftçilikle uğraştığını sözlerine ekleyen Jiyan Tok, üç yıldır hayvancılık yaptığını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Üç yıldır hayvanlara bakıyorum, hayvan bakımı çok zor ama çocuklarıma bakmak için bunu yapmak zorundayım. Hayvanları sağıyor, sütünden peynir ve yoğurt yapıyor, bu şekilde de gelir elde etmeye çalışıyoruz. Mısır ve buğdayın fiyatı yüksek. Bahçemiz var, hayvanlarımız için bahçeden ot toplarız. Yollar kapalı olmadığı dönemler ailem işe giderdi ama şuan bu çok zor. Yollar açık olsa bizde hayvancılıkta ilerlerdik. Eskiden peynirimizi satardık, sütümüzü satardık ama şimdi paramız bile yok ve çok zorluk çekiyoruz. Hayvanım çok az, çocuklarıma yetecek kadar süt, peynir ve yoğurt yapıyorum.”

‘Hayvanları çocuklarım gibi seviyorum’

Hayvanlarını çocukları gibi sevdiğini söyleyen Jiyan Tok, "Keçi aldım ve üç yıldır besliyorum. Keçilerimi çok seviyorum, onlarsız yapamam. Sabah saat altıda kalkıyorum, onları besliyorum, yavruları bırakıyorum ve yavrular yeni doğduğu için onlarla büyüyene kadar ilgilenmiyoruz. Hayvanlarımı çocuklarım gibi seviyorum, onların çocuklarımdan hiçbir fark yok” diye belirtti.

Hayvanların bakımı için erkenden kalkıyor

Hayvanların bakımını yapan Qumri Tok ta, "Sabah 06.00’da kalkıyorum, hayvanlara mısır, ot vb. şeyleri veriyorum. Bu işlemim bir saat kadar sürüyor. Sonra keçileri salıveriyorum ve hayvanlarımı keçilerden tekrar ayırıyorum, sonra öğlene kadar keçileri bahçeye salıyorum. Sonra ekmek, mısır yada saman olsun geceye kadar hayvanlara veririm sonra iki saate yakın yavrularını onlara veririm ondan sonra hayvanları ayırırım" şeklinde konuştu.