Mahabadlı kadınlar baharın bereketini emeğe dönüştürüyor
Mahabadlı kadınlar, baharın bereketini emeğe dönüştürürken, ayrımcılığa, tekelciliğe ve dijital alanda görünmez kılınmaya karşı direniş gösteriyor, ürünlerini ise doğrudan kendi ağlarında satışa sunuyor.

VİAN MEHRPARVAR
Mahabad – İlkbaharın gelişiyle birlikte Doğu Kürdistan’ın birçok kentinde mevsime özgü şifalı bitkilerin satışı başladı. Dağlara çıkarak bu bitkileri toplayan kadınlar, ardından şehir pazarlarında satış yapıyor. Topladıkları bitkileri özenle temizleyip ayıklayan kadınlar, bazılarını ise kurutup toz haline getirerek değerlendiriyor. Mahabadlı kadınların bu süreci ise yalnızca geçimle sınırlı değil, ayrımcılık ve baskı koşullarında şekillenen bu emek, zaman zaman yeni fırsatlar yaratan bir direniş yoluna dönüşüyor.
Her yıl ilkbaharda dağlara çıkıyorlar
Mahabad’ın Saat Meydanı’nda sırtlarında çuvallarla yürüyen, yorgun ama kararlı kadınlar göze çarpıyor. Onlardan biri de 40 yaşındaki Zara. Bahçe işçisi olduğunu söyleyen Zara, “İşsizlik nedeniyle her yıl ilkbaharda dağlara çıkıp bitki toplamaya başlıyorum. Birçok kadınla birlikte dağlara gidiyoruz. Ancak topladığımız bitkileri genellikle aracılar aracılığıyla satmak zorunda kalıyoruz ve onlar da çok düşük fiyatlar veriyor. Bu durumdan memnun değilim. Kendim satmak istiyorum ama pazar tamamen erkeklerin kontrolünde. Eskiden yağışlı ve soğuk havalarda haftalık kurulan, kadınlara özel bir pazarımız vardı. Şimdi ise orası da neredeyse tamamen erkeklerin eline geçti” diyor.
Pazarda kadınlara yönelik ayrımcılık
Kadınların doğayla güçlü bir bağ kurduğunu vurgulayan Zara, “Ama dağa gelen erkeklerin tek derdi para. Bitkiler bilinçsizce toplanıyor. Birçok kişiye, bu bitkilerin nasıl zarar verilmeden toplanması gerektiğini öğretiyorum. Ancak işin içine para girince kazanan erkekler oluyor, kaybeden ise yine kadınlar. Pek çok kadın, işsizlik ve ekonomik zorluklar yüzünden yılın bu dönemini dağlarda geçiriyor. Çevreye duydukları saygı nedeniyle daha az topluyorlar. Ancak hem piyasadaki yoğun talep hem de kadınlara yönelik doğrudan satış alanlarının olmaması, bu alandaki ayrımcılığı daha da derinleştiriyor” ifadelerinde bulunuyor.
Kadınlar doğrudan satış için dijital pazarı kullanıyor
Baharlık bitki pazarının bir diğer ayağı ise günlük pazarlardan değil, ev atölyelerinde gerçekleşiyor. Bu atölyelerde bitkiler kesilip paketleniyor. Ekipmanların yüksek maliyeti nedeniyle çoğu atölye erkeklere ait olsa da bazı kadınlar bu alanda bağımsız adımlar atmayı başarmış durumda. Kadınlar tarafından oluşturulan atölyeler ise bu çabaların somut bir örneği. Kadınların maruz kaldıkları eşitsizliğin farkında olduklarını ve bu adaletsiz döngüyü kırmak için çaba gösterdiklerini gösteriyor. Söz konusu bu atölyelerden birinde şu anda üç kadın çalışıyor.
Bu kadınlardan biri olan Shaida, işi hakkında şunları söylüyor:
“Birbirimize destek olarak işlerimizi yürütüyoruz. Bu mevsimde bahar bitkilerini temizleyip kesmek, bizim için yeni bir iş modeline dönüştü. Doğrudan satış yaptığımızda gelirimiz de oldukça iyi oluyor. Kendi reklam stratejilerimizi oluşturduk ve kendi müşteri çevremizi kurduk. Evde çalışan pek çok kadının pazara erişim imkânı yok. Birçokları için piyasa ile doğrudan temas hâlâ tabu ya da yasak. Bu yüzden kadınlar genellikle aracılara yöneliyor. Biz ise dijital alanı ve reklamcılığı kullanarak bu aracılardan kurtulduk ve işimizi büyütmeye devam ediyoruz.”