Kuraklık olsa da güneşi doğuran kadınlar tarlalarının yolunda…
Tüm ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanan Şengal’de kuraklığa rağmen hasat var. Geçen yıllara oranla aşırı azalan yağışlar nedeniyle mahsüller az olsa da Şengalli kadınlar topraklarını işlemekten yine de vazgeçmiyor. Bir Şengalli atasözünün de dediği gibi, “Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, sonra güneş doğar; çünkü güneşi kadınlar doğurur...” misali kadınlar bahçelerinin yolunu tutmaktan vazgeçmiyor.
Tüm ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanan Şengal’de kuraklığa rağmen hasat var. Geçen yıllara oranla aşırı azalan yağışlar nedeniyle mahsüller az olsa da Şengalli kadınlar topraklarını işlemekten yine de vazgeçmiyor. Bir Şengalli atasözünün de dediği gibi, “Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, sonra güneş doğar; çünkü güneşi kadınlar doğurur...” misali kadınlar bahçelerinin yolunu tutmaktan vazgeçmiyor.
ELMAS NAYİF
Şengal – Bu yıl yağışların yeteri kadar yağması nedeniyle kurak geçiyor. Mahsüllerin yok denecek kadar az olması tüm ekonomik geliri tarım ve hayvancılığa dayanan Şengallileri hüsrana uğratsa da toprağı işlemek, toprakla uğraşmak ve topraktan vazgeçmemek alışkanlığı ile kadınlar sabahın erken saatlerinde yine de bahçelerinin yolunu tutuyor. Bir deyiş vardır; Êzidi kadınları güneş doğmadan önce kalkarlar diye… O aslında sadece bir deyiş, atasözünün de ötesinde bir gerçekliktir.
“Umduğumuz gibi olmadı”
Şengalli Êzidî kadınlar güneş doğmadan ayaklanır, hayvanı olan otlatmaya, bahçesi olan bahçesine koşar. İşte bu kadınlardan biri de Şirin Xidir… Sabahın erken saatlerinde güne uyanan Şirin, “Bu yıl komşularımız çoğaldı, köylerine geri dönüşler çok oldu diye çok da ekin ekmiştik. Ama ürünümüz umduğumuz gibi değil. Hiç yağmur yağmadı. Biz ürünümüzün az olduğunu bile bile bahçelerimize geliyoruz. Yıllarca toprağımızı işliyoruz bu yıl ürünümüz iyi değil, kurak diye nasıl gelememezlik edelim” diyor.