Kadın zanaatkârlar Güney Libya’nın mirasını koruyor

Güney Libya'daki geleneksel endüstriler, kültürel kimliği ve ekonomik yaşamının temelini oluşturuyor. Otantik Ev Derneği ile Geleneksel Endüstriler Sendikası, kadın zanaatkârları güçlendirerek mirasın korunması ve sürdürülebilirliğini sağlıyor.

MONA TOUKA

Libya – Güney Libya’daki geleneksel endüstriler, bölgenin sosyal ve ekonomik yaşamının temel taşlarından birini oluşturuyor. Bu endüstriler yalnızca birer zanaat ya da gündelik uğraş değil; aynı zamanda toplumun kültürel kimliğinin ve mirasının bir yansıması, yerel halkın kendi kendine yeterliliğinin bir aracı ve geleneksel ürünlere olan ihtiyacın karşılanmasında önemli bir kaynak olarak öne çıkıyor. Sanat ve Miras için Otantik Ev Derneği ile Geleneksel Endüstriler Sendikası’nın çalışmaları, bu alanda iki önemli örnek teşkil ediyor. Bu iki yapı, halk mirasının korunması ve zanaatkârların özellikle de çoğunluğu oluşturan kadınların güçlendirilmesi açısından dikkat çekici modeller sunuyor. Aynı zamanda bu girişimler, ötekileştirme ve siyasi dönüşüm süreçlerine karşı toplumsal kimliğin korunmasına ve pekiştirilmesine de katkı sağlıyor.

‘Zanaatkarlar için sendika ve dernek önceliklidir’

Sanat ve Miras için Otantik Ev Derneği ile Geleneksel Endüstriler Sendikası’nın Bölge Şubesi Başkanı Aisha Maatoug Al-Sanousi, “Zanaatkârların haklarını savunmak ve onları miraslarına yönelik her türlü müdahale, istismar veya hırsızlıktan korumak, hem sendika hem de dernek için bir önceliktir. Sendika, zanaatkârların becerilerini ve kültürel miraslarını, resmi kurumlar ve uluslararası forumlar önünde savunmalarını sağlayan resmi bir çatı teşkil ediyoruz. Ayrıca onlara kültürel, ahlaki ve entelektüel destek sağlayarak, geleneksel endüstrilerimizin gelecek nesiller için devamlılığını güvence altına alıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘El sanatları günlük yaşamların ayrılmaz bir parçası’

Geleneksel endüstrilerin diğer tüm el sanatlarından farklı olduğuna dikkat çeken Aisha Maatoug Al-Sanousi, “Bunlar yalnızca marangozluk ya da mekanik işler değil; aynı zamanda bir toplumun kültürel kimliğiyle doğrudan bağlantılı ve gelenekleriyle halk mirasını yansıtan üretimlerdir. Güneydeki hemen her evde bulunan parfüm ve tütsü yapımı gibi el sanatları, insanların günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor. İster güneyde ister diğer bölgelerde olsun, geleneksel ürünlere yönelik gelişen bir pazarın varlığı, bu el sanatlarının korunması için vazgeçilmezdir” dedi.

Dokumacılık yaygın

Güney Libya’nın çeşitli endüstriler açısından zengin olduğunu ve her topluluğun kendine özgü özellikleri ile becerilere sahip olduğunu belirten Aisha Maatoug Al-Sanousi, şu ifadeleri kullandı:

“Halka açık dokumacılık, güneyin pek çok bölgesinde yaygındır; ancak üretim yöntemleri bölgeden bölgeye değişiklik gösterir. Murzuk Havzası ile çevresindeki Delim, Jazaw, Traghen ve Zeitoun gibi bölgeler; yelpaze, hasır sepet ve benzeri ürünler üretmek için palmiye yapraklarını örmekle tanınır. Katrun, Jabrun ve Ghadwa gibi bazı bölgeler ise palmiye yapraklarını örerek yemek takımları ve diğer ev eşyaları üretme konusunda uzmanlaşmıştır. Deri el sanatları, özellikle Ubari ve Büyük Ghat bölgelerindeki Tuareg toplulukları arasında oldukça yaygındır. Tubular bölgesi de coğrafi ve kültürel çeşitliliğini yansıtan özgün deri el sanatlarıyla dikkat çeker.”

Çevre dostu ve sağlıklı

Aisha Maatoug Al-Sanousi'ye göre, çömlekçilik ise zayıf talep nedeniyle gerileme yaşamaktadır. Ancak çevre dostu ve sağlıklı bir üretim yöntemi olarak görülmeye devam ediyor. Bu nedenle, sendika ve dernek, çömlekçilik faaliyetlerini gelecekte yeniden canlandırmayı ve genişletmeyi umut ediyor.

Güney Libya’daki zanaatkârların büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğuna dikkat çeken Aisha Maatoug Al-Sanousi, “Bu durum, kültürel mirasın korunması açısından kadınların ekonomik ve sosyal olarak desteklenmesini ve güçlendirilmesini zorunlu kılıyor. Bu nedenle, eğitim olanakları, pazarlama desteği, teknik ve manevi rehberlik ile uluslararası forumlarda resmi temsiliyet sağlayan sendika ve derneğin rolü giderek daha da önemli hale geliyor” diye belirtti.

Uluslararası sergilere katılım sağlanıyor

Sanat ve Miras için Otantik Ev Derneği’nin 2012 yılında kurulduğu bilgisini paylaşan Aisha Maatoug Al-Sanousi, derneğin kuruluşundan bu yana palmiye yaprağı dokumacılığı, parfüm ve tütsü yapımı, boncuk işçiliği ile tandırda pişirme ve tahıl öğütme gibi geleneksel gıda üretimi alanlarında çeşitli eğitim kursları düzenleyerek kadınları desteklemeye odaklandığını belirtti. Aisha Maatoug Al-Sanousi, “Bu kursların amacı, kadınların kendi kendilerine yetebilmeleri ya da toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için zanaatlarını icra etmelerini sağlamak ve becerilerini gerçek bir gelir kaynağına dönüştürebilmeleri için onları güçlendirmektir” dedi. Aisha Maatoug Al-Sanousi, derneğin ayrıca Sabha’dan başlayarak Trablus Uluslararası Sergileri’ne, oradan da Mısır, Fas ve Tunus’a kadar uzanan yerel ve uluslararası sergilere katılım sağladığını da sözlerine ekledi.

Aisha Maatoug Al-Sanousi, sendikanın kapsayıcılığını artırmak ve tüm toplulukları temsil etmesini sağlamak amacıyla, Ghat, Tabari, Murzuk, Sabha ve kıyı ovası gibi güney bölgelerinin coğrafi temsilini dikkate alarak beş üyeden oluşan bir yönetim kurulu oluşturduklarını söyledi. Aisha Maatoug Al-Sanousi, “Üyelik kartlarını dağıttıktan sonra, seyahat zorluklarına ve kaynak yetersizliğine rağmen zanaatkârların taleplerini dinlemek ve karşılaştıkları zorlukları daha iyi anlayabilmek için çeşitli bölgelerde ilk toplantılarımızı düzenledik. Önce Ghat, ardından Katrun ve sonrasında güneyin diğer bölgelerinde bu toplantıları gerçekleştirdik” açıklamasında bulundu.

‘Kursiyerler kendi projelerini de başlatıyor’

Aisha Maatoug Al-Sanousi, sendikanın geleneksel endüstrilerde reçineyi yerel mirasla bütünleştiren modern malzemeler geliştirmeye ve Sabha Kalesi, palmiye ağaçları ile geleneksel kostümler gibi Güney Libya’nın kültürel kimliğini yansıtan eserler üretmeye odaklandığını belirtti. Bu eserlerin otantik geleneksel karakterini koruduğunu da vurguladı. Ayrıca, özellikle tütsü ve parfüm sektöründe bazı kursiyerlerin, farklı bölgelerden gelen talepler doğrultusunda kendi projelerini başlattığını kaydeden Aisha Maatoug Al-Sanousi, bunun da eğitimin başarısını ve kadınların ekonomik ile sosyal açıdan güçlenmesini gösterdiğini söyledi.

‘Kadın zanaatkarları desteklemek, kültür ve kimliğe destek olmak demektir’

Aisha Maatoug Al-Sanousi, sendika ve derneğin rolünün saha forumları ve sergiler düzenlemek, zanaatkârların çalışmalarını takip etmek için tüm bölgeleri ziyaret etmek, ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak ve zanaatkârlarla doğrudan iletişim kurarken karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmaya yardımcı olmak olduğunu ifade etti. Aisha Maatoug Al-Sanousi, sözlerinin sonunda ise, “Sendika ve dernek, kadınları ekonomik ve sosyal olarak güçlendirmek, geleneksel kültürel mirası korumak ve kimliğini kaybetmeden çağa uyum sağlayacak şekilde geliştirmek için çalışıyor. Kadın zanaatkarları desteklemek, kültür ve kimliğe destek olmak demektir; geleneksel endüstrileri güçlendirmek ise Güney Libya’nın geleceğine yapılan bir yatırımdır” dedi.