Kadın pazarcılar evlerine eli boş dönüyor
Amed’de Jiyan Semt Kadın Pazarı’nda çalışan pazarcılar artan pahalılık nedeniyle bazı günler hiç satış yapmadan evlerine dönüyor. Geçinemediklerini söyleyen kadınlar, devletin oturup izlemek yerine bir şeyler yapılmasını istiyor, çünkü artık onlar için eve bir ekmek götürmek bile güç.
Amed- Artan ekonomik kriz ve pandemi koşullarında gelen kısıtlamalar ile halk evine ekmek götüremez duruma geldi. Yaşanan pahalılık ile gelirlerin giderleri karşılamadığı evlerde herkes ne yemek yapacağını düşünüyor. Fiyatların pahalılığından şikâyet eden tüketici eskiye oranla pazardan evine eli boş dönüyor. Halkın yoksullaşması ile gelirleri düşen ve günlük kazançlarını çıkarmakta zorluk çeken kesimlerden biri de pazarcılar.
Amed’de Jiyan Semt Kadın Pazarı’nda çalışan kadın pazarcılar da yaşanan durumdan şikâyet ediyor. Sadece kadınların çalıştığı pazara bu aralar gelen müşteri sayısı da iyice azaldı. Kadınlar krizin daha da derinleştiğini söylüyor.
“Bu pahalılık herkesi yaktı”
Azalan gelir ile müşterilerin pazardan bir şey almadığını söyleyen pazarcı Sultan Yıldız sabahın erken saatlerinde geldikleri pazarda akşama kadar çok az satış yapabildiklerini söylüyor.
“Ekonomik kriz bütün insanları etkiledi. Herkesten önce bizi çok kötü etkiledi. Eskiden her şeyi iki kilo satarken şimdi yarım kilo satıyoruz. Bu pahalılık herkesi yaktı. Bu saatte kadar pazarda hiçbir şey kalmıyordu ama şimdi tezgâh dolu. Millet perişan. Eve günlük ekmek götürebiliyoruz. Herkes gibi bizlerde günlük yaşıyoruz. Bu durum ne zamana kadar devam eder bilmem ama bu krize, artan pahalılığa bir çözüm bulunması gerekiyor. Yoksa hiçbir şey yapamayız.”
“Devlet oturuyor”
Ekonomik kriz ve pandemi ile satışlarının yüzde 25’e düştüğünü söyleyen pazarcı Fatma Doğan ülkede krizden etkilenmeyen bir kesimin kalmadığını ifade etti. İnsanların gelirlerinin tüketim için hiçbir şeye yetmediğini belirten Fatma Doğan, şöyle konuşuyor:
“Millet kalmamış. Milletin bitmesi ile biz de bittik. Onlar bir şey almazsa biz de burada böyle otururuz. Onlarla biz de biteriz. Devletin bu konuda her şeyi yapması gerekirken hiçbir şey yapmıyor yerinde oturuyor. Neden yapmıyor zengin onlar halk fakir halk perişan. Eskiden de Türkiye’de çok fazla iş yoktu. Ama şimdi insanlar açlıktan ölüyor. Kendi intihar eden mi dersin yoksa çocuklarıyla birlikte kendini öldüren mi dersin. Açlıktan kendini öldüren insanların olduğu ülke nereye gidebilir. Burada savaş yok kıtlık yok. Bazı insanlara var bazılarına yok. Fakirler her koşulda ölüyor zenginler daha da zengin oluyor. Bu millete yazık değil mi? Ne zamana kadar böyle devam edecek”
“Millete para olmayınca biz de satış yapamıyoruz”
Yoksulluğun giderek arttığını söyleyen pazarcı Nurdan Saltık ise halkın mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
“İnsanlar eskiden alışveriş merkezlerinden çok pazarı tercih ediyorlardı. Ama şimdi müşteriler çok şikayetçi. Gelir yok gider çok. Pandemi nedeniyle insanlar çalışamıyor. İhtiyaçları çok olduğu için de ellerindeki para onlara yetmiyor. Onlara yetmeyince de biz de kazanamıyoruz. Millete para olmayınca biz de bir şey satamıyoruz. Bu şekilde halk da mağdur bizlerde çok mağdur oluyoruz. Eskiden 2 TL olan bir elmanın kilosu şimdi 4 TL. Doğal olarak insanlar soruyor neden diye. Devlet yapılması gereken neyse yapmalı. İş sahalarının açılıp bizim de milletin de mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi gerekiyor.”
“Türkiye almış başını gidiyor”
Günlük 50 TL ile geçinemediğini bu nedenle köye yerleşmeyi düşündüğünü dile getiren Saray Kurt da ne yapacağını bilemeyenlerden.
“Ekonomik kriz bizleri çok etkiledi. Çok zor durumdayız. Ben şu an pazarda 50 liraya çalışıyorum. O, 50 lira ile eve meyve alıyorum. Ciddi anlamda çok sıkıntı çekiyoruz. Kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum ama hal hal değil. Türkiye almış başını gidiyor. Geçinemiyoruz artık çok zor. Köylere mi gitsek kendimize şehirden kaçsak bilmiyoruz ama böyle giderse aç kalacağız orası kesin.”
“Akşam yemeği için paramız çıkmıyor”
Bir diğer esnaf Güzel Demir ise evine ekmek götüremeyen kadınlardan biri. Güzel Demir, akşam yemeği için bile kazanç sağlayamadıklarını söylüyor.
“Eskiden her şey ucuzdu satış oluyordu. Ama şimdi her şey çok pahalı en ufak bir karımız bile olmuyor. Mecburen pazara geliyoruz ama günlük paramız bile çıkmıyor. Eskiden iki üç kilo sebze meyve alan insanlar şimdi hiçbir şey alamıyor. Halk alamayınca bizim de mallarımız elimizde kalıyor. Millet çok mağdur Allah sonumuzu hayır etsin ama böyle giderse biz de tezgâhı kapatıp gidip evlerimizde oturacağız. Çünkü buraya geldiğimizde de satış yapamıyoruz. Akşam yemeği için paramız bile çıkmıyor”
“Duruma bir çözüm bulsunlar”
Keziban Demir ise, “Devlet en ufak bir adım bile atmıyor. Yoksulluk artıyor herkes sadece oturup izliyor. Zenginlere hava hoş tabi onlar daha da zenginleşti. Ama bizler ne olacağız. Ekmek alacağız diyerek buraya gelip çalışıyoruz ama çoğu zaman onun bile parası çıkmıyor yeter artık. Yaşanan duruma bir çözüm bulsunlar. Kimse sadece kendini düşünmesin. Biraz da halkı bizleri düşünsünler” sözleri ile yaşanan koşullara tepki gösteriyor.