Haber Merkezi- Koronavirüs henüz dünyaya yayılmaya başladığında Ayako Sato'ya Japonya'nın salgını durdurma çabalarının bir parçası olarak çalıştığı kreşin geçici olarak kapanacağı söylenildi. İki genç kızı olan Ayako Sato işyerinin kısa sürede tekrar açılacağını düşünerek sadece birkaç hafta kemer sıkmanın yeterli olacağını sanıyordu. Mart ayında işten çıkarıldıktan aylar sonra Sato, çocuklarının Üniversite eğitimleri için her ay kenara biraz para ayırmak şöyle dursun, çocukları düzenli yemek yiyebilsin diye öğün atlıyordu ve bu da suçluluk duygusuna neden olmuştu.

“Çocuklarımı çok seviyorum ve gerçekten kreşte çalışmaya devam etmek istemiştim ama birçok aile çocuklarını kreşe göndermemeye devam etti ve bu yüzden geri döneceğim bir işim kalmamıştı” diyen Sato sözlerine şöyle devam etti “Ve iş bulma kurumu benim için başka bir iş olmadığını söyledi.”

Covid-19’un ilk dalgasında, hükümetin verdiği nakit desteği alarak, bunun bir süre onu ayakta tutacağını uman Sato, yaz aylarında yaşamış olduğu ekonomik sıkıntılar ruh halini etkiler. Sato, “O an ölürsem çocuklarımın maddi açıdan daha iyi durumda olacağını düşündüm. Belki liseyi bırakıp işe bulabilirler diye düşündüm. Beni her gün ağlarken gördüler, bu durum onlar için çok zor olmalıydı” diyor.

Seksen binden fazla kişi işsiz kaldı

Yıl sonuna kadar, Japonya'da 80.000'den fazla kişi salgının bir sonucu olarak işten çıkarıldı ve bunların neredeyse yarısı Sato gibi geçici işlerde çalışıyordu.

İş yerlerinin kapanması özellikle kadınları etkiledi. Son yıllarda işgücündeki kadın sayısı keskin bir şekilde artmış olsa da, kadınların birçoğu yemek, eğlence, perakende, konaklama ve diğer düşük ücretli, düzensiz işlerde çalışıyor ve şu anda Japonya'nın işgücü piyasasının yaklaşık % 40'ını oluşturuyor. Japonya Kadın Üniversitesi'nde ekonomi profesörü olan Machiko Osawa, “Kadınlar çoğunlukla iş güvencesinin çok az olduğu düzenli olmayan işlerde çalışıyorlar ve okullar kapatıldıktan sonra çocuk bakımını üstlenmek zorunda kaldılar ve bu da çalışan kadınların evde kalması anlamına geliyordu” diyor.

Sato yaklaşık üç yıl önce boşanmış ve bir iş edinme kursu aldıktan sonra bir ofiste yarı zamanlı iş bulmuş. Şimdi daha güvende hissettiğini söyleyen Sato gelecekle ilgili umutlu olduğunu söylüyor. “Boşanmak zordu ama çocuklarımla yeni bir başlangıç yapmak benim seçimimdi. Ama virüs süreci farklı. Kızlarım büyüyor ve bağımsız hale geliyor, ama benden çok daha kötü zaman geçiren küçük çocuklu kadınlar tanıyorum. Bazı yönlerden kendimi şanslı kişilerden biri gibi hissediyorum.” diyor.

Hayatta kalma mücadelesi

Japonya Çalışma Politikası ve Eğitim Enstitüsü'nün Kasım ayında yaptığı bir ankette tek ebeveynli hanelerin yaklaşık % 60'ı yaşam koşullarının kötüleştiğini ve üçte birinden fazlası yeterince yiyecek alamadıklarını söyledi. Artan işsizlik gıda bankalarına olan talebi artırdı ve hükümeti stokladığı pirinci geçen ay ilk kez hayır kurumlarına dağıtmaya sevk etti. Kamu kurumları ise fatura ödemelerinde erteleme taleplerinde artış olduğunu bildirdi.

Hayır kurumu çalışanları ise sosyal yardım almak için geleneksel olarak erkeklerle yiyecek kuyruklarına girmeye isteksiz kadınların ve annelerin de kuyruklara girdiğini söylüyorlar.

Kâr amacı gütmeyen Bekâr Anneler Forumu başkanı örgütünün geçen yıl yardım talep eden kadınlardan gelen telefon aramalarında ve e-postalarında ani bir artış gördüğünü söylüyor ve “Birçoğu işini kaybetti ve çocuklarının geçimini sağlamak ve kiralarını ödemek için mücadele ediyor. Bu durum bir yıldır böyle devam ediyor. ‘Yoruldum’ ve ‘Böyle devam edemem’ diyen birçok kadın var. Bu bir hayatta kalma mücadelesi haline geldi” diyor.

Kadın intihar oranları yükseldi

Araştırmalar Covid-19 ile birlikte Japonya’da kadın intihar oranlarının arttığını gösteriyor. Sağlık Bakanlığı Pandemi etkisinin yayılmaya başladığı Temmuz ayından bu yana, erkek intihar oranlarının 2020'de % 1 düştüğünü, kadın intihar oranlarının ise % 14.5 arttığını açıkladı.

Kaynak: The Guardian