Erkek şiddetini reddetti, kendi çiftliğini kurdu, şimdi tüm kadınların ilham kaynağı

Çocuk yaşta evlendirilen 50 yaşındaki Aliye Musa, yıllarca maruz kaldığı erkek şiddetine kurduğu çiftlik ile “dur” diyor. Çiftliğine yüzlerce ağaç diken, hayvan besleyen ve çok sayıda insanı da istihdam eden Aliye, çiftlik kurmak, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen tüm kadınlara tecrübelerini anlatabileceğini söylüyor.

ROJDA SEYIDXAN

Qamişlo – Suriye’nin Humus kentine bağlı Selemiye’de dünyaya gelen Aliye Musa’nın hayatı 15 yaşında zorla evlendirildikten sonra değişmeye başlıyor. Ailesinin baskısı ile zorla bir evlilik yaşayan Aliye Musa, baskı ve işkence gördüğü evlilik yaşamından kendisini çevresinin tüm dayatmalarına rağmen kurtarmayı başarıyor. Aliye Musa, Kuzey Suriye’nin Qamişlo kentine yerleşerek, burada bir çiftlik kurup tek başına hayat mücadelesi vermenin kendisine büyük mutluluk verdiğini anlatıyor.

“Kontrol edilmeyi sevmiyorum”

Çocukken henüz evlendirilmeden önce kitap okumayı ve yazmayı çok sevdiğini anlatan Aliye, “Doğayı seviyorum çünkü Humus kırsalında yaşadığım için doğanın kızıyım. Kimsenin bana emir vermesini ve kontrol etmesinden hoşlanmıyorum. Artık kendimi gerici toplumsal gelenek ve göreneklerle sınırlamam. Kadın tarihi, toplumsal cinsiyet, komün, kooperatif eğitimleri aldım. Kendimi geliştirmek ve özgürleştirmek için yıllarca çaba sarfettim. Kadınların gelişmesi ve özgürleşmesi için kitaplara olan bağlılığım kadın olmanın bir sonucuydu. Varlığımı ve özgürlüğümü onda buldum” diyor.

“Yedi yıllık deneyim sonucu çiftliğimi kurdum”

Yaklaşık bir buçuk yıl öncesine kadar Lübnan'da "Frigi" adlı bir tarım şirketinde yedi yıl boyunca çalıştığını ve bu tarım şirketinde deneyim kazandığını dile getiren Aliye, “Aldığım deneyime dayalı olarak kendi çiftlik projemi oluşturdum. Bir akrabam ile bir yıl birlikte çalıştık. 25 narenciye ağacı, 400 servi ağacı, 100 meyve ağacı, 200 çardaklı üzüm, 400 fıstık ağacı diktik. Adaçayı, şifalı güller, melisa, kokulu bitkiler, yabani nane, biberiye, kekik gibi şifalı bitkilere ek olarak deney olarak fındık ağaçları da diktik" diyerek, çiftliğine ektiği ağaçları ve bitkileri sıralıyor.

“Toprağın verimliliğine inanıyorum”

Projenin amacı ile ilgili olarak, “Kendi kendine yeterliliği sağlamak istedim ve bunun için her ailenin sebze ve meyve elde etmek için tarımda çalışması gerektiğine ve toprağın biz ihtiyaç duysak da duymasak da verimliliğine inanıyorum" diyor Aliye. Toprakla uğraşırken birçok işin de bir arada yapılması gerektiğini kaydeden Aliye, “Mesela ürünleri toplarken bir yıl sonrasını hesaplamak da bunlardan yalnızca biri. Şu günlerde biber, domates, kabak, patlıcan ve ayçiçeği tohumlarının korunup saklanması için en ideal günler” diye belirtiyor.

“İstihdam sağlamaktan mutluyum”

Çiftliğinde hayvanda beslediğini sözlerine ekleyen Aliye, şunları söylüyor:  “Şu ana kadar yetiştirdiğimiz hayvansal ürünlerden hiç bir şey satmadım. Amacım bu çiftliğin ve bu çiftlik ile ailelerine bakan insanların kendi kendine yeterliliğini sağlamasıdır. 100 tavuğumuz var, hapis gibi değiller burada ailelerimiz için besliyoruz ve kesmiyoruz. 50 inek ve koyunumuz ise etlerinden değil sütlerinden ve gübrelerinden faydalanmak için beslemeye başladık. Tarımla uğraşırken, tereyağı, yoğurt, peynir yapımında da ustalaştık. Bir insan emeğinin meyvesini önünde gördüğünde çiftlik hayatını ve hayvanlarla uğraşmak çok daha keyifli oluyor. Doğaya da zarar vermeden ve hatta koruyarak yaşamak, üretmek ve istihdam sağlamaktan mutluyum ve bu güzel bir duygu."

Çiftlikteki tüm gelişmeler kayıt altına alınıyor

Çok fazla yorulduğunu ancak bu yorgunluğun keyifli bir yorgunluk olduğunu kaydeden Aliye, “Sabah günün ilk ışıklarıyla kalkıyorum. Çiftlikteki herşeyi gözden geçirdikten sonra işime başlıyorum ve akşam karanlık olana kadar çalışmaya devam ediyorum. Hayvanlar, toprak, gübre, tohum kaldırma derken günün nasıl bittiğini bazen fark etmiyorum bile. Her ayrıntıyı kayıt altına alıyorum. Çiftliğin günlüğünü tutuyorum. Yarın çiftlik kurmak isteyenler bu günlüklerden faydalanabilirler. Bu yıl çiftliğimizde tek bir hayvan kuş ya da tavuğumuzu salgın hastalıklardan kaybetmedik çünkü doğal ilaçlama yaptık. Doğal ilaçlamanın nasıl yapıldığını da günlüğüme kaydettim. Mesela baharın başında tüm ineklerimiz şişmeye başladı, biz haşlanmış kimyon ve zeytinyağı verdik bu rahatsızlıktan kurtuldular” diyerek, çok sayıda doğal formülü kayıt altına aldığını, ömrünü toprakla, hayvancılıkla geçiren büyüklerinden öğrendiğini ve daha fazla öğrenmekten hiç kaçınmadığını da ekliyor sözlerine.

Çiftliğini kurmak isteyen kadınlara Aliye’den çağrı

Şu günlerde arıcılık işine de el atmak istediğini, çiftliğine bir de şekersiz bal yetiştirmek için arı çiftliği kurmayı amaçladığını anlatan Aliye, “Doğanın koynunda kendimi hiçbir yerde hissetmediğim kadar özgür hissediyorum” diyerek, çiftlik kurmak, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen tüm kadınlara tecrübelerini anlatmaktan memnuniyet duyacağını da ifade ediyor.