Akila Razazi kurduğu atölye ile Cezayir mutfağını sofralara taşıyor

Akila Razazi, eski ve geleneksel yöntemleri kullanarak reçeller ve konserveler yapıyor. Hobi olarak başladığı konservelerini bir işe dönüştüren Akila Razazi, sağlıklı ürünlere ulaşmanın herkesin hakkı olduğunu düşünüyor.

RABİA HURAYS

Cezayir- Cezayir’de uzun zamandır kadınlar sosyal, hukuksal ve ekonomik anlamda güçlenmek için mücadele ediyor. Batna kentinde yaşayan Akila Razazi de bu kadınlardan biri. Akila, büyüklerinden aldığı tarifler ve kültürel mirasın izlerini taşıyan sağlıklı ve kaliteli ürünlerle konserveler hazırlıyor. Küçük atölyesinde çalışan Akila Razazi, Cezayirli kadınların onlarca yıldan bugüne taşıdığı en eski yemek pişirme geleneklerinden biri olan "tasbeer" sürecini uygulamaya devam ediyor.

Küçük atölyesine adım attığımız anda, gözlerimiz zeytinyağına batırılmış kuru incir, ayva reçeli, portakal, mandalina, nohut ve bezelye gibi suda bekletilmiş meyvelerle dolu çeşitli boyut ve şekillerdeki cam kaplara takılıyor. Meyve ve sebzeleri doğal koruma yöntemlerini kullanarak dönüştürdükten sonra konserve ve marmelat yapan Akila Razazi, "Meyve ve sebzeleri saklama süreci yeni bir şey değil. COVID salgını sırasında evde yaptığım günlük hazırlıklardan ilham alarak bu işe başladık. Genellikle domates, biber ve sarımsak gibi belirli ürünleri saklıyorum" diyor.

Ürünlerine kalite standarttı işareti aldı

Karantina döneminde başladığı konserve işini proje haline getirdiğini anlatan Akila Razazi, ürünlerine ‘kalite standarttı’ işaretini aldı. Bu işareti almanın kendisi için bir garanti ve başarı anlamına geldiğini ifade eden Akila Razazi, şunları söylüyor:

"O zamanlar, neden doğaya geri dönüp sağlıklı bir diyet yapmıyoruz diye düşündüm. Pandemi sırasında birçok hastalığın ortaya çıkması ve ulaşım zorluklarıyla birlikte, mevsimlik ürünlere güvenmenin ve bunları boyalar ve koruyucu maddeler gibi kimyasal katkı maddelerinden uzak, geleneksel ve temiz bir şekilde hazırlamanın daha iyi olacağını düşündüm."

‘Reçeller geleneksel tencerelerde yapılıyor’

Cezayir mutfağı için olmazsa olmaz ürünleri konservelediğini söyleyen Akila Razazi, humus, harissa ve taze biberlerle yapılan geleneksel mezeleri de hazırladığını belirtiyor. Kurutulmuş domatesten yine taze meyvelerden reçellere kadar birçok ürünü geleneksel yöntemlerle hazırlayan ve satışa sunan Akila Razazi, anlatmaya devam ediyor:

"Saf kırmızı bakırdan yapılmış, reçel ve macun yapmak için özel bir tencere var. Onu kullanıyorum. Yüksek kalitesiyle öne çıkıyor ve bu da onu bizim için ideal bir seçim haline getiriyor. En önemli özelliklerinden biri, ısıyı eşit şekilde dağıtma konusunda üstün yeteneği. Bu da meyvenin orijinal lezzetini, tadından ödün vermeden korumaya yardımcı olur. Bu tencere diğer metal pişirme kapları gibi yerel pazarlarda satılmıyor şu sıralar neredeyse sadece antikacılarda var. Nadir ve pahalı parçalar olarak kabul ediliyorlar. Bu tencere geleneksel reçel yapımının bir parçası olarak kabul edildikleri için her zaman bunlara sahip olmaya ve onları korumaya çalışırız.”

‘Sağlıklı ürünlere ulaşmak herkesin hakkı’

Camın ürünü uzun süre koruyan tek malzeme olduğunu belirten Akila Razazi, ürünlerini farklı kılan şeyin geleneksel ve sağlıklı bir şekilde yapılması olduğunu kaydediyor. Ayrıca ürünlerinin laboratuvar testlerinden de geçtiğine dikkat çeken Akila Razazi, kadınlarla deneyimlerini paylaşmak ve bu konuda eğitim kursları açmak istiyor. Akila Razazi, sağlıklı ürünlere ulaşmanın herkesin hakkı olduğunu düşünüyor.