SOHÊR EL-IDLIBÎ

İdlib- Savaş ile birlikte ekonomik kriz en başta kadınlar ve çocukları etkiliyor.  Aileler dağılıyor, şiddetin dozu artıyor. Savaşları çıkaranlar, “savaş kazancıdan” nemalanırken aileler mevsimlerin birbirini kovalamasını büyük bir hüzünle izlemek zorunda kalıyor. Yaz, sonbahara, kışa evrilirken evlerin vazgeçilmezi, kış hazırlıkları için kolları sıvayan kadınların sayısı İdlip’te beklendiği gibi olmuyor.

İdlip’te yaşamlarını sürdürmek zorunda kalan kadınlar, ekonomik kriz yüzünden binyılların geleneği kış hazırlıklarını yapamıyor. Abluka, savaş, alım gücünün yetmemesi nedeniyle artan yaşam pahalılığını anlatıyor İdlipli kadınlar.

“Yaşamımızı nasıl sürdüreceğiz?”

Saada El Hebûş, 30 yaşında bir ev kadını.  Saada El Hebûş, “Yaşam pahalılaşıyor, her şey her geçen gün gittikçe zam alıyor. Hiçbir şey alamıyoruz. Nasıl yaşamımızı sürdüreceğiz?” diye de soruyor. Bir kilogram domates bile alamadıklarını, her şeyin ateş pahası bir pahalılıkta seyrettiğini söylüyor Saada El Hebûş. 

“Pazardan elimiz boş dönüyoruz”

50 yaşındaki Sobhia El-Enwar ise sebze-meyvelerin çok pahalı olduğunu ve bu yıl kışı atlatabilecek bir kilo sebze bile kurutamadıklarını söylüyor. Yıllarca yaptıkları işlerin, aldıkları yaşam tedbirlerinin küçücük bir kısmından bile mahrum olduklarını söyleyen Sobhia El Enwar, “Meyve sebzeler tezgahlarda kalıyor, bizler evimize ne kışlık ne de günlük götürmek için bir kilo bile bir şey alamıyoruz. Bomboş ellerle gittiğimiz pazarlardan, bomboş ellerle evimize geri dönüyoruz. Yaşam çok pahalı” diyor.

“Fiyatlar denetlenmiyor”

Bu kışı atlatmakta zorlanacaklarını ve şimdiden gelmeyen kışın kaygısını yaşadıklarını anlatıyor kadınlar. Çaresizlikle evlerinde savaşın gölgesinde yaşamak zorunda olmaları da hepsinin cabası. Ekonomi Fakültesi’nden Lian Abdel Hamid, yaşamın pahalılaşmasının en büyük nedeninin savaş olmasının yanı sıra Suriye rejiminin de bu konuda herhangi bir girişiminin olmadığını belirtiyor. Lian Abdel Hamid, “Yaşamı pahalılaştıran aynı zamanda ticaret yaşamında herkesin her istediğini yapabilmesi ve hukuksuzluğun diz boyu olması. Bu da ayrı bir faktör ve derhal el atılması gerekiyor. Fiyatların denetlenmemesi, her gün fiyatların fahiş şekilde artması hukuksuzluğun da bir göstergesi” diyerek uyarıyor.

İnsan hakları örgütleri ve sağlık verilerine göre Suriye’de 9 milyon 300 bin insan temel gıda ihtiyaçlarından yoksun yaşamlarını sürdürüyor.