ASMAA FATHI

Kahire - Kadınlar zor koşullar altında dahil oldukları çalışma hayatında da, cinsiyet eşitsizliği nedeniyle maruz kaldıkları ayrımcılıklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Kadınların çalışma yaşamında yaşadıkları sorunlara ilişkin ajansımızın sorularını yanıtlayan İç Mimar ve Tasarımcı Elaf Hegazy, toplumun işine güvenmediği kadınların, küçük desteklerle büyük çabalarla nasıl başarılı olduklarını anlattı.

*Kadınlar iş hayatında ne gibi zorluklarla karşılaşıyor?

Erkeklerle aynı ortamda çalışan kadınların karşılaştığı en büyük zorluklardan biri varlıklarının kabul edilmemesidir. Toplumun genelinde kadınların belirli mesleklerde çalışamayacağı, özellikle de ‘erkek mesleği’ olarak görülen mühendislik söz konusu olduğunda erkeklerin daha fazla çalışıp başarılı olabileceği yönünde bir bakış var. Kadınlar bu şekilde bir çok hakkından mahrum bırakılıyor. Bu alanda ısrarcı olan ve gelecek vaat eden kadınlar görüyorum.

*Çalıştığınız sanayi alanında karşılaştığınız sorunlar oluyor mu?

Sanayicilerle çalışmak odaklanma, karar vermede hız ve son derece kararlılık gerektirir. Bu çalışmada karşılaştığım pek çok sorun var. Bazı müşteriler projeyi tamamen yöneten kişinin kadın olduğu fikrini kabul etmeyebiliyor ve güvenmemeleri nedeniyle iş yapmayı reddediyorlar. Sanayicilerin  bir kısmı da, kadından iş emri, talimat ve teslim tarihi almayı kabul etmediği gibi bir kısmı da aynı nedenle teslim tarihlerine ilişkin yapılan anlaşmaya uymayabiliyor. Ancak bu alanda devam edebildim ve başarılı oldum. Kendim ve her kadın için işindeki ana itici güç başarıdır. Çünkü bu başarı, tutku ve süreklilik arzusunu yaratan büyük bir motivasyondur. Bu motivasyon beni bugüne kadar ayakta tuttu.

Kadınlar her alanda ve çeşitli mesleklerde çalışabiliyor ve bununla çok sık karşılaştım. Bazı işleri kadınların yapamayacağı sadece erkeklerin yapabileceği söylentilerinin gerçekle bağı olmadığını gördüm. Kötü ekonomik koşullar önemli bir faktör. Bu durum, birçok kadını, geçimlerini sağlayacak bir gelir kaynağına ihtiyaç duydukları için sıkı bir iş aramaya, çalışmaya itmiştir.

* Kadın çalışanlarla nasıl ortaklaşıyorsunuz onlarla ilgili planlarınız oluyor mu?

Genel olarak kadın çalışanları tercih ediyorum. Çünkü birçok el sanatlarında ustalar. Bir çok ürünü hassas bir şekilde yapıyorlar. Halı, kırlent, dekorasyon aksesuarlarına kadar güzel işler ortaya çıkarıyorlar. Bu alanlarda çalışanların çoğu kadın ve atölyeleri var, onlarla iş birliği yapıyorum. Gelecekte kadınlarla daha fazla ortaklık planlıyorum ve mümkün olduğu kadar çoğunu bir araya getirmeye çalışıyorum. Dışlanmaları nedeniyle ortaya çıkaramadıkları yaratıcılıklarını açığa çıkararak büyük bir sergi düzenlemeye çalışıyorum. Çünkü el sanatları alanında kadınların en büyük krizleri dağıtım ve pazarlama konusu.

*Kadınların işgücü piyasasındaki dezavantajları nelerdir?

Toplumun kendilerine duyduğu güvensizlik nedeniyle kadınlar kendilerini kanıtlamak için daha fazla çaba göstermek zorunda kalıyor. Pek çok kadın yaptığı işlerle görmezden gelinse de bu durum onların cesaretini kırmadı. İş piyasasında kadınlar inanılmaz başarılara imza atıyor. Küçük desteklerle büyük çabalarla nasıl başarılı olduklarını gördüm. İşgücü piyasasında bazı mesleklerde erkekler, kadınları dışlayarak kadınlarla haksız rekabete giriyor.

*Konut tasarımlarınızda çocuk ve kadınları göz önünde bulundurarak nelere dikkat ediyorsunuz?

Geçtiğimiz yıldaki kaygılarımın büyük bir kısmı, özellikle konutların tasarım ve renklerinde kadınların ve çocukların beğenisinin dikkate alınmamasıydı. Bazı ışıklar öfke ve gerginlik enerjilerini engelleyebilir, geniş alanlar genellikle gözü rahatlatır, evlerde kapalı alanların kullanımı bir dereceye kadar koordinasyon gerektirir, böylece çocukların hareket yolları olur, ayrıca daha doğal şeyler de eklemeye çalışıyorum.

Evlerde ve su kaynaklarında, ister içlerinde, ister bahçe ve girişlerde olsun, yastık, perde vb. malzemeler ailenin genel psikolojik sağlığına etkisi nedeniyle dikkate alınması gerekir. Bu vesileyle şunu söylemeliyim ki, evde bireyleri etkileyen en önemli şey renklerdir. Ne kadar doğaya (toprak, bitki, çiçek veya deniz rengi) yönelirlerse o kadar sadelik ortaya çıkar. Ahşap ve keten gibi malzemeler olumlu bir etkiye sahiptir.